16. Hukuk Dairesi 2016/8882 E. , 2016/9392 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu Goncalı Köyü çalışma alanında bulunan 131 ada 18 parsel sayılı 195.249,34 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeni ile ... adına, 131 ada 24 parsel sayılı 3.998,92 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine, tapu kaydına dayanarak Hazine adına kayıtlı olan 131 ada 19 parselin yüzölçümündeki eksik kısmın çekişmeli parsellerde kaldığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; eski tarihli kadastro çalışmalarının fenni sıhhate haiz olmadığı, günümüzde yapılan çalışmalarda ise teknolojik imkanlardan yararlanılarak yüzölçüm hesaplarının en aza indirildiği, yüzölçümü farklılığının bu nedenden kaynaklandığını bildiren fen bilirkişisi raporunun yeterli olduğu, Hazineye ait 131 ada, 19 parselde 13.265.84 metrekare eksikliğin olmadığı gerekçeleri ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; Hazine"nin dayanağı tapu kaydının tevzii suretiyle oluştuğu üzerinde durulmamış, kapsamı 3402 sayılı Kanun"un 20. maddesine göre belirlenmemiş, fen bilirkişisinden toprak tevzii haritası ile kadastro paftası çakıştırılmak sureti ile hazırlanmış ayrıntılı rapor alınmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için; öncelikle davacı Hazinenin dayanağı olan 17.10.1963 tarih 100 sıra numaralı tapu kaydı ile tespite esas alınan tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleri (belirtmelik tutanakları, toprak tevzi paftası, tablendikatif ve diğer belgeler) ve varsa haritaları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve teknik bilirkişi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında tarafların dayandığı tapu kayıtları ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup hudutlar mahalli bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği hudutlar haritasında işaret ettirilmeli, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan davaya konu edilen taşınmazların kim ya da kimler tarafından ne şekilde kullanıldığı hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı,
bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, dava konusu taşınmazların dayanılan hangi tapu kaydı kapsamında kaldığı duraksamasız belirlenmeli, fen bilirkişisinden kadastro paftası ile toprak tevzii paftasının ölçekleri çakıştırılmak sureti ile hazırlanmış ayrıntılı rapor alınmalı, dayanak tapu kayıtlarının başkaca taşınmazlara revizyon görüp görmediği göz önünde bulundurulmalı, dava konusu taşınmazın tümü ya da bir kısmının tapu kaydı dışında kalması durumunda tapu dışında kalan bölümler hakkında zilyetlik araştırması yapılarak zilyetliğin başlangıç günü, süresi, sürdürülüş biçimi hakkında yerel bilirkişi ve tanıklardan bilgi alınmalı, uzman bilirkişiden keşfi izlemeye, bilirkişi sözlerini denetlemeye imkan verecek şekilde ayrıntılı, gerekçeli rapor alınmalı bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, 28.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.