17. Hukuk Dairesi 2015/4710 E. , 2017/11653 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davacıların annesi ... ve babası ..."in 27/05/2011 günü çekicinin ve yarı römorkun, ambulansa çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında vefat ettiğini, kaza esnasında ... ve ...’in ambulans içerisinde hasta ve hasta yakını olarak bulunduklarını, davacıların aynı anda hem anne hem de babalarını kaybettiğini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, davacı ... lehine 50.000,00 TL manevi tazminat ve 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihi olan 27.05.2011 tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, davacı ... lehine 50.000,00 TL manevi tazminat ve 5.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının 27.05.2011 tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalıya ... Sig.A.Ş. vekili; kazaya karışan ... plaka sayılı aracın zmms poliçesi ile sigortalı olduğunu, ölüm halinde maddi tazminat talepleri için ölen şahıs başına azami poliçe teminat limitinin 200.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın yoksun kaldığı gerçek destek miktarının tespiti gerektiğini, zarar görenin faiz talep hakkının ancak temerrüd tarihinden itibaren doğacağını, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... ... Sigorta Şirketi vekili; uyuşmazlık konusu kazaya karışan ... plaka numaralı aracın müvekkil şirket tarafından zmms poliçesi ile sigortalı olduğunu ancak, davacının müvekkil şirketçe söz konusu poliçe teminatı altına alınmış olması teminatın tamamen ve otomatik olarak ödeneceği anlamına gelmediğini, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
... ... İnş. Nak. Orm. Ür. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. vekili; müvekkilinin aracını sigorta ettirmiş olduğunu, maddi ve manevi tazminat taleplerinin poliçe kapsamında ve poliçe kapsamının zararları karşılayacak miktarda olduğunu, karşı tarafın uğramış olduğu zararın sigorta şirketince karşılanacağını, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne, davacıların maddi tazminat taleplerinin reddine, ... Sigorta ve ... Sigorta açısından manevi tazminat taleplerinin reddine, 10.000,00 TL manevi tazminatın ..., 10.000,00 TL manevi tazminatın ... olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar Mürşidi ... ve ... Mad. Ltd. Şti.den müştereken ve müteselsilen tahsiline, dair karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından dolayı davacıların anne ve babasının vefatı nedeni ile talep edilen destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminatın tahsili istemidir.
Dava dilekçesinde nelerin yer alması gerektiği hususu 1086 sayılı HUMK"nun 179. maddesi ve 6100 sayılı HMK"nun 119. maddesinde düzenlenmiştir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde (1086 sayılı HUMK m. 75) ise; “Hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir” hükmüne yer verilmiştir. O halde açıklık bulunmayan hallerde hakim, dava dilekçesinin açıklanmasını ilgili taraftan her zaman isteyebilir.
Davacılar vekili dava dilekçesinde davacı ... lehine 50.000,00 TL manevi tazminat davacı ... lehine 50.000,00 TL manevi tazminat talep edilmiş, Mahkemece ... lehine 10.000,00 TL manevi tazminata, ... lehine 10.000,00 TL manevi tazminata hükmetmiştir. Ancak davacılar vekilinin dava dilekçesinde talep etmiş olduğu manevi tazminat talebi sarih değildir. Bu nedenle Mahkemece vefat eden anne ve baba yönüyle talep edilen manevi tazminat miktarının açıklattırılarak karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
3-Kabule göre; davacılar lehine verilen manevi tazminat miktarı azdır.
Borçlar Kanunu"nun 47.maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacıca göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında;
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak,
hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar ... ve ... için anne ve babalarının vefatı nedeni ile takdir olunan manevi tazminat azdır ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği için kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının reddine (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 13.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.