Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/4829
Karar No: 2016/4767
Karar Tarihi: 22.03.2016

Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/4829 Esas 2016/4767 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2015/4829 E.  ,  2016/4767 K.
"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 12/06/2014
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/1, 62/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay tarihinde ..."ın ikametine ait güneş enerjisi tamir işlerini yaptırdığı, yanına gelen sanık ile tartışma yaşadığı, tartışma sırasında sanığın, ölen Necaattin"in kafasına 3-4 kez yumrukla vurduğu, bunun üzerine Necaattin"in bulunduğu yere yığıldığı, dosyada mevcut doktor raporlarına ve hastane evraklarına göre olay yerine gidildiğinde kalp krizi geçiren hastanın nabzının ve solunumunun olmadığı, Gazi Osman Paşa Üniversitesi Hastanesinde tedavi altına alındığında bilinci kapalı olarak hastaneye giriş yaptığı ve arrest olduğunun belirtildiği, acil serviste acil yaşam desteği sonrası aynı gün kroner angiografi yapıldığı, total tıkalı lezyonun geçildiği, balon ile ditale işlemi yapıldığı, hastanın yoğun bakıma entübe halde yatırıldığı, mekanik ventilatöre bağlandığı, olaydan 10 gün sonra beyin ödemi gerçekleşmesi üzerine KBB tarafından trakeostomi yapıldığı, üroloji tarafından kalıcı sonda takıldığı, 24.05.2012 tarihinde hastalığının sürekli ve ilerleyici olduğunun tespiti üzerine hastanın sürekli olarak oksijen konsantratörü, aspiratör cihazı ve mekanik ventilatör cihazlarına bağlı olarak hayatını idame ettirdiği, 14.06.2012 tarihli rapora göre; bilinci kapalı olan ..."ın beslenmesinin gastrostomi tüpü ile sağlandığı, kardiak arrest sonrası hipoksik ensefalopati, üst ve alt, bilateral ağır fonksiyon kaybı, kroner arter hastalığı, özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybının %99 olduğunun kayıtlı olduğu, 27.08.2012 tarihi sonrasında mevcut bakımına özel bakım evinde devam ettirildiği, Tokat Devlet Hastanesi"nin 24.04.2013-31.05.2013 eks tarihli epikriz raporuna göre; hastanın vücutta multipl ülsere alanı mevcut olduğu, septomatik destek ve tedavisine başlanıldığı, genel durumu kötüye seyreden hastanın antibiyotik tedavisine ve enteral ve parenteral beslenme desteğine rağmen kardiopulmoner arrest sonucu 31.05.2013 tarihinde vefat ettiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 30.10.2013 tarihli raporda, ölenin diz bölgelerinde sıyrıklı ekimoz dışında travmatik değişim tanımlanmadığı dikkate alındığında, kişide tespit edilen lezyonların düşme yada düşürülmesi suretiyle dizlerini sert ve künt bir cisme çarpmasıyla husule gelmesinin mümkün olduğu, bu kapsamda kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum oluşturmadığı ve yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte olduğu, ölenin maruz kaldığı tartışma ve yaralanma olayı sonrasında myokard enfarktüsü geçirdiği, tedaviye cevap





vermeyerek ölümünün gerçekleştiği, 21/03/2012 tarihinde maruz kaldığı olay ile 31/05/2013 günü meydana gelen ölüm olayı arasında illiyet bağınının bulunduğunun belirtildiği olayda, mağdurda meydana gelen yaralamanın TCK"nın 86/2. maddesi kapsamında basit tıbbi tedavi ile giderilebilir nitelikte olması nedeniyle, suç ve cezaların yasallığı ilkesi uyarınca sanık hakkında TCK"nın 87/4. maddesinin uygulanmayacağı, mevcut rahatsızlığın sanık tarafından bilindiğine ilişkin bir belirlemenin de bulunmaması karşısında; sanık hakkında bilinçli taksir hükümlerinin de uygulanma olanağının bulunmadığı, TCK"nın 23.maddesi hükmü de gözetilerek sanığın taksirli öldürme suçundan sorumlu tutulmasında isabetsizlik bulunmadığı, ancak; iki sınır arasında temel ceza belirlenirken, suçun işleniş biçimi, failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu, maddede öngörülen cezanın üst sınırı da nazara alınmak suretiyle, adalet, hakkaniyet ve nasafet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, meydana gelen olayın vehameti ve sonrasında süregelen tedavi aşamalarının zorluğu dikkate alınarak, temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak azami hadde yakın belirlenmesi gerekirken, sanık hakkında alt sınırdan ceza tayini
Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sanık hakkında verilen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 22.03.2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.





KARŞI OY


Yerel mahkemenin, sanığın eylemini taksirle öldürme olarak nitelendirmesinin doğru olduğuna ilişkin çoğunluk görüşüne katılmıyorum. Şöyle ki;
Evinin çatısındaki güneş enerjisi sistemini tamir ettiren ve evinin önünde durup, çatıda çalışan ustaları seyreden ölenin yanına gelen sanığın, ölenin kafasına 3-4 kez yumrukla vurduğu, sanığın bu eylemi sonrasında kalp krizi geçiren ölenin hastaneye ölü olarak girdiği, yapılan canlandırma sonrası hayata döndürülmesine ve tedavi uygulanmasına rağmen bir yıldan fazla bitkisel hayatta kaldıktan sonra öldüğü olayda;
Sanığın eyleminin TCK"nın 86/2. maddesi kapsamında basit yaralama olduğu, dolayısıyla TCK"nın 23. maddesi yollamasıyla TCK"nın 85/1. maddesine uyduğunu kabul eden çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
TCK"nın 86/2. maddesinde; "Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması halinde" demektedir. Halbuki somut olayda, kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisi ölümle sonuçlanmıştır. Ölüm doğrudan kasten yaralamanın sonucu olarak gerçekleşmiştir.
TCK"nın 87/4. fıkrası tam da bunun için düzenlenmiştir. Kasten yaralama sonucunda ölüm meydana geldiğine göre, sanığın TCK"nın 87/4. maddesi gereğince cezalandırılması gerekir. Sanığın taksirli bir eylemi yoktur.







TCK"nın 23. maddesi, TCK"nın 87/4. maddesinin uygulanmasına engel değildir.
Sanık öldürme kastı ile hareket etmemiştir. Sanığın kastı yaralamadır. Sanık kastetdiğinden daha ağır bir neticeye sebebiyet vermiştir. Bu da mağdurda önceden mevcut olan ve sanığın bilmediği hastalığının tetiklenmesi, sanığın fiili sonucu gerçekleşmiştir. Sanık fiilinin sonucuna katlanmalı ve TCK"nın 87/4. maddesi gereğince cezalandırılmalıdır.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi