
Esas No: 2015/5471
Karar No: 2017/11952
Karar Tarihi: 21.12.2017
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/5471 Esas 2017/11952 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... Ltd. Şti. vekili, davalı ...Tek. Isıt. ve Kil. Tic. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacıya yangın poliçesi ile sigortalı olan konudan davalı firmalar tarafından satılan ve servis hizmeti verilen kombiden çıkan yangın sonucu sigortalısına ödenen 23.463,00 TL asıl alacak üzerinden başlatılan icra takibine davalılar tarafından haksız yere itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptali ile davalıların icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ... Tekstil Ltd. Şti. vekili, davalının zararın meydana gelmesinde bir kusuru bulunmadığını, yangın raporuna göre zararın kombiden değil elektrik tesisatından kaynaklandığını, davalının bu tesisat ile ilgili de sorumluluğu bulunmadığı gibi, servis kayıtlarında da sigortalının su sızıntısı nedeniyle uyarıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... A.Ş. vekili, kombinin ayıpsız olduğunu ve 5 yılı aşkın süredir de kullanıldığını, yangının çıkıs sebebinin de kombiden kaynaklı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kabulü ile ... İcra Müdürlüğü"nün 2012/14807 esas sayılı dosyasında itirazın
iptali ile asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Dava, yangın sigorta poliçesine dayanarak ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili amacına yönelik başlatılan icra takibine bağlı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine yöneliktir.
1-Dosya kapsamında bulunan yangın raporunda dört katlı binanın yan tarafında bulunan kazan dairesindeki doğalgaz kombisinin elektrik aksamında herhangi bir sebepten dolayı ark olduğu, ark sonucu çıkan kıvılcımların kablo izolelerini tutuşturmasıyla yangının başladığı ve kombiye sirayet ettiği belirtilmiştir.
Her iki davalı da, hükme esas alınan bilirkişi raporuna, söz konusu yangın raporuna göre sorumluluklarının bulunmadığını, koblonun montajı ya da kontrolünün kendilerinin kontrolünde bulunmadığını, servis kayıtlarından oksidasyonun tespit edilip kullanıcının uyarıldığının, cihazın çalışır halde teslim edildiğinin açıkça görülebildiği, beş yılı aşkın kullanım süresinde de cihazda bir ayıp meydana gelmediğini, bu hususların tespiti bakımından keşif yapılması gerektiğini belirterek itiraz etmişlerdir. Söz konusu yangının çıkış nedeni, açıklanan kabloların kombi bağlantısına dahil olup olmadığı, çıkış nedenine göre tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek davalıların oluşan zarardan dolayı sorumlu olup olmadıklarının sonucunda oluşan gerçek zarar miktarının tespiti açısından, dosya kapsamındaki fotoğraflar, yangın raporu, hasar dosyaları değerlendirilerek, tarafların delilleri tam olarak toplanıp yerinde konusunda uzman bilirkişi heyeti ile keşif yapılıp, sonucuna göre karar vermek gerekirken, keşif yapılmadan düzenlenen bilirkişi raporuna dayanılarak eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetli değildir.
2-Kabule göre de; davaya konu icra takibi, 22.463,26 TL asıl alacak ve 3.076,26 TL işlemiş faiz üzerinden açılıp takip tarihinden işleyecek avans faizi ile tahsil istemini içermektedir. Mahkemece hükme esas alındığı bildirilen bilirkişi raporunda da zarar miktarı olan 25.175,46 TL açısından itirazın iptali ile takibin asıl
alacağa işletilecek yasal faiz ile birlikte devam etmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece, hem bilirkişi raporunun hükme esas alındığı belirtilmiş, hem de davanın tam kabulüne karar verilerek, infazda tereddüt oluşturacak, gerekçede de çelişkiye düşecek şekilde karar verilmiştir.
Yine alacak miktarı likit (belirli, muaccel) olmayıp, alacak miktarının tesbiti yargılama yapılmasını gerektirdiğinden davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerektiği de gözetilmemiştir.
Öte yandan, HMK"nun 331/2 maddesi uyarınca,görevsizlik kararı verilen mahkemedeki vekalet ücretinin yetkili mahkemede hüküm altına alınması gerekirken bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması da isabetli bulunmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... Taah. Tic. San ve Ltd. Şti. Vekili ve davalı ... Teknik Isıtma ve ... Tic. A.Ş. Vekilinin temyiz itirazlarının ayrı ayrı kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 21.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.