
Esas No: 2014/10715
Karar No: 2014/19440
Karar Tarihi: 11.12.2014
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/10715 Esas 2014/19440 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/05/2013
NUMARASI : 2011/331-2013/173
Taraflar arasında görülen alacak davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi . . raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, 5737 Sayılı Yasanın 17. maddesi uyarınca vakfına dönmesi gerektiği ileri sürülen taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle Kayyım hesabına aktarılan kamulaştırma bedelinin tahsili isteğine ilişkindir.
Mahkemece, iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 2492 ada 8 parsel sayılı taşınmazın ½ payının İshak Bican oğlu A.C., ½ payının Mustafa oğlu Aziz adlarına 30.12.1954 tarihinde kadastro ile tescil edildiği, adı geçenlere Fatih 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/340 Esas 2000/669 karar sayılı ilamı ile İstanbul Defterdarının 3561 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca kayyım tayin edildiği, davacı Vakıflar idaresinin çekişme konusu taşınmazın Neslişah Sultan Vakfından olduğunu ve 5737 Sayılı Yasanın 17. maddesi uyarınca vakfı adına tescili gerektiğini, ancak taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle kamulaştırma bedeli olarak kayyım hesabına yatan 65.865.TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; 5737 Sayılı Yasanın 17. maddesinde “Tasarruf edenlerin veya maliklerin mirasçı bırakmadan ölümleri, kaybolmaları, terk veya mübadil gibi durumlara düşmeleri halinde icareteynli ve mukataalı taşınmaz malların mülkiyeti vakfı adına tescil edilir.” hükmüne yer verilmiş olup, anılan yasal düzenleme uyarınca taşınmazın vakfı adına tesciline karar verilebilmesi için mukataalı ya da icareteynli olup olmadığı, kayıt maliklerinin mirasçılarının bulunup bulunmadığının saptanması gerektiğinde kuşku yoktur.
Somut olaya gelince, mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler ile birlikte değerlendirildiğinde hüküm vermeye elverişli olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur. Şöyle ki, kayıt malikleri İshak Bican oğlu A. C. ve Mustafa oğlu Aziz’in mirasçılarının bulunup bulunmadığı Nüfus Müdürlüğünden araştırılmamış, ayrıca Neslişah Sultan vakfının niteliği ve taşınmazın icareteynli veya mukataalı taşınmazlardan olup olmadığı tespit edilmemiştir.
Hal böyle olunca, çekişme konusu 8 parsel sayılı taşınmazın 30.12.1954 tarihinde kadastro ile İ. B. oğlu A. C. ve Mustafa oğlu Aziz adlarına tescil edildiği gözetilerek, kadastro tespitine dayanak tüm belgelerin eksiksiz temini, getirtilecek ve dosyada mevcut belgelerdeki verilerden yararlanmak suretiyle adı geçenlerin nüfus kayıtlarının ve mirasçıları bulunup bulunmadığının Nüfus Müdürlüğünden sorulması, vakfın niteliğinin ve taşınmazın icareteynli ya da mukataalı vakıf taşınmazlarından olup olmadığının tereddüde yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yetinilerek karar verilmiş olması doğru değildir.
Kabule göre de; dava dilekçesinde talep olmadığı halde kayıt maliklerinin gaipliğine de karar verilmiş olması ve davalı Kayyımın davada yasal hasım konumunda olduğu gözetilmeksizin harç, yargılama gideri ve bu giderlerden sayılan vekalet ücretinden sorumlu tutulması da isabetsizdir.
Davalının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 11.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.