17. Hukuk Dairesi 2015/5266 E. , 2017/11946 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ve feri müdahil vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, kaza tarihinde zorunlu taşımacılık sigortası olmayan araçta yolcu olan davacının yaşanan tek taraflı trafik kazasında yaralandığını, ... tarafından yapılan ödemenin zarar miktarını karşılamadığını belirterek 1.000,00 TL maluliyet tazminatının eksik ödemenin yapıldığı tarihten yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiş iken ıslah dilekçesi ile talebini arttırmıştır.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Feri Müdahil vekili,davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kabulü ile 47.888,46 TL"nin 02.05.2013 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı vekili ve feri müdahil vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin ve feri müdahil vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. “Cismani Zarar Halinde Lazım Gelen Zarar ve Ziyan” başlığı altında düzenlenen TBK"nın 46. maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmiştir. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Mahkemece hükme esas alının rapor kaza tarihinde yürürlükte bulunmayan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü"ne göre düzenlenmiştir. Kaza, 24.08.2012 tarihinde gerçekleşmiş olup maluliyet oranının tespiti açısından Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği yürürlüktedir. Davacının trafik kazası nedeniyle işgücü kaybı oranının kesin olarak belirlenmesi için kaza tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği"ne göre rapor alınarak sonucuna göre karar vermek gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozma doğru değildir.
Hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda ise, davacının talebinin sürekli iş göremezlik tazminatı olduğu gözetilmeden, kaza tarihinde 18 yaşından küçük olan ve geçici iş göremezlik tazminatı da talep edemeyecek olan davacı hakkında geçici iş göremezlik tazminatına karar verilmesi de isabetli olmamıştır. Kabule göre de hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak talep de aşılacak şekilde hüküm kurulmuştur.
O halde mahkemece, usulüne uygun maluliyet raporu alınarak, yukarıdaki tespitler dikkate alınmak suretiyle denetime ve hüküm kurmaya elverişli yeni bir bilirkişi raporu alınıp sonucuna göre karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekili ve feri müdahil vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekili ve feri müdahil vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ve feri müdahil ..."a geri verilmesine, 21/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.