17. Hukuk Dairesi 2015/4280 E. , 2017/11638 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davalılar vekilleri ve dava dışı 3.kişi vekilince temyiz edilmiş, davalı ... vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 12.02.2017 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalı ... vekili Av. ... geldi. Dava dışı 3.kişi ... vekili Av. ... geldi. Davalı ... tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı ... dışındaki diğer taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili; davalı ..."in müvekkili şirkete olan borcu karşılığında vermiş olduğu farklı keşide tarihli toplam 113.400,00 TL bedelli çeklerin karşılığının ödenmemesi üzerine ... 17. İcra Müdürlüğünün 2012/1674 ve 2012/7037 sayılı dosyaları ile takibe geçildiğini, ancak davalının müvekkili de alacaklılarını zarara uğratmak adına ... Tapu Müdürlüğünde kayıtlı ... Mah. 4147 ada, 1 parsel ... nolu bağımsız bölümü muvazaalı olarak diğer davalı ..."e 01/09/2009 tarihinde 18.500,00 TL bedelle devrettiğini, davalı borçlu hakkında başka icra takiplerinin de bulunduğunu, ..."in oğlu ... ile ..."in ...Otomat Sanayi Tic. Ltd. Şti" nin ortakları olduğunu belirterek öncelikle dava sonuçlanıncaya kadar ... Tapu Müdürlüğünde kayıtlı ... Mah. 4147 ada 1 parsel, ... nolu bağımsız bölümün 3. kişilere her türlü devir ve temlikinin önlenmesi için bu taşınmazın tapu kaydına ihtiyati tedbir/ihtiyati haciz konulmasına, dava konusu taşınmazın üzerindeki tasarrufun iptali ile ... 17. İcra Müdürlüğünün 2012/1674 ve 2012/7037 sayılı dosya alacakları ile sınırlı olarak takip hakkı yetkisi tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı ... vekilinin cevap dilekçesinde; taşınmazın satış tarihi itibari ile davalı ..."ın borca batık olmadığını, hakkında icra takibi bulunmadığını, bu tarihe kadar birikmiş borcu bulunmadığını, borcun doğum tarihinin satıştan 3 yıl sonra olduğunu, davalının satıştan elde ettiği para ile davacıya borçlarının bir kısmını ödediğini, satış işleminde uygunsuzluk bulunmadığını, davalı ..."ın taşınmazını satarken tanıdığı bildiği biri olan müvekkiline teklif ettiğini, taşınmazda halen devredenin oturduğunu, müvekkili ile diğer davalının ortaklıklarının 20/09/2012 tarihi itibari ile sonlandığını, müvekkilince aralarındaki bu yakınlık sebebiyle davalının taşınmazında oturması için verdiğini belirterek davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını istemiştir.
Davalı ... davaya cevap vermemiştir.Mahkemece; toplanan deliller, dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek davacının davasının kabulüne; ..., ..., ... Mah., 4147 ada, 1 parsel ... numaralı bağımsız bölümün üzerinde davacı tarafa ... 17. İcra Müdürlüğünün 2012/1674 ve 2012/7037 esas sayılı dosyalarından alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere satış işleminin muvaazalı olması nedeniyle tasarrufun iptali ile cebri icra yetkisi verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı... vekili, davalı ... vekili ve dava dışı ... vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki bilgi ve belgelere gerektirici nedenlere delillerin tartışılmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı Abdulah vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.Bu tür davaların dinlenebilmesi için,davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.İİK.nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir. Ohalde davacı alacaklının borçludaki alacağının tasarruf tarihinden önceki tarihe dayalı olup olmadığının tespitini teminen gayrımenkulün devir tarihinden (01.09.2009) önce davalı borçlu ile davacı alacaklı arasında ticari ilişki olup olmadığının, davalı borçlunun 2009 tarihi itibari ile alacaklıya borcu olup olmadığının mahkemece araştırılması, davalı borçlu ve davacı alacaklının 2009 yılı ve tasarruf tarihi öncesine göre ticari defterlerinin incelenmesi, davalı borçlu ile davacı alacaklı arasındaki ilişkinin tasarruf tarihinden öncesine dayalı olup olmamasına göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, dava konusu mal ve hak, lehine tasarruf yapılmış olan 3. kişinin elinde ise iptal davasının konusu o mal veya hak üzerinde cebri icraya devam edilmesi, lehine tasarruf yapılan kişi o mal veya hakkı elinden çıkarmış ise o zaman davanın konusu 3.kişinin o mal veya hakkın değeri oranında tazminata mahkum edilmesi gerekir.Üçüncü kişinin mal veya hakkı dava sırasında elinden çıkarması veya elinden çıkardığının dava sırasında öğrenilmesi halinde davanın ıslahına gerek olmadan davacı alacaklı davaya bedel davası olarak devam edilmesini isteyebilir veya devralan 4.kişiyi davaya dahil ederek davaya devam edebilir.Somut olayda davalı borçlu taşınmazını 01.09.2009 tarihinde davalı 3.kişi ..."e satarak devir etmiş, ... ise aynı taşınmazı 14.05.2013 tarihinde dava dışı ..."e satmıştır. Bu durumda davacı alacaklı tarafından 4.kişi konumundaki ..."ün kötü niyetli olduğunun ileri sürülmesi halinde adı geçenin davaya dahil edilip edilmeyeceği hususunda seçimlik hakkının hatırlatılması, davaya dahil ettiği takdirde 4.kişiye tebligat yapılarak taraf teşkilinin sağlanması, aksi halde üçüncü kişi ... yönünden davanın tazminata dönüştüğü kabul edilerek tarafların iddia ve savunmaları dinlenip, delilleri toplandıktan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili, davalı ... Çoşkuner vekilinin ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne hükmün BOZULMASINA, 1.480,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ..."e verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı ... yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... ve ..."e geri verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."e geri verilmesine, alınmasına 13.12.2017 günü oybirliği ile karar verildi.