8. Hukuk Dairesi 2013/15699 E. , 2014/12460 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Davacı alacaklı vekili,.... İcra Müdürlüğü"nün 2012/18747 sayılı Takip dosyasında yazılan talimat uyarınca, Büyükçekmece 1. İcra Dairesi"nce 2012/4927 talimat sayılı dosyasında yapılan 18.01.2013 günlü hacze konu menkuller ile ilgili olarak, takip dosyasının diğer borçlusu olan davalı hakkında iflas erteleme kararı bulunduğu bildirilerek istihkak iddiasında bulunulduğunu, borçlu ile lehine istihkak iddiasında bulunulan davalı şirketin aynı ofis içerisinde faaliyette bulunduklarını, haciz esnasında 3. kişi şirkete ait evrak bulunduğunu ileri sürerek 3. kişinin istihkak iddiasının reddini istemiştir
Davalı üçüncü kişi vekili, davalı şirket hakkında açılmış iflasın ertelenmesi talepli dava bulunduğunu ve davalı hakkında yapılan tüm takiplerin İİK"nun 179/B maddesi uyarınca durdurulmasına ve yeni takip yapılmamasına karar verilmiş olduğunu , davalı lehine yapılan tüm itirazların yerinde olduğunu, diğer borçlu ile aralarında organik bağ bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre: ödeme emrinin haciz yapılan adreste borçluya tebliğ edildiği, adresin borçlu ve lehine istihkak iddia edilen davalı şirket tarafından kullanıldığı, bu iki şirketin ortakları ve yetkililerinin aynı isimlerden oluşup aralarında organik bağ olduğu, mülkiyet karinesinin alacaklı yararına olduğu ve her zaman düzenlenmesi mümkün olan adi şekilde hazırlanmış kira sözleşmesinin istihkak iddiasını ispatlamaya yeterli olmadığı, iflas erteleme davası nedeniyle İİK"nun 179. maddesi kapsamında koruyucu tedbirlerden yararlanan şirkete atıf yapılarak diğer şirkete ait malların korunmasının amaçlandığı, bu şirketin borçlarından dolayı yapılan hacizlerin iflas erteleme davasında verilen tedbirlere dayanılarak engellenmeye çalışıldığının anlaşıldığı gerekçesi ile davalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddine ve davacı alacaklı lehine tazminata karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, uyulan bozmaya göre; davalı üçüncü kişi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2)Davalı vekilinin tazminat yönünden temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
Dava, alacaklı tarafından İİK’nin 99. maddesi uyarınca “istihkak iddiasının reddi” davası olarak açılmıştır.
İİK’nin 97/13. maddesi kapsamında, alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için üçüncü kişinin istihkak iddiası karşısında teminat karşılığında takibin durdurulması kararının verilmiş olması gerekir.
Somut olayda dava alacaklı tarafından açılmıştır ve teminat karşılığında takibin durdurulması yönünde verilmiş bir tedbir kararı da bulunmamaktadır. Esasen anılan yasal düzenleme kapsamındaki tazminat kötü niyet değil gecikme tazminatı olarak nitelendirilebilir ve alacaklının takibin durması nedeni ile alacağına geç kavuşmasından kaynaklanan zararının karşılanması amacı ile özel olarak getirilmiş bir düzenlenmedir.
Bu nedenlerle alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için aranan yasal şartların oluşmadığı dikkate alınmadan yazılı biçimde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Ne var ki belirtilen bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
Davalı vekilinin yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle tazminat yönünden temyiz itirazının kabulüne ve hüküm fıkrasının 2. bendindeki "İİK"nun 97/15 maddesi hükmü uyarınca, kötüniyetli istihkak iddiasında bulunulduğu kanaatine varıldığından haczolunan mal değerinin %15 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine" ibaresinin çıkartılarak yerine; "İİK’nin 97/13. maddesinde aranan yasal şartlar oluşmadığından davacı alacaklı yararına tazminata hükmedilmesine yer olmadığına" ibaresinin yazılmak suretiyle hükmün düzeltilen bu şekli ile ONANMASINA, 276,75 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 13.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.