11. Hukuk Dairesi 2014/14918 E. , 2015/609 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada.... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06/05/2014 tarih ve 2008/185-2014/184 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ..... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili firmanın...."ya ihraç ettiği.... ürününün taşınması sırasında araç soğutucusunun çalıştırılmaması sonucu ağır derecede hasara uğraması nedeniyle davacının 7.310 Euro tutarındaki emtia ihracat bedelinden yoksun kaldığı gibi 1.886 Euro hasardan dolayı yapılan masrafları da ödemek suretiyle zarara uğradığını ileri sürerek, toplam 9.196 Euro"nun yıllık %5 oranındaki faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, taşınan emtianın hasarlanmasında müvekkili taşıyıcının herhangi bir kusurunun bulunmadığını, sevkiyat öncesinde greyfurtlardaki kalite eksikliğinin hasara yol açtığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve dosya kapsamına göre, + 8 derecede taşınması gereken emtianın + 14 ve + 22 derece arasında taşındığı, emtianın taşındığı araçtaki soğutma sisteminin doğru bir şekilde, eşyanın taşınması gereken ısıda çalışmamasından dolayı zararın meydana geldiği, davalı taşıyıc..."nin çalışanı olan araç şoförünün kendi açık beyanında "çalıştırmaya çalıştım, beceremedim" şeklindeki beyanı dikkate alındığında arızanın fark edilmiş olmasına rağmen giderilmeye çalışıldığı, ancak giderilememesi üzerine firmaya bilgi verip en yakın servise uğramak veya servis çağırmak veya emtiayı uygun bir araca naklettirmek gibi eylemlerde bulunma ihtimali varken bunlardan herhangi birini de yapmayıp, soğutma sistemi arızalı olarak yoluna devam etmiş olmasının ağır kusur oluşturduğu ve CMR 29. maddesi gereğince de taşıyıcı ve dolayısıyla sigortacısı olan diğer davalının mahrum kalınan kar da dahil meydana gelen tüm zararlardan sorumlu oldukları gerekçesiyle, davanın kabulü ile, 9.196 Euro"nun yıllık %5 faiz uygulanmak suretiyle tahsil günündeki...nın Euro cinsi dövizin efektif satış kuru üzerinden 17.729,80 TL karşılığı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir
1- Hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nın 186. maddesi uyarınca, tarafların tüm delilleri toplanıp inceledikten ve son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra, hakimin, aynı Yasa"nın 298. maddesi uyarınca, kararı gerekçesi ile birlikte yazması ve hüküm sonucunu 297. maddede öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır. Ne var ki, uygulamada Yasa"nın 294/4 fıkrası hükmüne dayanılarak, zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağa geçirilip tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.
İşte bu gibi hallerde, HMK"nın 297"nci maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara uygun olarak gerekçeli kararın yazılması zorunludur. Esasen, kısa karar yazıp tefhim etmekle davadan el çekmiş olan hakimin, artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak yoktur. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması yargılamanın aleniyetine, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasa"nın 141. maddesi ile HMK"nın yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksi düşünce ve uygulama yargının, yargıcın ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz.
Somut olayda ise, mahkemece, kısa kararda, "... 9.196,00 Euro"nun yıllık %5 faiz uygulanmak suretiyle tahsil günündeki...."nın Euro cinsi dövizin efektif satış kuru üzerinden TL karşılığı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,” karar verilmiş iken, gerekçeli kararda " ...9.196,00 Euro"nun yıllık %5 faiz uygulanmak suretiyle tahsil günündeki ....."nın Euro cinsi dövizin efektif satış kuru üzerinden 17.729,80 TL karşılığı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine," şeklinde hüküm kurulduğu görülmüştür. Bu durum karşısında, kısa ve gerekçeli kararlar arasında çelişki oluştuğundan, mahkemece 10.04.1992 gün ve 1992/7 esas, 1992/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı çerçevesinde, bu kısa kararla bağlı kalınmadan, yeni bir kısa ve buna uygun gerekçeli karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 19/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.