
Esas No: 2017/3748
Karar No: 2020/5479
Karar Tarihi: 26.11.2020
Danıştay 10. Daire 2017/3748 Esas 2020/5479 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2017/3748
Karar No : 2020/5479
DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
DAVALI : … Kurumu
VEKİLLERİ : Av. …
DAVANIN KONUSU :
Davacı tarafından, 29/09/2017 tarih ve 30195 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Çalışan Buluşlarına, Yükseköğretim Kurumlarında Gerçekleştirilen Buluşlara ve Kamu Destekli Projelerde Ortaya Çıkan Buluşlara Dair Yönetmelik'in 1., 2., 3., 12., 13., 14., 15., 16., 17., 18., 21., 22., 24. maddelerinin tamamının, 10. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının, 11. maddesinin 2. fıkrasının ikinci cümlesi ile 3. fıkrasının ikinci, üçüncü ve dördüncü cümlelerinin ve 23. maddesinin 2. fıkrasının iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI :
- Veteriner ilaçları alanında buluşlara imza attığı, medikal yönetici olarak çalıştığı, buluşu üzerine işvereni tarafından tam hak sahibi talebinde bulunularak patente konu buluşunun işvereni adına tescil edildiği, bunun karşılığında kendisine hakkaniyete uygun bedel ödenmesini talep ettiği ancak işvereni tarafından olumlu cevap verilmediği,
- Buluş sahibi olduğu patentten dolayı, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 115. ve devamı maddeleri uyarınca hak ettiği bedelin miktarının tespiti hususunda belirsiz alacak davası açtığında, dava konusu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği,
- Adli yargı yerince, uyuşmazlığın çözümü için zorunlu tahkim yoluna başvurulması gerektiği gerekçesiyle davanın reddedildiği, yapılan buluşlar üzerindeki hak sahipliğine ilişkin uyuşmazlıkların mahkemeler nezdinde bir yargılamaya tabi olması gerekirken, bu temel hak ve özgürlüğünü kısıtlayan zorunlu tahkim yolu öngören Yönetmelik hükmünün iptali gerektiği, dolayısıyla dava açma menfaatinin bulunduğu,
- Mülkiyet hakkı konusunda, "zorunlu tahkim yolunun" Kanunla düzenlenmesi gerekirken Yönetmelikle düzenlendiği, bu kapsamda idarenin yetkisini aştığı,
- Devlet mahkemelerinde yargılanma hakkının kanuni bir temeli olmaksızın Yönetmelikle kısıtlandığı,
- Kanunla, ihtiyari tahkim usulünün düzenlendiği, ancak Yönetmelikle zorunlu tahkim usulünün getirildiği,
- Zorunlu tahkim yolunun, Kanunla düzenlenmesi gerektiğine ilişkin Yargıtay kararları bulunduğu gibi Kanunla düzenlendiğine ilişkin örnek mevzuatların bulunduğu ( Spor Tahkimi, 6502 sayılı TKH Kanun hükmü gibi.),
- Yönetmelikte, sadece bedele ilişkin değil, çalışan ve işveren arasında doğan tüm uyuşmazlıklara da zorunlu tahkim yolunun uygulanacağının düzendiği, bu yönüyle de Yönetmelikle düzenleme yetkisinin genişletildiği, Kanun'un 115/11. maddesinde, sadece bedel tarifesine ilişkin uyuşmazlıklarda tahkim yolunun öngörüldüğü, iddia edilerek dava konusu düzenlemelerin iptal edilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
DAVALININ SAVUNMASI :
- İşverenin, hizmet buluşu üzerinde tam hak talep etmesi durumunda, buluş üzerindeki tüm hakların işverene geçtiği, bu durumda işçiye de makul bir bedelin ödenmesini isteme hakkının Kanunla düzenlendiği, bu kapsamda mülkiyet hakkının ihlal edilmediği,
- Yönetmeliğin ise, bu esaslar çerçevesinde Kanunun uygulanmasını gösterdiği, emrettiği hususları yerine getirmek üzere yürürlüğe konulduğu,
- Kanun ve Yönetmelik ile taraflar arasındaki anlaşmanın alt sınırları düzenlenerek, işçi lehine nispi emredici nitelikte hükümler getirildiği,
- Taraflar arasında hizmet buluşlarından kaynaklanan, başta bedel konusundaki uyuşmazlıklar olmak üzere tüm uyuşmazlıkların "zorunlu tahkim yoluyla" çözümlenebileceğinin Kanunda ve Yönetmelikte düzenlendiği, Yönetmelikte Kanuna aykırı düzenleme olmadığı,
- İhtiyari tahkimi taraflar kendileri belirleyebileceğinden, Kanunla düzenlenen tahkimin zorunlu tahkim yolu olduğu, tarafların kendi özgür iradesiyle seçebileceği ihtiyari tahkime ayrıca mevzuatta yer verilmesinin abesle iştigal olduğu,
- Bedelin belirlenmesi yöntemleri ile ilgili olarak düzenlenen Yönetmeliğin 10. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları, 12-.. -18. maddeleri ile 21 ve 22. maddelerinin; Kanunda yer alan "makul bedel" ifadesinin içinin doldurulmasından ibaret olduğu, tarafların bu yöntemlerle sınırlı olmadığı, bu yöntemlerin bilimsel açıdan geliştirilen metodlar olduğu, taraflara yol gösterdiği, Kanun'un 115/11. maddesinde bedel tarifesinin Yönetmelikle düzenleneceğinin açıkça belirtildiği,
- Bedelin belirlenmesinde, Kanun'un 115/9. maddesi gereğince, tarafların iradelerinin esas alınacağı,
- Yönetmeliğin 11. maddesinin üçüncü fıkrasının, iki, üç ve dördüncü cümlelerinin; kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların buluşlarına ilişkin düzenlemeler olduğu, davacının ise özel şirkette işçi olarak çalıştığı, bu nedenle bu hüküm bakımından davacının menfaatinin ilgilendirir bir durum olmadığı,
- Yine Yönetmeliğin 23/2. maddesinin, patentin hükümsüz kalması halinde işverenin bedel ödeme yükümlülüğüne ilişkin bir madde olduğu, işçi lehine düzenleme olduğu, dolayısıyla iptalinin istenilmesinde davacının menfaatinin bulunmadığı,
belirtilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava, 29/09/2017 günlü, 30195 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Çalışan Buluşlarına, Yükseköğretim Kurumlarında Gerçekleştirilen Buluşlara ve Kamu Destekli Projelerde Ortaya Çıkan Buluşlara Dair Yönetmelik'in 1., 2., 3., 12., 13., 14., 15., 16., 17., 18., 21., 22., 24. maddelerinin tamamının, 10. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının, 11. maddesinin 2. fıkrasının 2. cümlesi ile 3. fıkrasının 2., 3. ve 4. cümlelerinin ve 23. maddesinin 2. fıkrasının iptali istemiyle açılmıştır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun, "İşverenin buluşa ilişkin hakkı ve hak talebinde bedel" başlıklı 115. maddesinde; "(1) İşveren, hizmet buluşu ile ilgili olarak tam veya kısmi hak talep edebilir. İşveren bu talebi, çalışanın bildiriminin kendisine ulaştığı tarihten itibaren dört ay içinde yazılı olarak çalışana bildirmek zorundadır. Çalışana böyle bir bildirimin süresinde yapılmaması veya hak talebinde bulunulmadığına dair bildirim yapılması hâlinde, hizmet buluşu serbest buluş niteliği kazanır. (2) İşverenin hizmet buluşuna ilişkin tam hak talebinde bulunması hâlinde bununla ilgili bildirimin çalışana ulaşması ile buluş üzerindeki tüm haklar işverene geçmiş olur. (3) İşverenin hizmet buluşuna ilişkin kısmi hak talep etmesi hâlinde, hizmet buluşu serbest buluş niteliği kazanır. Ancak bu durumda işveren, kısmi hakka dayanarak buluşu kullanabilir. Bu kullanma, çalışanın buluşunu değerlendirmesini önemli ölçüde güçleştiriyorsa çalışan, buluşa ilişkin hakkın tamamen devralınmasını veya kısmi hakka dayanan kullanım hakkından vazgeçilmesini işverenden isteyebilir. İşveren, çalışanın bu isteğine ilişkin bildirimine tebellüğ tarihinden itibaren iki ay içinde cevap vermezse, işverenin kısmi hakka dayanarak buluşu kullanma hakkı sona erer. (4) İşverenin hizmet buluşuna ilişkin hak talebinde bulunmasından önce çalışanın buluş üzerinde yapmış olduğu tasarruflar, işverenin haklarını ihlal ettiği ölçüde, işverene karşı geçersiz sayılır. (5) İşveren, tam hak talep etmediği takdirde, kendisine bildirimi yapılan buluşa ilişkin bilgileri, çalışanın haklı menfaatlerinin devamı süresince gizli tutmakla yükümlüdür. (6) İşveren hizmet buluşu üzerinde tam hak talep ederse, çalışan makul bir bedelin kendisine ödenmesini işverenden isteyebilir. İşveren hizmet buluşu üzerinde kısmi hak talep ederse, işverenin buluşu kullanması hâlinde, çalışanın makul bir bedelin kendisine ödenmesini isteme hakkı doğar. (7) Bedelin hesaplanmasında hizmet buluşunun ekonomik olarak değerlendirilebilirliği, çalışanın işletmedeki görevi ve işletmenin buluşun gerçekleştirilmesindeki payı da dikkate alınır. (8) İşveren, hizmet buluşuna ilişkin talepte bulunduktan sonra, buluşun korunmaya değer olmadığını ileri sürerek bedelin ödenmesinden kaçınamaz. Ancak buluşun korunabilir olmadığı konusunda açılan dava sonucunda mahkemenin davanın kabulüne karar vermesi hâlinde çalışan, bedel talebinde bulunamaz. (9) İşverenin hizmet buluşuna ilişkin kısmi veya tam hak talebinde bulunmasını takiben bedel ve ödeme şeklî, işveren ile çalışan arasında imzalanan sözleşme veya benzeri bir hukuk ilişkisi hükümlerince belirlenir. (10) Hizmet buluşu birden çok çalışan tarafından gerçekleştirilmişse, bedel ve ödeme şekli her biri için, dokuzuncu fıkraya uygun olarak ayrı ayrı belirlenir. (11) Çalışan buluşları ile ilgili bedel tarifesi ve uyuşmazlık hâlinde izlenecek tahkim usulü yönetmelikle belirlenir. (12) Çalışan, serbest buluş niteliği kazanmış hizmet buluşu konusunda 119 uncu madde hükümlerine tabi olmaksızın dilediği şekilde tasarrufta bulunabilir." hükmü yer almış,
"Hizmet buluşu için patent başvurusu yapılması" başlıklı 116, maddesinde, "(1) İşveren, kendisine bildirimi yapılan hizmet buluşu için tam hak talebinde bulunmuşsa patent verilmesi amacıyla ilk başvuruyu Kuruma yapmakla yükümlüdür. Ancak işveren, işletme menfaatleri gerektiriyorsa, patent başvurusu yapmaktan kaçınabilir. İkinci fıkra hükmü saklı kalmak kaydıyla, başvuru yapmaktan kaçınılması durumunda, buluş için işverenin ödemesi gereken bedelin hesaplanmasında, patent alınmamasından kaynaklanan çalışan aleyhine muhtemel ekonomik kayıplar göz önünde tutulur. (2) İşverenin hizmet buluşu için Kuruma ilk başvuru yükümlülüğü; a) Hizmet buluşunun serbest buluş niteliği kazanması, b) Çalışanın, buluşu için başvuru yapılmamasına rıza göstermesi, c) İşletme sırlarının korunmasının başvuru yapmamayı gerektirmesi, hâllerinden en az birinin gerçekleşmesiyle ortadan kalkar. (3) Hizmet buluşu serbest buluş niteliği kazanmışsa, çalışan bizzat başvuru yapma hakkına sahiptir. (4) İşveren, tam hak talebinde bulunmuş olduğu hizmet buluşu için başvuruda bulunmaz ve çalışanın belirleyeceği süre içinde de başvuruyu yapmazsa, buluş serbest buluş niteliği kazanır. (5) İşveren, hizmet buluşu için tam hak talebinde bulunmuşsa, söz konusu buluşun yabancı bir ülkede de korunması için başvuruda bulunabilir.(...)" hükmü,
"Çalışan buluşlarına ilişkin hükümlerin emredici niteliği ve hakkaniyete uygunluk şartı" başlıklı 117. maddesinde; "(1) İşverenler tarafından, bu Kitabın çalışan buluşlarına ilişkin hükümlerine aykırı olacak şekilde çalışanların aleyhine düzenleme ve uygulama yapılamaz. Tarafların çalışan buluşlarına ilişkin sözleşme yapma serbestliği, hizmet buluşlarında patent verilmesi için yapılacak başvurudan; serbest buluşlarda ise çalışanın işverene yapacağı bildirim yükümlülüğünden sonra başlar. (2) Hizmet buluşları ile serbest buluşlar konusunda işveren ile çalışan arasında yapılan sözleşmeler, çalışan buluşlarıyla ilgili emredici hükümlere aykırı olmasa dahi, önemli ölçüde hakkaniyetle bağdaşmıyorsa geçersiz sayılır. Aynı kural belirlenen bedel için de geçerlidir. (3) Sözleşmenin veya belirlenmiş olan bedelin hakkaniyete aykırı olduğu hakkındaki itirazlar, iş sözleşmesinin bitiminden itibaren en geç altı ay içinde yazılı olarak ileri sürülebilir." hükmü getirilmiştir.
6769 sayılı Kanunun 113 ilâ 122. maddeleri dayanak alınmak suretiyle hazırlanmış ve 29/09/2017 tarih ve 30195 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan Çalışan Buluşlarına, Yükseköğretim Kurumlarında Gerçekleştirilen Buluşlara ve Kamu Destekli Projelerde Ortaya Çıkan Buluşlara Dair Yönetmeliğin, 1. maddesinde, çalışanların buluşları ile ilgili bedel tarifesine ve uyuşmazlık halinde izlenecek tahkim usulüne, yükseköğretim kurumlarında gerçekleştirilen buluşlara ve kamu kurum ve kuruluşları tarafından desteklenen projelerde ortaya çıkan buluşlara ilişkin usul ve esasları belirlemek, bu Yönetmeliğin amacı olarak tespit edilmiş, 2. maddesinde, (1) Bu Yönetmeliğin; a) Özel ve kamu kesiminde çalışanlar, özel düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla kamu kuruluşlarında çalışanlar ve kamu iktisadi teşebbüsleri ile bağlı ortaklıklarında ve iştiraklerinde çalışanların buluşlarına ilişkin hususları ve hizmet buluşu sahibi olan çalışanlara, işverenlerce ödenecek bedelin tespiti ve uyuşmazlık halinde uygulanacak tahkim usulünü,(...) kapsayacağı, "Bedelin belirlenmesi ile ilgili genel esaslar" başlıklı 10. maddesinin (2) fıkrasında; bedelin miktarının, buluştan elde edilen kazanç ile 20 nci maddenin birinci fıkrasına göre buluşun ait olduğu gruplar esas alınarak 21 inci maddenin üçüncü fıkrasındaki tabloda verilen katsayılar çarpılarak bulunacağı, (3) fıkrasında; buluştan elde edilen kazancın, buluşun işletme tarafından kullanılması durumunda elde edilen kazanç ile buluşun işletme tarafından kullanılmayarak lisans, devir veya takas yoluyla elde edilen kazancın toplamına eşit olduğu, kurala bağlanmış,
"Bedelin taraflarca belirlenmesi" başlıklı 11. maddesinin (2) fıkrasında; hizmet buluşunun birden çok çalışan tarafından gerçekleştirilmiş olması halinde bedel ve bedelin ödeme şeklinin, birinci fıkraya uygun olarak her bir çalışan için ayrı ayrı belirleneceği, tarafların anlaşamamaları halinde uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümleneceği, (3) fıkrasında; kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlara buluşları için ödenecek bedelin, buluştan elde edilen net gelirin üçte birinden az olamayacağı, ancak buluş konusunun kamu kurum ve kuruluşunun kendisi tarafından kullanılması hâlinde ödenecek bedelin, bir defaya mahsus olmak üzere bedelin ödendiği ay için çalışana ödenen net ücretin on katından fazla olamayacağı, bedelin belirlenmesinde 10 uncu maddenin birinci fıkrası hükmü uygulanacağı, buluştan elde edilen net gelirin, buluşun gerçekleştirildiği çalışma için yapılan her türlü gider, buluştan elde edilen gelirden düşülerek hesaplanacağı, kuralı getirilmiş ,
"Buluştan elde edilen kazancı belirleme yöntemleri" başlıklı 12. maddesinde, "(1) 3/4/2007 tarihli ve 26482 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No:1)’nin uygulanmasında kullanılmak üzere belirlenen kazancın, bu Yönetmelik kapsamında da buluştan elde edilen kazanç olarak kabul edileceği, (2) işletme tarafından kullanılan buluşlar için birinci fıkrada belirtilen kapsamda buluştan elde edilen kazancın belirlenmiş olmaması halinde buluştan elde edilen kazancın özellikle: a) Kıyas, b) İşletmenin buluştan sağladığı belirlenebilen yarar, c) Tahmin, üç farklı yöntemden biriyle hesaplanacağı" kuralına yer verilmiş,
"Buluştan elde edilen kazancın kıyas yöntemi kullanılarak belirlenmesi" başlıklı 13. maddesinde, (1) benzer nitelikteki ürün ve usullerle ilgili lisans ve satış sözleşmesi uygulamalarının yaygın olduğu endüstri dallarında gerçekleştirilen hizmet buluşlarından elde edilen kazancın, kıyaslanabilir nitelikte bir serbest buluşun varlığı halinde kıyas yöntemi kullanılarak belirlenebileceği, (2) bu yöntemde, kıyaslanabilir nitelikteki buluşlar için buluştan elde edilen kazancın, kıyas alınan sözleşmedeki lisans veya satış bedeli dikkate alınarak belirlenen buluşun birim değeri ile ürün sayısı, ürün ağırlığı ya da parça sayısı çarpılarak hesaplanacağı, (3) kıyaslanabilir nitelikte bir serbest buluşun bulunmaması halinde buluştan elde edilen kazancın, ürünün satış fiyatına buluşun katkısı dikkate alınarak hesaplanacağı, (4) bu maddede düzenlenen buluştan elde edilen kazancın kıyas yöntemine göre hesaplanmasının Ek-1’de örneklendirildiği, belirtilmiş,
"Buluştan elde edilen kazancın işletmenin buluştan sağladığı yarara göre belirlenmesi" başlıklı 14. maddesinde, (1) buluştan elde edilen kazancın, işletmenin buluştan sağladığı belirlenebilen yarara göre hesaplanabileceği, bu yönteme, öncelikle, işletmeye tasarruf sağlayan hizmet buluşlarından elde edilen kazancın belirlenmesinde başvurulacağı, bu yöntemde, buluş konusu ürünün satışından elde edilen kazancın esas alınamayacağı, sadece işletmede kullanılan ürün, makine ve cihazlar veya işletmede uygulanan üretim usulleri ile ilgili buluştan elde edilen kazancın belirlenmesinde de kullanılacağı, (2) buluşun kullanılması sonucu işletmenin masrafları ile gelirleri arasında doğan pozitif farkın, işletmenin buluştan sağladığı belirlenebilen yarar olduğu, işletme muhasebesi esaslarına göre masraf ve gelirler karşılaştırılarak bulunan bu meblağın, buluştan elde edilen kazanç olduğu, (3) buluşun gerçekleştirilmesinden önce buluş için yapılmış olan masrafların buluştan elde edilen kazançtan düşülmeyeceği, açıklanmış,
"Buluştan elde edilen kazancın tahmin yöntemiyle belirlenmesi" başlıklı 15. maddesinde, (1) buluştan elde edilen kazancın kıyas yöntemiyle ve işletmenin buluştan sağladığı belirlenebilen yarara göre hesaplanamadığı durumda, buluştan elde edilen kazancın tahmin yöntemiyle belirleneceği, bu yöntemde, buluştan elde edilen kazancın belirlenmesinde işverenin, buluşu benzer nitelikte bir serbest buluş yapandan satın almak isteseydi ödemek zorunda kalacağı makul bedelin esas alınacağı, kuralı yer almıştır.
"Lisans sözleşmesi" başlıklı 16. maddesinde, "(1) Hizmet buluşunun, işletme tarafından kullanılmayarak lisans verilmek suretiyle değerlendirilmesi halinde buluştan elde edilen kazancın, lisans verilmesinden sağlanan net gelire eşit olduğu, (2) net gelirin, lisans verilmesinden sağlanan brüt gelirden buluşun gerçekleştirilmesinden sonra geliştirilmesi için yapılan masraflar, buluşu kullanılabilir duruma getirebilmek için yapılan masraflar ve lisans verilmesi ile ilgili olarak yapılan harcamalar düşülerek bulunacağı, (3) net lisans gelirinin tespitinde, brüt gelirden işverenin lisans veren olarak patent hakkının korunması için üstlenilen her türlü masrafların düşüleceği, patent haklarına yönelik tecavüzlerin önlenmesi ve teminat verilmesi ile ilgili masrafların da brüt gelirden düşüleceği, kuralına,
"Satış sözleşmesi" başlıklı 17. maddesinde, (1) hizmet buluşunun, işletme tarafından kullanılmayarak satılmak suretiyle değerlendirilmesi halinde buluştan elde edilen kazancın, buluşun satılmasından sağlanan net gelire eşit olduğu, (2) net gelirin, buluşun satılmasından sağlanan brüt gelirden, buluşun gerçekleştirilmesinden sonra geliştirilmesi için yapılan masraflar, buluşu kullanılabilir duruma getirebilmek için yapılan masraflar ve buluşun satışı ile ilgili olarak yapılan harcamalar düşülerek bulunacağı, kuralına,
"Takas sözleşmesi" başlıklı 18. maddesinde, (1) hizmet buluşunun işletme tarafından kullanılmayarak takas edilmek suretiyle değerlendirilmesi halinde buluşun işverenin takas sözleşmesinden sağladığı toplam kardaki payını belirleyebilmek için öncelikle bu kâr miktarının tespitine çalışılacağı, bunun mümkün olmaması halinde buluş değerinin 15 inci madde hükümlerine göre tahmin yöntemiyle belirleneceği, kuralına,
"Bedelin hesaplanması" başlıklı 21. maddesinde, (1) hizmet buluşu için çalışana ödenecek bedel, buluştan elde edilen kazanç ile 20 ncimaddenin birinci fıkrasına göre buluşun ait olduğu gruplar esas alınarak üçüncü fıkrada yer alan tabloda verilen katsayılar çarpılarak hesaplanacağı, (2) buluştan elde edilen kazancın, asgari ücretin net miktarının 150.000 katını aşan miktarı için işverenin bedel ödeme zorunluluğunun olmadığı, (3) buluşun ait olduğu gruplara ve buluştan elde edilen kazanca göre çalışana ödenecek bedelin hesaplanmasında kullanılacak katsayıların tabloda verildiği, (4) bu maddede düzenlenen çalışana ödenecek bedelin hesaplanmasının Ek-1’de örneklendirildiği kuralına yer verilmiştir.
"Bedelin ödenme şekli" başlıklı 22. maddesinde, (1) aksi sözleşmede kararlaştırılmamışsa bedelin, işletmenin buluştan elde ettiği kazancın muhasebeleştirildiği dönemdeki net asgari ücret miktarının tablodaki katlarına denk gelen katsayılar dikkate alınarak hesaplanacağı ve yıllık dönemler halinde ödeneceği, bir yılı aşan dönemler halinde ödeme yapılmasının kararlaştırılması durumunda, ödemenin gerçekleştirileceği döneme ait net asgari ücret miktarının alınacağı, (2) buluşun birden çok çalışan tarafından gerçekleştirilmiş olması halinde her bir çalışan için ödenecek bedelin, çalışanın kendi buluş grubuna göre verilen katsayılara göre hesaplanan bedel miktarı ile çalışanın kendi katkı payı çarpılarak bulunacağı, (3) hizmet buluşunun lisans verilerek değerlendirilmesi halinde, bedel ödeme tarihlerinin, lisans gelirlerinin tarihlerine denk getirileceği, kuralı,
"Bedelin hesaplanmasında esas alınacak süre" başlıklı 23. maddesinin (2) fıkrasında; Kanunun 138 inci maddesine göre patentin hükümsüzlüğünün ileri sürülmesi halinde, işverenin bedel ödeme yükümlülüğünün, yargı merciinin patentin hükümsüzlüğüne ilişkin kesinleşmiş kararına kadar devam edeceği, ancak patent hakkının ekonomik etkisi işverenin bedel ödeme yükümlülüğünü kaldıracak ölçüde kaybolmuşsa çalışanın bedel talebinde bulunamayacağı, kuralı,
"Uyuşmazlığın çözümlenmesi" başlıklı 24. maddesinde, (1) çalışan ve işverenin, bu Yönetmelik hükümlerine göre ödenecek bedelin miktarı ve ödenme şekli üzerinde, işveren hizmet buluşu üzerinde tam hak talebinde bulunmuşsa patent veya faydalı model verildiği tarihten, kısmi hak talebinde bulunmuşsa işverenin buluştan yararlanmaya başladığı tarihten itibaren iki ay içinde anlaşamamaları halinde uyuşmazlığın bu Yönetmelikteki hesaplamalar kapsamında tahkim yoluyla(1) çözümleneceği, (2) Tahkime ilişkin olarak yazılı şekilde tahkim sözleşmesi bulunma şartı aranmaksızın 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun tahkime ilişkin hükümlerinin uygulanacağı, Yabancılık unsuru taşıyan ihtilaflarda 21/6/2001 tarihli ve 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanununun uygulanacağı, (3) çalışan ve işverenin iş ilişkisinin, patent veya faydalı model verilmeden önce sona ermiş olması halinde bu Yönetmelik hükümlerine göre ödenecek bedelin miktarı ve ödenme şekli üzerindeki uyuşmazlıkların çözümünde birinci ve ikinci fıkra hükümlerinin uygulanacağı, (4) çalışan ile işveren arasında ve çalışanların kendi arasında bu Yönetmelik hükümlerine göre doğan uyuşmazlıkların tahkim yoluyla çözümleneceği, (5) taraflar bu madde kapsamında tahkim yoluna başvurmadan önce uyuşmazlığı 7/6/2012 tarihli ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu kapsamında da çözebilirler." kuralı getirilmiştir.
Davacı tarafından, veteriner ilaçları alanında yaptığı çalışmalar sonucunda işverenin çok yüksek kâr elde etmesini sağlayacak buluşlar yaptığı ve işvereninin buluş üzerinde tam hak talebinde bulunarak buluşu kendi adına tescil ettirmesi üzerine kendisine uygun bir bedel ödenmesini talep ettiği ancak herhangi bir olumlu cevap verilmediği, hak ettiği bedelin tespiti için belirsiz alacak ve tespit davası açmak istediği zamanda dava konusu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği, mahkemeler nezdinde bir yargılamaya ilişkin hak ve özgürlüğünün kısıtlandığı, fikri mülkiyet hakkı da dahil Kanunla düzenlenmedikçe temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılamayacağı, Devletin mahkemelerinde yargılanma hakkını kanuni temeli olmaksızın sınırlayan Yönetmeliğin 11. ve 24. maddelerinin ilgili fıkralarının iptali gerektiği, Kanunuda tahkimin zorunluluk değil ihtiyari olarak düzenlendiği ve tahkim usulünü seçenler için usulünün düzenlenmesinin öngörüldüğü, ancak Yönetmelik ile tahkimin tek çözüm yolu olarak belirlendiği, oysa hak aramanın temel kriterinin Türk Mahkemeleri olduğu, Yasayı aşar nitelikte Yönetmelik ile yapılan düzenlemenin iptali gerektiği ileri sürülerek bu dava açılmıştır.
Davacının bu davayı açmaktaki temel iddiası dava konusu Yönetmelik ile dava açma hakkının kısıtlanarak, zorunlu olarak tahkim yoluna tabi kılındığı iddiasıdır.
Bu itibarla uyuşmazlığın çözümü, Sınai Mülkiyet Kanunu ile tahkim usulünün zorunlu olarak getirilip getirilmediği hususunun açıklığa kavuşturulmasını gerektirmektedir.
Sınai Mülkiyet Kanununda, çalışanın bir işletme veya kamu idaresinde yükümlü olduğu faaliyeti gereği gerçekleştirdiği ya da büyük ölçüde işletme veya kamu idaresinin deneyim ve çalışmalarına dayanarak, iş ilişkisi sırasında yaptığı buluş, hizmet buluşu olarak açıklanmıştır. Çalışanın, bir hizmet buluşu yaptığında, bu buluşunu yazılı olarak ve geciktirmeksizin işverene bildirmekle yükümlü olduğu, buluş birden çok çalışan tarafından gerçekleştirilmişse, bu bildirimin birlikte yapılabileceği, işverenin, bildirimin kendisine ulaştığı tarihi, bildirimde bulunan kişi veya kişilere gecikmeksizin ve yazılı olarak bildirmesi yükümlülüğü getirilmiş ve işverenin kısmi veya tam hak talep edebileceği ve bu talebi dört ay içinde çalışana yazılı olarak bildirmesi gerektiği, tam hak talebinde bulunulmasına ilişkin süresinde yapılan bildirim üzerine tüm hakların işverene geçeceği, tam hak talebi sonrası çalışanın makul bir bedelin ödenmesini isteyebileceği, bedelin ve ödeme şeklinin işveren ile çalışan arasında imzalanan sözleşme veya benzeri bir hukuk ilişkisi hükümlerince belirlenebileceği ve çalışan buluşları ile ilgili olarak bedel tarifesi ve uyuşmazlık halinde izlenecek tahkim usulünün Yönetmelikle belirleneceği hükme bağlanmıştır. 6769 sayılı Kanun, çalışan buluşlarında uyuşmazlık çıkması halinde çözümünün tahkim ile yapılacağını açıkça ortaya koymuş, "tahkimle çözümlenmesi hali" gibi bir olasılık sunmamış, seçimlik bir yol öngörmemiş, tahkimle çözüleceğinin kabulü ile tahkimin usulünün düzenlemesini Yönetmeliğe bırakmıştır.
Bu durumda, iptali istenilen Yönetmelik hükümleri ile Yasa ile verilen yetkinin aşılıp aşılmadığı değerlendirilmelidir.
Davacı tarafından Yasa ile verilen yetkiye istinaden Yönetmelik ile yapılan düzenlemede yukarıda yer verilen hususun dışında yetkinin aşıldığına yönelik bir iddiada bulunulmamıştır.
Yönetmeliğin, bedelin belirlenmesine ilişkin genel esaslarına yönelik bir hukuka aykırılık iddiasında bulunulmamış, buluştan elde edilecek bedelin belirlenme yöntemlerinin karmaşık olduğu daha basit parametrelere bağlanması gerektiği, bedelin belirlenmesinde esas alınan parametrelerin çalışan tarafından bilinmesinin mümkün olmadığı, farazi bir bedel tespit edilmesinin beklenildiği, bu halde buluştan elde edilen kazancın hesaplanmasının mümkün olamayacağı, işverende olan bilgi ve belgelere ulaşamayacağı dolayısıyla yapılan düzenlemenin hukuka aykırı olduğu, katsayıların rastgele belirlendiği, bir bedelin hesaplanmasını mümkün kılmadığı ileri sürülmüş ise de, bedelin hesaplanmasında hizmet buluşunun ekonomik olarak değerlendirilebilirliği, çalışanın işletmedeki görevi ve işletmenin buluşun gerçekleştirilmesindeki payının da dikkate alınacağı kuralı ile Yönetmeliğin 22. maddesinde açıklanan bedelin ödenmesi şekli dikkate alındığında, bedelin hesaplanması ve ödenmesi yöntemi hakkında hukuka aykırılığı ortaya koyan bir saptamada da bulunulmadığından, ödenecek bedelin miktarı ve ödenme şekli üzerinde anlaşılamaması halinde tahkim yolunun çözüm için uygulanacağını kurala bağlayan Yönetmelik hükümlerinde dayanağı olan Kanun hükmüne aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince duruşma için taraflara önceden bildirilen 26/11/2020 tarihinde, davacı vekili Av. …'ün geldiği, davalı idare vekilinin gelmediği, Danıştay Savcısının hazır olduğu görülmekle, açık duruşmaya başlandı. Gelen tarafa usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra gelen tarafa son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
29/09/2017 tarih ve 30195 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Çalışan Buluşlarına, Yükseköğretim Kurumlarında Gerçekleştirilen Buluşlara ve Kamu Destekli Projelerde Ortaya Çıkan Buluşlara Dair Yönetmelik'in 1., 2., 3., 12., 13., 14., 15., 16., 17., 18., 21., 22., 24. maddelerinin tamamının, 10. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının, 11. maddesinin 2. fıkrasının ikinci cümlesi ile 3. fıkrasının ikinci, üçüncü ve dördüncü cümlelerinin ve 23. maddesinin 2. fıkrasının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
ESAS YÖNÜNDEN:
İlgili Mevzuat:
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun "İşverenin buluşa ilişkin hakkı ve hak talebinde bedel" başlıklı 115. maddesinde; (1) İşveren, hizmet buluşu ile ilgili olarak tam veya kısmi hak talep edebilir. İşveren bu talebi, çalışanın bildiriminin kendisine ulaştığı tarihten itibaren dört ay içinde yazılı olarak çalışana bildirmek zorundadır. Çalışana böyle bir bildirimin süresinde yapılmaması veya hak talebinde bulunulmadığına dair bildirim yapılması hâlinde, hizmet buluşu serbest buluş niteliği kazanır.
(2) İşverenin hizmet buluşuna ilişkin tam hak talebinde bulunması hâlinde bununla ilgili bildirimin çalışana ulaşması ile buluş üzerindeki tüm haklar işverene geçmiş olur.
(3) İşverenin hizmet buluşuna ilişkin kısmi hak talep etmesi hâlinde, hizmet buluşu serbest buluş niteliği kazanır. Ancak bu durumda işveren, kısmi hakka dayanarak buluşu kullanabilir. Bu kullanma, çalışanın buluşunu değerlendirmesini önemli ölçüde güçleştiriyorsa çalışan, buluşa ilişkin hakkın tamamen devralınmasını veya kısmi hakka dayanan kullanım hakkından vazgeçilmesini işverenden isteyebilir. İşveren, çalışanın bu isteğine ilişkin bildirimine tebellüğ tarihinden itibaren iki ay içinde cevap vermezse, işverenin kısmi hakka dayanarak buluşu kullanma hakkı sona erer.
(4) İşverenin hizmet buluşuna ilişkin hak talebinde bulunmasından önce çalışanın buluş üzerinde yapmış olduğu tasarruflar, işverenin haklarını ihlal ettiği ölçüde, işverene karşı geçersiz sayılır.
(5) İşveren, tam hak talep etmediği takdirde, kendisine bildirimi yapılan buluşa ilişkin bilgileri, çalışanın haklı menfaatlerinin devamı süresince gizli tutmakla yükümlüdür.
(6) İşveren hizmet buluşu üzerinde tam hak talep ederse, çalışan makul bir bedelin kendisine ödenmesini işverenden isteyebilir. İşveren hizmet buluşu üzerinde kısmi hak talep ederse, işverenin buluşu kullanması hâlinde, çalışanın makul bir bedelin kendisine ödenmesini isteme hakkı doğar.
(7)Bedelin hesaplanmasında hizmet buluşunun ekonomik olarak değerlendirilebilirliği, çalışanın işletmedeki görevi ve işletmenin buluşun gerçekleştirilmesindeki payı da dikkate alınır.
(8) İşveren, hizmet buluşuna ilişkin talepte bulunduktan sonra, buluşun korunmaya değer olmadığını ileri sürerek bedelin ödenmesinden kaçınamaz. Ancak buluşun korunabilir olmadığı konusunda açılan dava sonucunda mahkemenin davanın kabulüne karar vermesi hâlinde çalışan, bedel talebinde bulunamaz.
(9) İşverenin hizmet buluşuna ilişkin kısmi veya tam hak talebinde bulunmasını takiben bedel ve ödeme şeklî, işveren ile çalışan arasında imzalanan sözleşme veya benzeri bir hukuk ilişkisi hükümlerince belirlenir.
(10) Hizmet buluşu birden çok çalışan tarafından gerçekleştirilmişse, bedel ve ödeme şekli her biri için, dokuzuncu fıkraya uygun olarak ayrı ayrı belirlenir.
(11) Çalışan buluşları ile ilgili bedel tarifesi ve uyuşmazlık hâlinde izlenecek tahkim usulü yönetmelikle belirlenir.
(12) Çalışan, serbest buluş niteliği kazanmış hizmet buluşu konusunda 119 uncu madde hükümlerine tabi olmaksızın dilediği şekilde tasarrufta bulunabilir." hükümlerine, "Çalışan buluşlarına ilişkin hükümlerin emredici niteliği ve hakkaniyete uygunluk şartı" başlıklı 117. maddesinde; "(1) İşverenler tarafından, bu Kitabın çalışan buluşlarına ilişkin hükümlerine aykırı olacak şekilde çalışanların aleyhine düzenleme ve uygulama yapılamaz. Tarafların çalışan buluşlarına ilişkin sözleşme yapma serbestliği, hizmet buluşlarında patent verilmesi için yapılacak başvurudan; serbest buluşlarda ise çalışanın işverene yapacağı bildirim yükümlülüğünden sonra başlar.
(2) Hizmet buluşları ile serbest buluşlar konusunda işveren ile çalışan arasında yapılan sözleşmeler, çalışan buluşlarıyla ilgili emredici hükümlere aykırı olmasa dahi, önemli ölçüde hakkaniyetle bağdaşmıyorsa geçersiz sayılır. Aynı kural belirlenen bedel için de geçerlidir.
(3) Sözleşmenin veya belirlenmiş olan bedelin hakkaniyete aykırı olduğu hakkındaki itirazlar, iş sözleşmesinin bitiminden itibaren en geç altı ay içinde yazılı olarak ileri sürülebilir." hükümlerine, 165. maddesinde ise; "Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelikler Kurum tarafından yürürlüğe konulur." hükmüne yer verilmiştir.
29/09/2017 tarih ve 30195 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Çalışan Buluşlarına, Yükseköğretim Kurumlarında Gerçekleştirilen Buluşlara ve Kamu Destekli Projelerde Ortaya Çıkan Buluşlara Dair Yönetmeliğin 1. maddesinde; "Bu Yönetmeliğin amacı, çalışanların buluşları ile ilgili bedel tarifesine ve uyuşmazlık halinde izlenecek tahkim usulüne, yükseköğretim kurumlarında gerçekleştirilen buluşlara ve kamu kurum ve kuruluşları tarafından desteklenen projelerde ortaya çıkan buluşlara ilişkin usul ve esasları belirlemektir." düzenlemesine, 2. maddesinde; "1) Bu Yönetmelik;
a) Özel ve kamu kesiminde çalışanlar, özel düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla kamu kuruluşlarında çalışanlar ve kamu iktisadi teşebbüsleri ile bağlı ortaklıklarında ve iştiraklerinde çalışanların buluşlarına ilişkin hususları ve hizmet buluşu sahibi olan çalışanlara, işverenlerce ödenecek bedelin tespiti ve uyuşmazlık halinde uygulanacak tahkim usulünü,
b) Yükseköğretim kurumlarında gerçekleştirilen buluşlara ilişkin bildirim yükümlülüğü, hak sahipliği, başvuru yapılması, itiraz işlemleri ve buluştan elde edilen gelirin paylaşımına ilişkin hususları,
c) Kamu kurum ve kuruluşları tarafından desteklenen projelerde ortaya çıkan buluşlara ilişkin hususları, kapsar." düzenlemesine, 3. maddesinde; "Bu Yönetmelik, 22/12/2016 tarihli ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 113 ilâ 122 nci maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır." düzenlemesine yer verilmiştir.
Aynı Yönetmeliğin "Bedelin belirlenmesi ile ilgili genel esaslar" başlıklı 10. maddesinde; "...(2) Bedelin miktarı, buluştan elde edilen kazanç ile 20 nci maddenin birinci fıkrasına göre buluşun ait olduğu gruplar esas alınarak 21 inci maddenin üçüncü fıkrasındaki tabloda verilen katsayılar çarpılarak bulunur.
(3) Buluştan elde edilen kazanç, buluşun işletme tarafından kullanılması durumunda elde edilen kazanç ile buluşun işletme tarafından kullanılmayarak lisans, devir veya takas yoluyla elde edilen kazancın toplamına eşittir." düzenlemesine, "Bedelin taraflarca belirlenmesi" başlıklı 11. maddesinde; "(1) Bedel ve ödeme şekli işverenin, hizmet buluşuna ilişkin tam veya kısmi hak talebinde bulunmasını takiben işveren ile çalışan arasında imzalanan sözleşme veya benzeri bir hukuk ilişkisi hükümlerince belirlenir.
(2) Hizmet buluşunun birden çok çalışan tarafından gerçekleştirilmiş olması halinde bedel ve bedelin ödeme şekli, birinci fıkraya uygun olarak her bir çalışan için ayrı ayrı belirlenir. Tarafların anlaşamamaları halinde uyuşmazlık tahkim yoluyla çözümlenir.
(3) Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlara buluşları için ödenecek bedel, buluştan elde edilen net gelirin üçte birinden az olamaz. Ancak buluş konusunun kamu kurum ve kuruluşunun kendisi tarafından kullanılması hâlinde ödenecek bedel, bir defaya mahsus olmak üzere bedelin ödendiği ay için çalışana ödenen net ücretin on katından fazla olamaz. Bedelin belirlenmesinde 10 uncu maddenin birinci fıkrası hükmü uygulanır. Buluştan elde edilen net gelir, buluşun gerçekleştirildiği çalışma için yapılan her türlü gider, buluştan elde edilen gelirden düşülerek hesaplanır." düzenlemesine, "İşletme Tarafından Kullanılan Buluşlardan Elde Edilen Kazanç" ana başlığı altında düzenlenen "Buluştan elde edilen kazancı belirleme yöntemleri" alt başlıklı 12. maddesinde; "(1) 3/4/2007 tarihli ve 26482 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No:1)’nin uygulanmasında kullanılmak üzere belirlenen kazanç, bu Yönetmelik kapsamında da buluştan elde edilen kazanç olarak kabul edilir.
(2) İşletme tarafından kullanılan buluşlar için birinci fıkrada belirtilen kapsamda buluştan elde edilen kazancın belirlenmiş olmaması halinde buluştan elde edilen kazanç, özellikle aşağıdaki üç farklı yöntemden biriyle hesaplanır:
a) Kıyas.
b) İşletmenin buluştan sağladığı belirlenebilen yarar.
c) Tahmin." düzenlemesine, "Buluştan elde edilen kazancın kıyas yöntemi kullanılarak belirlenmesi" alt başlıklı 13. maddesinde; "(1) Benzer nitelikteki ürün ve usullerle ilgili lisans ve satış sözleşmesi uygulamalarının yaygın olduğu endüstri dallarında gerçekleştirilen hizmet buluşlarından elde edilen kazanç, kıyaslanabilir nitelikte bir serbest buluşun varlığı halinde kıyas yöntemi kullanılarak belirlenebilir.
(2) Bu yöntemde, kıyaslanabilir nitelikteki buluşlar için buluştan elde edilen kazanç, kıyas alınan sözleşmedeki lisans veya satış bedeli dikkate alınarak belirlenen buluşun birim değeri ile ürün sayısı, ürün ağırlığı ya da parça sayısı çarpılarak hesaplanır.
(3) Kıyaslanabilir nitelikte bir serbest buluşun bulunmaması halinde buluştan elde edilen kazanç ürünün satış fiyatına buluşun katkısı dikkate alınarak hesaplanır.
(4) Bu maddede düzenlenen buluştan elde edilen kazancın kıyas yöntemine göre hesaplanması Ek-1’de örneklendirilmiştir." düzenlemesine, "Buluştan elde edilen kazancın işletmenin buluştan sağladığı yarara göre belirlenmesi" alt başlıklı 14. maddesinde; "(1) Buluştan elde edilen kazanç, işletmenin buluştan sağladığı belirlenebilen yarara göre hesaplanabilir. Bu yönteme, öncelikle, işletmeye tasarruf sağlayan hizmet buluşlarından elde edilen kazancın belirlenmesinde başvurulur. Bu yöntem, buluş konusu ürünün satışından elde edilen kazancın esas alınamayacağı, sadece işletmede kullanılan ürün, makine ve cihazlar veya işletmede uygulanan üretim usulleri ile ilgili buluştan elde edilen kazancın belirlenmesinde de kullanılır.
(2) Buluşun kullanılması sonucu işletmenin masrafları ile gelirleri arasında doğan pozitif fark, işletmenin buluştan sağladığı belirlenebilen yarardır. İşletme muhasebesi esaslarına göre masraf ve gelirler karşılaştırılarak bulunan bu meblağ, buluştan elde edilen kazançtır.
(3) Buluşun gerçekleştirilmesinden önce buluş için yapılmış olan masraflar buluştan elde edilen kazançtan düşülmez." düzenlemesine, "Buluştan elde edilen kazancın tahmin yöntemiyle belirlenmesi" alt başlıklı 15. maddesinde; "(1) Buluştan elde edilen kazancın kıyas yöntemiyle ve işletmenin buluştan sağladığı belirlenebilen yarara göre hesaplanamadığı durumda, buluştan elde edilen kazanç tahmin yöntemiyle belirlenir. Bu yöntemde, buluştan elde edilen kazancın belirlenmesinde işverenin, buluşu benzer nitelikte bir serbest buluş yapandan satın almak isteseydi ödemek zorunda kalacağı makul bedel esas alınır." düzenlemesine yer verilmiştir.
Yönetmeliğin "İşletme Tarafından Kullanılmayan Buluşlarda Buluştan Elde Edilen Kazanç" ana başlığı altında düzenlenen "Lisans sözleşmesi" alt başlıklı 16. maddesinde; "(1) Hizmet buluşunun, işletme tarafından kullanılmayarak lisans verilmek suretiyle değerlendirilmesi halinde buluştan elde edilen kazanç, lisans verilmesinden sağlanan net gelire eşittir.
(2) Net gelir, lisans verilmesinden sağlanan brüt gelirden buluşun gerçekleştirilmesinden sonra geliştirilmesi için yapılan masraflar, buluşu kullanılabilir duruma getirebilmek için yapılan masraflar ve lisans verilmesi ile ilgili olarak yapılan harcamalar düşülerek bulunur.
(3) Net lisans gelirinin tespitinde, brüt gelirden işverenin lisans veren olarak patent hakkının korunması için üstlenilen her türlü masraflar düşülür. Patent haklarına yönelik tecavüzlerin önlenmesi ve teminat verilmesi ile ilgili masraflar da brüt gelirden düşülür." düzenlemesine, "Satış sözleşmesi" alt başlıklı 17. maddesinde; "(1) Hizmet buluşunun, işletme tarafından kullanılmayarak satılmak suretiyle değerlendirilmesi halinde buluştan elde edilen kazanç, buluşun satılmasından sağlanan net gelire eşittir.
(2) Net gelir, buluşun satılmasından sağlanan brüt gelirden, buluşun gerçekleştirilmesinden sonra geliştirilmesi için yapılan masraflar, buluşu kullanılabilir duruma getirebilmek için yapılan masraflar ve buluşun satışı ile ilgili olarak yapılan harcamalar düşülerek bulunur." düzenlemesine, "Takas sözleşmesi" alt başlıklı 18. maddesinde; "(1) Hizmet buluşunun işletme tarafından kullanılmayarak takas edilmek suretiyle değerlendirilmesi halinde buluşun işverenin takas sözleşmesinden sağladığı toplam kardaki payını belirleyebilmek için öncelikle bu kâr miktarının tespitine çalışılır. Bunun mümkün olmaması halinde buluş değeri 15 inci madde hükümlerine göre tahmin yöntemiyle belirlenir." düzenlemesine yer verilmiştir.
Mezkur Yönetmeliğin "Bedelin Hesaplanması, Ödeme Şekli ve Süresi" ana başlığı altında düzenlenen "Bedelin hesaplanması" alt başlıklı 21. maddesinde; "(1) Hizmet buluşu için çalışana ödenecek bedel, buluştan elde edilen kazanç ile 20 nci maddenin birinci fıkrasına göre buluşun ait olduğu gruplar esas alınarak üçüncü fıkrada yer alan tabloda verilen katsayılar çarpılarak hesaplanır.
(2) Buluştan elde edilen kazancın, asgari ücretin net miktarının 150.000 katını aşan miktarı için işverenin bedel ödeme zorunluluğu yoktur.
(3) Buluşun ait olduğu gruplara ve buluştan elde edilen kazanca göre çalışana ödenecek bedelin hesaplanmasında kullanılacak katsayılar tabloda verilmiştir:
...
(4) Bu maddede düzenlenen çalışana ödenecek bedelin hesaplanması Ek-1’de örneklendirilmiştir." düzenlemesine, "Bedelin ödenme şekli" alt başlıklı 22. maddesinde; "(1) Aksi sözleşmede kararlaştırılmamışsa bedel işletmenin buluştan elde ettiği kazancın muhasebeleştirildiği dönemdeki net asgari ücret miktarının tablodaki katlarına denk gelen katsayılar dikkate alınarak hesaplanır ve yıllık dönemler halinde ödenir. Bir yılı aşan dönemler halinde ödeme yapılmasının kararlaştırılması durumunda, ödemenin gerçekleştirileceği döneme ait net asgari ücret miktarı alınır.
(2) Buluşun birden çok çalışan tarafından gerçekleştirilmiş olması halinde her bir çalışan için ödenecek bedel, çalışanın kendi buluş grubuna göre verilen katsayılara göre hesaplanan bedel miktarı ile çalışanın kendi katkı payı çarpılarak bulunur.
(3) Hizmet buluşunun lisans verilerek değerlendirilmesi halinde, bedel ödeme tarihleri, lisans gelirlerinin tarihlerine denk getirilir." düzenlemesine, "Bedelin hesaplanmasında esas alınacak süre" alt başlıklı 23. maddesinde; "... (2) Kanunun 138 inci maddesine göre patentin hükümsüzlüğünün ileri sürülmesi halinde, işverenin bedel ödeme yükümlülüğü, yargı merciinin patentin hükümsüzlüğüne ilişkin kesinleşmiş kararına kadar devam eder. Ancak patent hakkının ekonomik etkisi işverenin bedel ödeme yükümlülüğünü kaldıracak ölçüde kaybolmuşsa çalışan bedel talebinde bulunamaz." düzenlemesine yer verilmiştir.
Yönetmeliğin "Uyuşmazlık ve Tahkim" ana başlığı altında düzenlenen "Uyuşmazlığın çözümlenmesi" alt başlıklı 24. maddesinde; "(1) Çalışan ve işverenin, bu Yönetmelik hükümlerine göre ödenecek bedelin miktarı ve ödenme şekli üzerinde, işveren hizmet buluşu üzerinde tam hak talebinde bulunmuşsa patent veya faydalı model verildiği tarihten, kısmi hak talebinde bulunmuşsa işverenin buluştan yararlanmaya başladığı tarihten itibaren iki ay içinde anlaşamamaları halinde uyuşmazlık bu Yönetmelikteki hesaplamalar kapsamında tahkim yoluyla çözümlenir.
(2) Tahkime ilişkin olarak yazılı şekilde tahkim sözleşmesi bulunma şartı aranmaksızın 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun tahkime ilişkin hükümleri uygulanır. Yabancılık unsuru taşıyan ihtilaflarda 21/6/2001 tarihli ve 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu uygulanır.
(3) Çalışan ve işverenin iş ilişkisinin, patent veya faydalı model verilmeden önce sona ermiş olması halinde bu Yönetmelik hükümlerine göre ödenecek bedelin miktarı ve ödenme şekli üzerindeki uyuşmazlıkların çözümünde birinci ve ikinci fıkra hükümleri uygulanır.
(4) Çalışan ile işveren arasında ve çalışanların kendi arasında bu Yönetmelik hükümlerine göre doğan uyuşmazlıklar tahkim yoluyla çözümlenir.
(5) Taraflar bu madde kapsamında tahkim yoluna başvurmadan önce uyuşmazlığı 7/6/2012 tarihli ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu kapsamında da çözebilirler." düzenlemesine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Davacı tarafından, Yönetmeliğin 1., 2., 3., 11. maddesinin 2. fıkrasının ikinci cümlesi ve 24. maddelerine yönelik olarak; Kanun'da çalışan buluşları ile ilgili uyuşmazlıkların tahkim yoluyla çözülmesinin zorunlu olduğuna ilişkin bir hüküm bulunmamasına rağmen, Yönetmelikle Kanun'u aşar nitelikte düzenleme yapılarak uyuşmazlık halinde tahkim yoluna gidilmesinin zorunlu tutulduğu, Yönetmelikle mülkiyet hakkı ve hak arama hürriyetine müdahale eder nitelikte düzenleme yapılamayacağı, belirli bir uyuşmazlığın zorunlu olarak tahkim yoluyla çözülmesinin ancak kanunla öngörülebileceği, zorunlu tahkimin ancak kanunla belirtilen sınırlı durumlarda başvurulabilecek bir yol olduğunun Yargıtay kararlarında da belirtildiği ileri sürülerek düzenlemelerin iptali istenilmektedir.
Uyuşmazlıkta, dayanak Kanun hükmü ile, bedelin ve ödeme şeklinin işveren ile çalışan arasında imzalanan sözleşme veya benzeri bir hukuki işlem ile belirlenebileceği ve çalışan buluşları ile ilgili olarak bedel tarifesi ve uyuşmazlık halinde izlenecek tahkim usulünün Yönetmelikle belirleneceği kurala bağlanmıştır. 6769 sayılı Kanun, çalışan buluşlarında uyuşmazlık çıkması halinde çözümünün tahkim ile yapılacağını açıkça ortaya koymuş, "tahkimle çözümlenmesi hali" gibi bir olasılık sunmamış, seçimlik bir yol öngörmemiş, tahkimle çözüleceğinin kabulü ile tahkimin usulünün düzenlemesini Yönetmeliğe bırakmıştır.
Bu durumda; dava konusu Yönetmeliğin, 6769 sayılı Kanun'un 115. maddesinin 11. fıkrasında yer alan uyuşmazlık halinde tahkim usulünün izleneceğine ve bu tahkim usulünün Yönetmelikle belirleneceğine ilişkin emredici hüküm uyarınca, Kanun'un 165. maddesinin yönetmelik hazırlama yetkisini verdiği davalı idarelerden Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından hazırlanarak yürürlüğe konulduğu, ayrıca Yönetmelikte hangi hallerde tahkime başvurulacağı düzenlenmekle beraber, tahkime başvurulması halinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve yabancılık unsuru taşıyan ihtilaflarda ise 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu hükümlerinin uygulanacağının kurala bağlanması karşısında, söz konusu düzenlemelerde hukuka aykırılılık bulunmamaktadır.
Öte yandan; 6769 sayılı Kanunun 115. maddesinde; işveren hizmet buluşu üzerinden tam hak talep ederse, çalışanın makul bir bedel ödenmesini işverenden isteyebileceği, bedelin hesaplanmasında hizmet buluşunun ekonomik olarak değerlendirilebilirliği, çalışanın işletmedeki görevi ve işletmenin buluşun gerçekleştirilmesindeki payının da dikkate alınacağı, işverenin hizmet buluşuna ilişkin kısmi veya tam hak talebinde bulunmasını takiben bedel ve ödeme şekli, işveren ile çalışan arasında imzalanan sözleşme veya benzeri bir hukuk ilişkisi hükümlerine göre belirleneceği, çalışan buluşları ile ilgili bedel tarifesi ve uyuşmazlık halinde izlenecek tahkim usulünün ise yönetmelikle düzenleneceği hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin birlikte irdelenmesinden; çalışanın buluşu karşılığında işverenden makul bir bedel isteme hakkının 6769 sayılı Kanun'dan kaynaklandığı, Kanun'da buluş bedelinin hesaplanması noktasında genel esasların belirlendiği, işçiye ödenecek bedelin ve ödeme şeklinin saptanmasında, öncelikle tarafların kendi aralarındaki sözleşme hükümlerinin esas alınacağı, tarafların çalışanların buluşlarına ilişkin sözleşme yapma serbestisi mevcut olsa da bu sözleşme yapma serbestisinin çalışanın aleyhine ya da hakkaniyete uygun olmayacak bir şekilde kısıtlanması halinde mevcut sözleşmenin geçersiz sayılacağı, Yönetmelik ile Kanunla çerçevesi çizilen hesaplama usul ve yöntemlerinin detaylandırıldığı, buna göre, çalışan buluşları bakımından, bedelin miktarının, buluştan elde edilen kazanç ile Yönetmeliğe göre buluşun ait olduğu gruplar esas alınarak belirlenen katsayının çarpılarak bulunduğu, buluştan elde edilen kazancın ise, Yönetmelik’te buluşun işletme tarafından kullanılması durumunda elde edilen kazanç ile buluşun işletme tarafından kullanılmayarak lisans, devir veya takas yoluyla elde edilen kazancın toplamı olarak tanımlandığı, elde edilen kazancın ise kıyaslanabilir bir serbest buluş ile kıyaslanarak, buluşun kullanılması sonucu işletmenin masrafları ile gelirleri arasında doğan pozitif fark sonucunda hesaplanan yarara göre veya diğer iki yönteme göre hesap yapmanın mümkün olmadığı hallerde, tahmin yöntemi ile belirlenebileceği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 6769 sayılı Kanun ile, bedel ve ödeme şeklinin işveren ile çalışan tarafından belirlendiği, bedelin belirlenmesinde ise; hizmet buluşunun ekonomik değeri, çalışanın işletmedeki görevi ve işletmenin hizmet buluşunun gerçekleştirilmesindeki katkısının dikkate alınmasının öngörüldüğü ve çalışan buluşları ile ilgili olarak bedel tarifesinin Yönetmelikle düzenleneceğinin kurala bağlandığı, bu yönüyle yukarıda açıklandığı üzere Kanun'un verdiği yetkiye istinaden, Kanunla belli edilen kriterler doğrultusunda buluş bedelinin hesaplama usul ve yöntemlerinin detaylandırıldığı Yönetmeliğin iptali istenilen düzenlemelerinde Kanun'u aşan veya Kanun'la çelişen bir yön bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, Yönetmeliğin dava konusu düzenlemelerinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı idarece yapılan … TL yargılama giderenin ise davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davalıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 26/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.