17. Hukuk Dairesi 2018/159 E. , 2020/116 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... Cam Sanayi ve Tic. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu ...,... ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine icra takibi yaptıklarını, fabrikada haczedilen mallar üzerinde diğer davalı üçüncü kişi ...,... Sanayi ve Tic. A.Ş"nin istihkak iddiasında bulunduğunu ve Kazan İcra Mahkemesinin 2012/128 sayılı takip dosyasından istihkak davası açtığını, davalılar arasında işyeri devri olduğundan bu devir işleminin İİK"nun 280. maddesi gereğince iptali gerektiğini belirterek, İİK"nun 97/17. maddesi gereğince karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...,... Sanayi ve Tic. A.Ş. vekili, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ...,... ve Tic. Ltd. Şti., cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, tasarrufun iptali davalarının görülebilmesi için aciz belgesi gerektiği ancak istihkak davasına karşılık dava olarak açılan tasarrufun iptali davalarında aciz belgesine gerek olmadığını, davalı şirketler arasındaki 18.04.2012 tarihindeki 8 adet fatura ile yapılan satışın işyeri devri niteliğinde olduğu ve devrin İİK"nun 280. maddesinde belirtilen koşullarda yapılmadığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, ... Sanayi ve Tic. A.Ş vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
HMK"nın 33. maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur.
İİK’nun 97/17. maddesinde istihkak davasına karşı haczi yaptıran alacaklının bu kanunun 11. babı hükümlerine dayanarak gecici veya kesin aciz belgesi ibrazına mecbur olmaksızın karşılık dava olarak iptal davası açabileceği, her iki davada tarafların gösterecekleri tüm delillerin hakim tarafından serbestce değerlendirileceği yazılıdır. Davalı alacaklı tarafından açılan tasarrufun iptali davası “karşılık dava" olarak açılmıştır. 24.2.1954 günü E:2 K:7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da ayrıca vurgulandığı gibi, karşılık dava olarak açılan tasarrufun iptali davası İcra Mahkemesinde görülür. Ayrıca bu karşılık davanın cevap süresi veya en geç ilk oturumdan önce açılması gerekmektedir.
Davacı vekili ise bu davayı ayrı ve bağımsız olarak Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığından, İİK"nun 97/17. maddesi anlamında karşılık dava olarak nitelemek mümkün değildir.
Bu halde davanın İİK"nun 277 ve devamı maddelerine göre bağımsız olarak açılmış tasarrufun iptali davası olarak nitelemek sureti ile bu davanın koşullarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dava nitelemesinde hata yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... Sanayi ve Tic. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmaksızın hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı... Sanayi ve Tic. A.Ş."ye geri verilmesine 28/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.