
Esas No: 2019/22781
Karar No: 2019/15470
Karar Tarihi: 11.12.2019
1632 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/22781 Esas 2019/15470 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 1632 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu"nun 63/1. maddesinde düzenlenen yoklama kaçağı, bakaya, geç iltihak suretiyle bakaya ve saklı suçlarının oluşması için, suç failleri hakkında öncelikle 1111 sayılı Askerlik Kanunu"nun 89/4. maddesinin (a), (b), (c), (d) veya (e) bentlerinde yer alan kabahatlerin herhangi birinden dolayı kesinleşmiş bir idari para cezasının bulunması gerektiği;
Somut olayda, sanık hakkında 22/03/2014-21/04/2014 tarihleri arasında bakaya kalmak suçunu işlediğinden bahisle kamu davası açıldığı, ancak daha önce bakaya kalmak fiilinden dolayı Sarıkamış Kaymakamlığı İdare Kurulu Bürosunun 15/01/2014 tarihli ve 6201 Esas, 46 Karar sayılı kararı ile verilen 593,00 TL idari para cezasına ilişkin kararın sanığın aynı konutta birlikte oturduğu babasına 03/04/2014 tarihinde tebliğ edildiği ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 27/1. maddesinde öngörülen 15 günlük itiraz süresinin 18/04/2014 tarihinde sona ermesi ile kesinleştiği, sanığın da 1111 sayılı Askerlik Kanunu"nun 89. maddesine göre verilen idarî para cezası kesinleşmesinden sonra ilk mesai günü olan 21/04/2014 tarihinde kendiliğinden Askerlik Şubesine müracaat ettiği gözetildiğinde, sanığa atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de,
1) Sanık hakkında bakaya kalma suçundan temel ceza belirlenirken uygulama maddesi olan As.C.K.’nın 63/1-b maddesi yerine As.C.K.’nın 63/1. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK"nin 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
2) 5271 sayılı CMK"nin 231/8. maddesine, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 72. maddesi ile eklenen "Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanması geri bırakılmasına karar verilemez." şeklindeki hükmün ancak yürürlük tarihinden sonra işlenen suçlar bakımından uygulanabileceği gözetilmeden, hakkında takdiri indirim maddesi uygulanan sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği gerekçesi ile CMK"nin 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3) TCK"nin 52/4. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının infaz aşamasında hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilmesine karar verilmesi suretiyle infazda yetkinin kısıtlanması,
Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 11/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.