8. Hukuk Dairesi 2013/15616 E. , 2014/12456 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bursa 8. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/05/2013
NUMARASI : 2012/340-2013/244
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Davacı üçüncü kişi vekili, Bursa 1. İcra Müdürlüğü’nün 2012/2336 sayılı takip dosyasında yapılan 04.04.2012 günlü hacze konu laptop ile FL plaka sayılı aracın üçüncü kişi şirkete ait olduğunu, haciz adresinde borçlu şirketin faaliyette bulunmadığını, 3. kişi şirketin alacaklının işvereni olmadığını belirterek istihkak iddialarının kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, borçlu şirket ile 3. kişi şirket arasında organik bağ bulunduğunu her iki şirketin merkez adreslerinin aynı olduğunu ve aynı alanda faaliyette bulunduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı borçlu şirket, savunma yapmamıştır.
Mahkemece toplanan delillere göre: borçlu ve 3. kişi şirketler arasında organik ve fiili bağlantı olduğu, icra takibine dayanak teşkil eden karara ilişkin dava dosyasında davalı alacaklının borçlu şirkette çalıştığı halde 2004 yılından beri kullandığı AY ve UG plakalı tırların 2003 yılında istihkak iddia eden üçüncü kişi şirket adına tescil edilen araçlar olduğunun belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK 96 ve devamı maddeleri gereğince 3.kişi tarafından açılmış istihkak istemine ilişkindir.
Somut olayda borçlu ve 3. kişi şirketler aynı alanda faaliyet göstermektedir. Ne var ki, haciz adresinde ödeme emri tebliğ olunmadığı gibi borçlu ve üçüncü kişinin aynı adreste birlikte faaliyet gösterdiklerine ya da haciz adresinde öncesinde borçlu şirketin faaliyet gösterdiğine dair bir delil elde edilmemiş, esasen bu konular yeterince ve yöntemince de araştırılmamıştır.
Diğer yandan davalı üçüncü kişi ve borçlu şirketlerin ilk kuruluşundan günümüze değin tüm ortaklarını ve hisse devirleri ile faaliyet adreslerini gösterir ticaret sicil kayıt örnekleri ile SGK kayıtları getirtilmediği için aralarında ortaklık yapısı ve aynı adreste faaliyet göstermeleri nedeni ile organik bağ bulunup bulunmadığı denetlenememektedir.
Mahkemece yapılması gereken iş; öncelikle, borçlu ve üçüncü kişi şirketlerin ilk kuruluşlarından itibaren tüm ticaret sicil ve SGK kayıtlarının getirtilerek iki şirket arasındaki organik bağı araştırmak, haciz mahallinde kolluk aracılığı ile inceleme yaptırıp, Vergi Dairesi’ndeki kayıtlar üzerinden haciz adresinde, haciz tarihinden itibaren geriye doğru kimlerin faaliyet gösterdiğini de araştırarak, toplanacak delillerin sonucuna göre muvazaanın bulunup bulunmadığını ve İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin kimin yararına olduğu hususlarını tayin etmek olmalıdır. Bu şekilde yapılan araştırmalar yeterli olmadığında şirketlerin ticari kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi de yaptırıp sonucuna göre muvazaa olgusu irdelenmelidir.
Belirtilen tüm bu hususlar dikkate alınmadan eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı biçimde karar verilmesi isabetsizdir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nun 366. ve HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 13.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.