
Esas No: 2014/35246
Karar No: 2016/368
Karar Tarihi: 12.01.2016
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/35246 Esas 2016/368 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, ücret, ulusal bayram ve genel tatil ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalılara ait işyerinde satış elemanı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep olmaksızın feshedildiğini belirterek, ihbar ve kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 25. maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. Yine aynı maddenin II. bendinin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkanı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere kanundaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkanı tanımaktadır.
Davalı tarafça, işyerinde satış elemanı olarak çalışan davacının iş sözleşmesi müşterilerden tahsil ettiği paraları sahte belge düzenleyerek işverene teslim etmeyerek haksız kazanç elde ettiğinden bahisle haklı sebeple feshedildiği savunulmaktadır.
4857 sayılı Kanun"un 26. maddesinde yer alan 6. işgünü süre maddi olayda işçinin maddî çıkar sağlamış olduğu iddia edilmekle geçirilmemiştir.
Somut olayda doğru sonuca varılabilmesi için, muhasebeci-mali müşavir ve pazarlama işinden anlayan uzman bilirkişilerden oluşan bir bilirkişi heyeti tarafından işyeri kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacının tahsil ettiği paraların zimmetinde olup olmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre kıdem ve ihbar tazminatı istemi hakkında karar verilmelidir.
Mahkemece tüm bu yön gözetilmeden, soyut gerekçelere dayanılarak oluşturulan hüküm hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Davalı tarafça, avans adı altında davacıya ödeme yapıldığı savunulmuş ve dosyaya tediye makbuzları sunulmuştur. Mahkemece davacı işçiden davalının ödemeye ilişkin savunmasına ve sunulan belgelere diyecekleri sorulup, ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile karar verilmiş olması hatalıdır.
Sonuç :
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 12.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.