Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4607
Karar No: 2017/11639
Karar Tarihi: 13.12.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/4607 Esas 2017/11639 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/4607 E.  ,  2017/11639 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 12.12.2017 Salı günü davacı vekili Av. ... ve davalı ... vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ... geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davacı tarafından davalı ... Aleyhine ...2. Aile Mahkemesinin 2011/38 Esas sayılı dosyası ile boşanma, tazminat ve katılma alacağı taleplerini içeren boşanma davası açıldığını, boşanma davasının kabul edildiğini, 20.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiğini, katılma alacağı yönündeki taleplerin aynı mahkemenin 2012/296 Esas sayılı dosyasına kaydedildiğini, 2012/296 Esas sayılı dosya ile görülen katılma alacağı davasında da 10.870,89 TL katılma alacağının 11/01/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."ndan tahsiline karar verildiğini, davacı ve davalı ..."nun, dava konusu ... ili ... ilçesi ... mahallesi 20090 ada 2 parsel sayılı ...Kat 1 nolu bağımsız bölümü evlilik birliği devam ederken edinilmiş mal rejimi gereğince edindiklerini, boşanma davası devam ederken birlikte alınan dava konusu müşterek konuta, devir ve temlikinin önlenmesi için tedbir talebinde bulunulduğunu,
    mahkemece % 10 teminat karşılığında tedbir konulmasına karar verildiğini, istenilen teminatın müvekkili tarafından temin edilemediğinden tapuya tedbir konulamadığını, mahkemece 15/03/2012 tarihinde davanın kabulüne karar verildiğini, davalı ..."nun, karar tarihinden 15 gün sonra 30/03/2012 tarihinde gerçekte satmadığı halde satış gibi göstererek tapuda taşınmazı diğer davalı ..."ye devrettiğini, yapılan satışın gerçek bir satış olmadığını, maddi ve manevi tazminat taleplerinin ... 2. İcra Müdürlüğünün 2013/2776 sayılı dosyası ile katılma alacağının da ... 2. İcra Müdürlüğünün 2013/2390 sayılı dosyası ile icraya konulduğunu, icra takip dosyaları kesinleştiği halde davalı borçlu ..."nun borçlarını ödemediğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın davalı ..."ndan diğer davalı ..."ye devir edilmesine ilişkin tasarrufun ... 2. İcra Müdürlüğünün 2013/2390 Esas ve 2013/2776 Esas sayılı icra dosyalarının asıl alacak ve ferileri ile birlikte icra dosyalarının tamamının tahsiline imkan verecek şekilde tasarrufun iptaline karar verilmesini istemiştir.Davalı ... vekili davanın reddini savunmuştur.Diğer davalı ... vekili, söz konusu satışın gerçek bir satış olduğunu beyan ederek, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı ... vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir.Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
    İİK.nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir.
    İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir. Bir başka anlatımla dava ve tasarrufa konu malı elinde bulunduran şahsın kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması halinde dava tümden reddedilmeyip borçlu ile tasarrufta bulunan şahıs tasarrufa konu malı elinden çıkardıkları tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmeleri gerekir.Mahkemece karar verildikten sonra davalı 3. kişi olan ..."nin 10.09.2015 tarihinde vefat ettiği, ibraz edilen ölüm belgesinden anlaşılmıştır. Bu durumda öncelikle İİK"nun 282.maddesi gereğince mirasçıların davaya dahil edilmesi, dava dilekçesinin mirasçılara tebliği ile taraf teşkilinin sağlanması gerekir.Kabule göre de; davalı borçlu ile davalı üçüncü kişi arasında akrabalık ilişkisinin bulunması, birbirlerini tanıyor olmaları ve davalı cevap dilekçesinde bu durumun da ikrar edilmesi sebebi ile borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğunun gözönüne alınması gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kabule göre de davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1.480,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 13.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi