Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2014/2642
Karar No: 2020/3371
Karar Tarihi: 26.11.2020

Danıştay 13. Daire 2014/2642 Esas 2020/3371 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2014/2642
Karar No : 2020/3371


DAVACI : … Elektrik Perakende Satış A.Ş.

DAVALI : Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU :
08/05/2014 tarih ve 28994 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin 10. maddesinin 2. fıkrası ile 15. maddesinin 7. fıkrasının iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
Davacı şirketin düzenlemeye tabi perakende satış tarifesi ve son kaynak tedariki kapsamında enerji piyasasında perakende satış yapan şirket olduğu, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin dava konusu 10. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, serbest tüketicinin; tedarik firması tarafından son kaynak tedariği kapsamında, görevli perakende şirketine yönlendirilmesi durumunda 15 iş günü (21 takvim günü) süre ile sözleşmesiz elektrik tüketimi yapacağı, bu süre içerisinde tüketilen elektrik enerjisinin sözleşme imzalanmadığı için faturaya dönüştürülmesinin de mümkün olmayacağı, bu durumun görevli perakende şirketinin ticari kaybını kaçınılmaz kılacağı gibi kaçak elektrik kullanımına da yol açacağı, zira bu süre zarfında kullanılan elektriğin, serbest tüketicinin sözleşme imzalamadan adresi terk etmesi durumunda faturalandırılamayacağı, yine Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin dava konusu 15. maddesinin 7. fıkrası ile; düzenlemeye tabi tarife grubundan enerji alan abonelerin, perakende satış sözleşmesi kapsamında yüklenmiş oldukları edimlerin ifasında temerrüde düşmeleri durumunda, son kaynak tedarik firması olan görevli perakende şirketine başvurmaları hâlinde enerji almalarının önünün açılmış olduğu, oysa karşılıklı edimleri içeren akitlerde taraflardan birinin borçlandığı edimi ifa etmeden, karşı ifayı talep etmesi hâlinde, diğer tarafın ifadan kaçınılabileceği, şirketlerinin, sözleşme kapsamında almış olduğu hizmetin bedelini ödemeyen tüketiciye karşı, sözleşmede belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmesinin, bu kapsamda enerji tedarikine devam etmesinin beklenilemeyeceği, şirketlerinin ticari faaliyetini devam ettirebilmesi için, satmış olduğu malın bedelini tahsil etmesinin, bedelini tahsil edemediği hizmetin de tedarikini sonlandırmasının ticari hayatın gereği olduğu, aksi bir hâlin Anayasa'nın eşiklik ilkesine ve Borçlar Kanunu'na aykırılık teşkil ettiği ileri sürülmüştür.

DAVALININ SAVUNMASI :
Usûle ilişkin olarak davanın süre aşımı nedeniyle reddedilmesi gerektiği, dava konusu kurallar ile davacının menfaatinin ihlâl edilmediği; esasa ilişkin ise, serbest olmayan tüketicilerin, serbest tüketici niteliğini haiz olmakla birlikte tedarikçisini değiştirmemiş tüketiciler ile ikili anlaşma uyarınca elektrik tedarik ederken ikili anlaşması herhangi bir şekilde sona eren ve yeni bir ikili anlaşma imzalamamış tüketicilerin elektriği görevli tedarik şirketlerinden perakende satış sözleşmesi kapsamında temin ettikleri, görevli tedarik şirketlerinin bölgelerinde tekel oldukları, Kanun’un amacına uygun olarak taraflar arasındaki dengenin kurulmasının amaçlandığı, Yönetmelik maddesinin üst normlara uygun olduğu, ikili anlaşma kapsamında elektrik tedariği yapan bir tüketicinin anlaşmasının herhangi bir sebeple sona ermesi sonucunda ikili anlaşma yoluna gitmemesi hâlinde elektiriği son kaynak tedariği kapsamında görevli tedarik şirketinden sağlayacağı, buna ilişkin detaylı kurallara Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği’nin 30/A maddesinde yer verildiği, davacının iddiasının aksine faturalandırılmamış bir dönemin olmadığı, iptali istenen Yönetmeliğin 15/7. maddesinin görevli tedarik şirketinden başka bir tedarikçiden elektrik enerjisi alamayan tüketicilerin korunduğu, her kullanım yeri için ayrı bir sözleşmenin imzalanması gerektiği, tarafların sözleşmenin ifasına ilişkin hüküm ve sonuçların her sözleşme açısından ayrı değerlendirilmesinin istendiği, bir sözleşme kapsamında borcun ödenmemesi hâlinde yapılması gerekenlerin Yönetmeliğin 15. maddesinde kurala bağlandığı, görevli tedarik şirketinin elektriği kesme hakkı olduğu gibi sözleşmeyi feshetme ve alacaklarını cebri icra yoluyla tahsil etme hakkının bulunduğu, tüketicinin başka bir sözleşmeden doğan borcu için başka bir sözleşmeden doğan elektriğin kesilmesinin şirkete ihkak-ı hak yoluna gidebilmesinin yolunu açtığı, Yönetmelik kurallarının hukuka uygun olduğu savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ :
Dava konusu edilen kurallardan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin 10. maddesinin 2. fıkrasına yönelik iptal istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Yönetmeliğin 15. maddesinin 7. fıkrasının iptali istemi yönünden ise davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI ...'NIN DÜŞÜNCESİ :
Dava; 08.05.2014 tarih ve 28994 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin 10. maddesinin 2. fıkrası ile 15. maddesinin 7. fıkrasının iptali istemi ile açılmıştır.
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun "Amaç" başlıklı 1.maddesinde; "Bu Kanunun amacı; elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösteren, mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetimin yapılmasının sağlanmasıdır." düzenlemesine yer verilmiş, Kanun'un "Tanımlar ve Kısaltmalar" başlıklı 3.maddesinde; Görevli Tedarik Şirketi'nin: Dağıtım ve perakende satış faaliyetlerinin hukuki ayrıştırması kapsamında kurulan veya son kaynak tedariği yükümlüsü olarak Kurul tarafından yetkilendirilen tedarik şirketini, Son Kaynak Tedariği'nin: Serbest tüketici niteliğini haiz olduğu hâlde elektrik enerjisini, son kaynak tedarikçisi olarak yetkilendirilen tedarik lisansı sahibi şirket dışında bir tedarikçiden temin etmeyen tüketicilere elektrik enerjisi tedariğini, Tedarikçi'nin: Elektrik enerjisi ve/veya kapasite sağlayan üretim şirketleri ile tedarik lisansına sahip şirketi, Tedarik Şirketi'nin de: Elektrik enerjisinin ve/veya kapasitenin toptan ve/veya perakende satılması, ithalatı, ihracatı ve ticareti faaliyetleri ile iştigal edebilen tüzel kişiyi, ifade ettiği belirtilmiş, "Lisans Esasları" başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; Lisans sahibi tüzel kişilerin lisansları kapsamında sahip oldukları haklarına, yükümlülüklerine, görevlerine, sermaye yeterliliklerine, istihdam edilmesi gereken nitelikli personele ilişkin hükümler ile tarifesi düzenlemeye tabi lisans sahiplerinin haklarının temlikine ilişkin usul ve esasların Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği, "Toptan ve Perakende Satış Faaliyetleri" başlıklı 10. maddesinin 5. fıkrasında; "Görevli tedarik şirketinin, serbest tüketici niteliğini haiz olduğu hâlde, başka bir tedarikçiden elektrik enerjisi temin etmeyen tüketicilere, son kaynak tedarikçisi sıfatıyla elektrik enerjisi sağlamakla yükümlü olduğu, bu şirketin son kaynak tedarikçisi sıfatıyla faaliyet göstereceği bölgenin, ilgili dağıtım bölgesi olup, bu hususun tedarik lisansına dercedileceği, son kaynak tedarikçisi sıfatıyla sağlanacak elektrik enerjisi tarifelerinin, Kurul tarafından belirleneceği, son kaynak tedarik yükümlülüğü bulunan tedarik şirketinin lisansının sona ermesi veya iptali hâlinde, ilgili bölge için son kaynak tedarik yükümlüsü tedarik şirketinin, Kurul tarafından yetkilendirileceği, son kaynak yükümlülüklerine, son kaynak tedarik tarifelerine, tedarik süre, sınır ve şartlarının belirlenmesine ve son kaynak tedariği uygulamasına ilişkin usul ve esasların Kurum tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenleneceği ve nihayet "Tarifeler ve Tüketicilerin Desteklenmesi" başlıklı 17. maddesinin, Kurulca düzenlemeye tabi tarife türlerinin sayıldığı 6. fıkrasında; "Son Kaynak Tedarik Tarifesi'nin: Serbest tüketici niteliğini haiz olduğu hâlde elektrik enerjisini, son kaynak tedarikçisi olarak yetkilendirilen tedarik lisansı sahibi şirket dışında bir tedarikçiden temin etmeyen tüketicilerin rekabetçi piyasaya geçmesini teşvik edecek ve son kaynak tedarikçisinin makul kâr etmesine imkân verecek düzeyde, yürürlükteki perakende satış tarifeleri ile piyasa fiyatları dikkate alınarak hazırlanacağı, ancak, bu sınırlamalarla bağlı olmaksızın; Kurulca sosyal ve ekonomik durumlar gözetilerek belirlenecek bir miktarın altında elektrik enerjisi tüketen tüketiciler için ayrı tarife yapılabileceği, son kaynak tedarik yükümlülüğü kapsamında uygulanması öngörülen tarifelerin tedarik lisansı sahiplerince ayrıca teklif edileceği kurala bağlanmıştır.
6446 sayılı Kanun'a dayanılarak hazırlanan Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliğinin "Serbest tüketicilere ilişkin uzlaştırmaya esas veriş-çekiş birimlerine ait tedarikçi değiştirme süreçleri" başlıklı 30/A maddesinin 5. fıkrasında; piyasa işletmecisinin, portföyden çıkarılan, portföyü değiştirilen ve yeni kaydedilen kesinleşmemiş sayaçlar listesini PYS aracılığıyla ilgili dağıtım şirketi, TEİAŞ ve ilgili piyasa katılımcısına duyuracağı, 7. fıkrasında; "İçinde bulunulan ayın son günü saat 24:00’a ilişkin sayaç değerlerinin okunması ile sayaçların kayıt altına alınması için piyasa katılımcısının yetkilisi ve TEİAŞ ve/veya dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi yetkilisi tarafından ilk endeks tespit protokollerinin düzenleneceği, 8. fıkrasında da; İçinde bulunulan ayın son günü saat 24:00’a ilişkin yapılan sayaç okumalarının mevcut tedarikçi için son okuma, yeni tedarikçi için ilk okuma olarak kabul edileceği ve söz konusu uzlaştırmaya esas veriş çekiş birimlerinin mevcut tedarikçinin portföyünden çıkarılacağı belirtilmiştir.
Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin "son kaynak tedariği kapsamında perakende satış sözleşmesinin imzalanması" başlıklı 10. maddesinin 1. fıkrasında; İkili anlaşma ile elektrik enerjisi ve/veya kapasite satın almakta olan bir serbest tüketicinin ikili anlaşmasının herhangi bir nedenle sonlandırılması halinde, ilgili görevli tedarik şirketinin söz konusu tüketiciye son kaynak tedariği kapsamında elektrik enerjisi ve/veya kapasite sağlamakla yükümlü olduğu belirtildikten sonra, dava konusu 2. fıkrasında; Birinci fıkra kapsamında, söz konusu serbest tüketicinin görevli tedarik şirketi tarafından konuyla ilgili olarak kendisine yapılan bildirim tarihinden itibaren onbeş iş günü içerisinde perakende satış sözleşmesinin imzalanması için ilgili görevli tedarik şirketine başvuruda bulunmak zorunda olduğu, söz konusu sözleşmenin son kaynak tedariği kapsamında elektrik enerjisi ve/veya kapasite temininin başladığı tarihten itibaren yürürlüğe gireceği kurala bağlanmış, yine aynı Yönetmeliğin "zamanında ödenmeyen borçlar" başlıklı 15. maddesinin dava konusu 7. fıkrasında; Tüketicinin bir perakende satış sözleşmesinden kaynaklanan borcu nedeniyle, aynı tüketicinin başka bir perakende satış sözleşmesine konu kullanım yerinin elektriğinin kesilemeyeceği düzenlenmiştir.
Davacı tarafından; "Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği"nin dava konusu 10. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, serbest tüketicinin; tedarik firması tarafından son kaynak tedariği kapsamında, görevli perakende şirketine yönlendirilmesi durumunda 15 iş günü, (21 takvim günü) süre ile sözleşmesiz elektrik tüketimi yapacağı, bu süre içerisinde tüketilen elektrik enerjisinin sözleşme imzalanmadığı için faturaya dönüştürülmesinin de mümkün olmayacağı, bu durumun görevli perakende şirketinin ticari kaybını kaçınılmaz kılacağı gibi kaçak elektrik kullanımına da yol açacağı, zira bu süre zarında kullanılan elektriğin, serbest tüketicinin sözleşme imzalamadan adresi terk etmesi durumunda faturalandırılamayacağı, yine Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin dava konusu 15. maddesinin 7. fıkrası ile; düzenlemeye tabi tarife grubundan enerji alan abonelerin, perakende satış sözleşmesi kapsamında yüklenmiş oldukları edimlerin ifasında temerrüde düşmeleri durumunda, son kaynak tedarik firması olan görevli perakende şirketine başvurmaları halinde enerji almalarının önününün açılmış olduğu, oysa karşılıklı edimleri içeren akitlerde taraflardan birinin borçlandığı edimi ifa etmeden, karşı ifayı talep etmesi halinde, diğer tarafın ifadan kaçınılabileceği, şirketlerinin, sözleşme kapsamında almış olduğu hizmetin bedelini ödemeyen tüketiciye karşı, sözleşmede belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmesinin, bu kapsamda, enerji tedarikine devam etmesinin beklenilemeyeceği, şirketlerinin ticari faaliyetini devam ettirebilmesi için, satmış olduğu malın bedelini tahsil etmesinin, bedelini tahsil edemediği hizmetin de tedarikini sonlandırmasının ticari hayatın gereği olduğu, aksi bir halin Anayasa'nın eşiklik ilkesine ve Borçlar Kanunu'na aykırılık teşkil ettiği" iddiaları ile dava açılmış ise de; dosyanın incelenmesinden; perakende satış lisansı alarak serbest olmayan tüketicilere elektrik enerjisi satan dağıtım şirketlerinin, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu gereği 01.01.2013 tarihinden itibaren görevli perakende satış şirketi ve dağıtım şirketi olarak ayrıştığı ve görevli perakende satış şirketlerinin 6446 sayılı Kanun ile, "görevli tedarik şirketi" olarak adlandırıldığı, görevli tedarik şirketlerinin aynı zamanda son kaynak tedarikçisi olarak yetkilendirilmiş olup, serbest tüketici niteliğini haiz olduğu halde elektrik enerjisini son kaynak tedarikçisinden başka tedarikçiden temin etmeyen tüketicilere elektrik enerjisi satmakla yükümlü olduğu, ülkemizde bulunan 21 elektrik dağıtım bölgesinin her birinde, bir dağıtım şirketi ve bir görevli tedarik şirketinin bulunduğu, serbest olmayan tüketicilerin, serbest tüketici niteliğini haiz olmakla beraber tedarikçisini hiç değiştirmemiş tüketiciler ile tedarikçisini değiştirmiş olup, ikili anlaşması herhangi bir nedenle sona eren ve yeni bir ikili anlaşması olmayan tüketicilerin; elektrik enerjisi satın alabilmesi için görevli tedarik şirketi ile perakende satış sözleşmesi akdetmesinin gerektiği, perakende satış sözleşmesi kapsamında satılan elektrik enerjisinin fiyatının Kurul tarafından düzenlenen tarifelere göre belirlendiği, tarafların tarifeyi belirleme serbestilerinin bulunmadığı, bu açıklamalar çerçevesinde, davacı şirketin de, tedarik lisansında belirtilen bölgede bulunan serbest olmayan tüketicilere ve son kaynak tedariğinden faydalanan serbest tüketicilere enerji satma yetki ve yükümlülüğüne sahip tek tedarik şirketi olduğu, 6446 sayılı Kanun'un yukarıda da yer verilen 17. maddesinin 6. fıkrası uyarınca, son kaynak tedariği kapsamında; öncelikle serbest tüketici olduğu halde, tedarikçi değiştirme hakkını hiç kullanmamış olan tüketicilerin, ikinci olarak da, tedarikçisini en az bir defa değiştirmiş ve bu nedenle son kaynak tedariği kapsamına girmiş olan tüketicilerin yer aldığı, Yönetmeliğin dava konusu 10. maddesinin 2. fıkrasındaki düzenlemenin ikinci grup tüketicilere ilişkin olduğu, görevli tedarik şirketinin bu tüketiciye elektrik enerjisi teminine başlaması ile ilgili sürecin ise, yine yukarıda yer verilen, Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliğinin 30/A maddesinde düzenlendiği, buna göre, piyasa işletmecisinin, ikili anlaşması sona eren tüketiciyi mevcut tedarikçisinin portföyünden, çıkarıp, yeni tedarikçisinin portföyüne dahil edeceği ve bu tüketici için ilk ayda yapılan sayaç okumasının, önceki tedarikçi bakımından "son okuma", yeni tedarikçi bakımından ise, "ilk okuma" sayılarak, faturalama işlemlerinin buna göre yapılacağı, başka bir deyişle, faturalandırmanın olmadığı bir dönemin bulunmadığı, öte yandan, portföy değişikliğine ilişkin bu işlemlerin, adına … (…) denilen özel bir bilgisayar yazılımı üzerinden gerçekleştirilmesi nedeniyle, ikili anlaşması sona ererek, son kaynak tedarik yükümlüsü olan görevli perakende satış şirketinin portföyüne dahil edilen tüketicinin, bu süreçlerden haberinin olmadığı, ancak görevli tedarik şirketinin portföyüne kaydedilen bu tüketiciye ait bilgilerin anında PYS sisteminden izlenebildiği, tüketicinin bu değişim işleminden haberi olmadığından, gerekli tedarik şirketi tarafından haberdar edilerek, 15 iş günü içerisinde perakende satış sözleşmesi imzalamaya davet edileceği, bu şekilde, ikili anlaşması herhangi bir sebeple sona eren tüketicilerin, elektriksiz kalmalarının önlendiği, diğer yandan, Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği hükümleri uyarınca tüketicinin, görevli tedarik şirketinin portföyüne geçtiği andan itibaren oluşan tüm tüketim değerlerinin tespit edilmesi nedeniyle, tüm tüketimleri kayıt altında bulunan tüketicinin, kaçak elektrik tüketiminden de söz edilemeyeceği, kaldı ki, Yönetmeliğin dava konusu 10. maddesinin 2. fıkrasında yer alan; " ... söz konusu sözleşmenin, son kaynak tedariği kapsamında elektrik enerjisi ve / veya kapasite temininin başladığı tarihten itibaren yürürlüğe gireceği" kuralı ile de, görevli tedarik şirketinin bu kapsamdaki tüketicilerle yapacağı perakende satış sözleşmesinin geçmişe etkili olarak, bu tüketiciye fiilen elektrik enerjisi temin edildiği tarihten itibaren geçerli olacağının ortaya konulmuş olduğu, yine, Türkiye'nin her noktasında elektrik kullanan tüketicilerin bulunduğu dikkate alınarak "15 iş günü" olarak belirlenen sürenin de, makul bir süre olduğu, tüketicinin sözleşme imzalanmadan, aboneliğin tesis edileceği adresi terk etmesi halinde, görevli tedarik şirketinin, kayıtlarında bulunan bilgilerden hareketle, bu tüketiciye ulaşarak, tüketicinin yaklaşık 15 iş gününü içeren dönemdeki tüketimini faturalandırabileceği, bu süre içerisinde satış sözleşmesini imzalamayan tüketicinin ise, Yönetmeliğin 32. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendi ve aynı maddenin 4. fıkrası uyarınca elektrik enerjisinin kesilmesine katlanmak ve usulsüz elektrik enerjisi tüketimine ilişkin cezai bedeli, gerekli tedarik şirketine ödemek zorunda kalacağı, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin dava konusu 15. maddesinin 7. fıkrasında yer alan; ''Tüketicinin bir perakende satış sözleşmesinden kaynaklanan borcu nedeniyle, aynı tüketicinin başka bir perakende satış sözleşmesine konu kullanım yerinin elektriğinin kesilemeyeceği'' düzenlemesi ile, özellikle, görevli tedarik şirketi dışında başka bir tedarikçiden elektrik enerjisi satın alma hakkı bulunmayan serbest olmayan tüketicilerin korunduğu, örneğin, bir kişinin ticarethane aboneliğine ilişkin elektrik borçlarını ödemede temerrüde düşmesi nedeniyle, elektrik borçlarını vadesinde ödediği mesken aboneliğinin elektriğinin, görevli tedarik şirketi tarafından kesilmesinin engellenerek, tüketici mağduriyetinin önlendiği, ayrıca, ''dava konusu düzenleme nedeniyle görevli tedarik şirketinin alacaklarının ve mali durumunun tehlikede olduğu'' iddiasının da yerinde olmadığı, nitekim, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 15. maddesi uyarınca, görevli tedarik şirketinin, perakende satış sözleşmesine konu kullanım yeri için borçlarını ödemeyen tüketicinin elektriğini kesme hakkının ve perakende satış sözleşmesinde belirtilen ödeme ve ihtar süreleri dolduktan sonra da, perakende satış sözleşmesini feshetme hakkının bulunduğu, yani tüketicinin yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde, görevli tedarik şirketinin bu kullanım yeri için elektrik tedarik etme yükümlülüğünün bulunmadığı, yine görevli tedarik şirketinin, ödemelerin zamanında yapılmaması halinde, alacağını, İcra ve İflas Kanunu kapsamında zorla tahsil etme hakkının da bulunduğu, dava konusu düzenleme ile; görevli tedarik şirketinin, belirtilen hukuki yollara başvurmak yerine, tüketicinin hiç borcu olmayan başka bir perakende satış sözleşmesine konu kullanım yerinin elektriğini kesmek suretiyle, tüketiciyi zor durumda bırakmasının önüne geçildiği anlaşılmış olup, belirtilen nedenlerle dava konusu düzenlemelerde hukuka ve dayanağı kanun hükümlerine aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Davacı, elektrik piyasasında görevli tedarik şirketidir. 08/05/2014 tarih ve 28994 sayılı Resmî Gazete'de, perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma kapsamında hizmet alan veya veren taraflara uygulanacak standart, usûl ve esasların belirlenmesi amacıyla Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin yayımlanması üzerine davacı tarafından Yönetmeliğin 10. maddesinin 2. fıkrası ile 15. maddesinin 7. fıkrasının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
30/05/2018 tarih ve 30436 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin 61. maddesi ile, 08/05/2014 tarih ve 28994 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan ve dava konusu kuralların yer aldığı Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin yürürlükten kaldırıldığı görüldüğünden dava konusu edilen kurallardan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin 10. maddesinin 2. fıkrası açısından konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmamaktadır.
Yönetmeliğin 15. maddesinin 7. fıkrası açısından ise, 08/05/2014 tarih ve 28994 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği, 30/05/2018 tarih ve 30436 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği ile yürürlükten kaldırılmış olmakla birlikte, yayımlanan yeni yönetmelikte davacının iptalini talep ettiği mülga Yönetmeliğin 15. maddesinin 7. fıkrasında yer alan kurala yer verildiği görüldüğünden, istemin bu kısmı açısından esasın incelenmesi gerekmektedir.
Öte yandan, 04/08/2016 tarih ve 29791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 5. maddesi ile mülga Yönetmeliğin 15. maddesine beşinci fıkrasından sonra gelmek üzere yeni bir fıkra eklenerek sonraki fıkra numaralarının buna göre teselsül ettirilmesi üzerine iptali istenen "Tüketicinin bir perakende satış sözleşmesinden kaynaklanan borcu nedeniyle, aynı tüketicinin başka bir perakende satış sözleşmesine konu kullanım yerinin elektriği kesilemez." kuralının, davanın açılmasından sonra Yönetmeliğin 15. maddesinin 8. fıkrası olduğu görülmüştür.
Davalı idarenin usûle ilişkin itirazları ise geçerli görülmeyerek esasın incelenmesine geçildi.
ESAS YÖNÜNDEN:
İLGİLİ MEVZUAT:
4628 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un 4. maddesinde, "Kurum, tüzel kişilerin yetkili oldukları faaliyetleri ve bu faaliyetlerden kaynaklanan hak ve yükümlülüklerini tanımlayan Kurul onaylı lisansların verilmesinden, işletme hakkı devri kapsamındaki mevcut sözleşmelerin bu Kanun hükümlerine göre düzenlenmesinden, piyasa performansının izlenmesinden, performans standartlarının ve dağıtım ve müşteri hizmetleri yönetmeliklerinin oluşturulmasından, tadilinden ve uygulattırılmasından, denetlenmesinden, bu Kanunda yer alan fiyatlandırma esaslarını tespit etmekten, piyasa ihtiyaçlarını dikkate alarak serbest olmayan tüketicilere yapılan elektrik satışında uygulanacak fiyatlandırma esaslarını tespit etmekten ve bu fiyatlarda enflasyon nedeniyle ihtiyaç duyulacak ayarlamalara ilişkin formülleri uygulamaktan ve bunların denetlenmesinden ve piyasada bu Kanuna uygun şekilde davranılmasını sağlamaktan sorumludur." kuralına yer verilmiş; 5. maddesinin 7. fıkrasının (a) bendinde, "Bu Kanun hükümlerinin uygulanması ve bu Kanunla kendisine verilen görevleri yerine getirmek için gerekli olan ve piyasada rekabeti geliştirmeye yönelik olarak gerçek ve tüzel kişilerin uymaları gereken, talimatları ve tebliğleri, şebeke yönetmeliğini, dağıtım yönetmeliğini, müşteri hizmetleri yönetmeliğini ve dengeleme ve uzlaştırma yönetmeliğini onaylamak" Kurulun yetkileri arasında sayılmıştır.
6446 sayılı Kanunun "Amaç" başlıklı 1. maddesinde ise, "Bu Kanunun amacı; elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösteren, mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetimin yapılmasının sağlanmasıdır." kuralı yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu Yönetmelik kuralının Resmî Gazete'de yayımlandığı tarihte yürürlükte bulunan hâliyle Anayasa'nın 124. maddesinde, "Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişiler, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler." kuralına yer verilmiştir.
Sözlük anlamı ile "düzenli hâle koymak, düzen vermek, tanzim ve tertip etmek" olarak tanımlanan "düzenleme", kamu hukukunda kural koyma ile eş anlamlıdır. Kural ise; sürekli, soyut, nesnel, genel (kişilik dışı) durumları belirleyen ve gösteren norm olarak tanımlanmaktadır. (ÖZAY İl Han, Günışığında Yönetim, 2017, İstanbul, s. 426). Yasama organının yasama tasarrufları dışında, idare, Anayasa ve kanunlardan aldığı yetki ile, kural koyma (düzenleme yapma) yetkisine sahiptir. "Kural işlemler" (ya da diğer adıyla genel düzenleyici işlemler), üst hukuk kurallarına uygun olarak hukuk düzenine yeni kural getiren ya da mevcut bir kuralı değiştiren veya kaldıran tek yanlı idarî işlemlerdir. Düzenleme yetkisini kullanarak tüzük, yönetmelik, tebliğ, genelge gibi genel düzenleyici işlemleri yapan idarenin bir işleminin düzenleyici nitelik taşıdığının kabul edilebilmesi için, söz konusu işlemin sürekli, soyut, nesnel, genel durumları belirleyen ve gösteren hükümler içermesi, başka bir anlatımla, belirtilen nitelikte kurallar konulmuş olması zorunlu olup, bu genel düzenlemelerin üst hukuk kurallarına aykırı hükümler içermemesi gerekir.
Düzenleyici kurumlar, ilgili bulundukları piyasada düzenleme ve denetleme görevi üstlenmekte olup, bu kuruluşların temel işlevi, toplumsal ve ekonomik hayatın temel hak ve özgürlükler ile yakından ilişkili alanlarındaki kamusal ve özel kesim etkinliklerini, birtakım kurallar koyarak düzenlemek, konulan kurallara uyulup uyulmadığını izlemek ve denetlemektir. Elektrik piyasası ile ilgili olarak düzenlemeler yapma yetkisine sahip olan davalı Kurumun, 4628 sayılı Kanun'la kendisine tanınan bu yetkiyi dava konusu kuralları yürürlüğe koymak suretiyle kullandığı görülmektedir.
Elektrik piyasasında, serbest olmayan tüketiciler elektrik enerjisi alımlarını davalı idare tarafından belirlenen tarifeler üzerinden sadece bölgesinde bulunduğu görevli tedarik şirketinden yapabilirler. Söz konusu tüketiciler elektrik alabilmek için, bölgelerindeki görevli tedarik şirketi ile Kurul onayına tabi perakende satış sözleşmesi imzalamak zorundadır. Görevli tedarik firması ile tüketici arasında imzalanan perakende satış sözleşmesi belli bir bölgede tekel durumunda olan görevli tedarik şirketten hizmet satın alınması zorunluluğu bulunduğundan Kurul'un gözetim ve denetimindedir.
Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin dava konusu 15. maddesinin 7. fıkrasında yer alan, ''Tüketicinin bir perakende satış sözleşmesinden kaynaklanan borcu nedeniyle, aynı tüketicinin başka bir perakende satış sözleşmesine konu kullanım yerinin elektriğinin kesilemeyeceği'' kuralı ile, özellikle, görevli tedarik şirketi dışında başka bir tedarikçiden elektrik enerjisi satın alma hakkı bulunmayan serbest olmayan tüketicilerin korunmasına yönelik olarak tüketici mağduriyetinin önlenmeye çalışıldığı, ayrıca, ''dava konusu düzenleme nedeniyle görevli tedarik şirketinin alacaklarının ve mali durumunun tehlikede olduğu'' iddiasının da yerinde olmadığı, nitekim, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin 15. maddesi uyarınca, görevli tedarik şirketinin, perakende satış sözleşmesine konu kullanım yeri için borçlarını ödemeyen tüketicinin elektriğini kesme hakkının ve perakende satış sözleşmesinde belirtilen ödeme ve ihtar süreleri dolduktan sonra da, perakende satış sözleşmesini feshetme hakkının bulunduğu, yani tüketicinin yükümlülüklerini yerine getirmemesi hâlinde, görevli tedarik şirketinin bu kullanım yeri için elektrik tedarik etme yükümlülüğünün bulunmadığı, yine görevli tedarik şirketinin, ödemelerin zamanında yapılmaması hâlinde, alacağını, İcra ve İflas Kanunu kapsamında zorla tahsil etme hakkının da bulunduğu; dava konusu düzenleme ile, görevli tedarik şirketinin, belirtilen hukukî yollara başvurmak yerine, tüketicinin hiç borcu olmayan başka bir perakende satış sözleşmesine konu kullanım yerinin elektriğini kesmek suretiyle, tüketiciyi zor durumda bırakmasının önüne geçilmesinin amaçlandığı görüldüğünden dava konusu Yönetmeliğin 15. maddesinin 7. fıkrası iken sonradan yapılan değişiklikle 8. fıkraya taşınan kuralda hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Yönetmeliğin 10. maddesinin 2. fıkrasının iptali istemi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA;
2.Dava konusu edilen diğer maddenin iptali istemi yönünden DAVANIN REDDİNE;
3. Dava kısmen ret, kısmen istem hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde sonuçlandığından, ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin yarısı olan …-TL'nin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
5. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na temyiz yolu açık olmak üzere,26/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi