
Esas No: 2019/11844
Karar No: 2021/4317
Karar Tarihi: 23.06.2021
Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/11844 Esas 2021/4317 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk derece : Şanlıurfa 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.09.2018 tarih ve 2018/24 - 2018/580 sayılı kararı.
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek
Hüküm : TCK’nın 314/2, 220/7, 53/1, 62/1, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince kesin olarak verilen hüküm, 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine anılan Kanuna eklenen geçici 5. maddenin 1/f bendinde belirtilen süre içinde temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünde 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uygulanarak tayin edilen 3 yıl 15 ay hapis cezasından TCK"nın 62. maddesi uyarınca da 1/6 oranında indirim yapılması esnasında sonuç cezanın 3 yıl 6 ay 15 gün hapis cezası olarak belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde 2 yıl 18 ay 15 gün olarak hatalı hesaplanması suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
a-Bölge Adliye Mahkemesi gerekçeli karar başlığında suç adının "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme" yerine "Silahlı terör örgütüne üye olma" şeklinde yazılması,
b-Sanık hakkında hüküm kurulurken uygulama maddesinin "TCK"nın 314/3 ve 220/7 maddesi yollamasıyla 314/2. maddesi" olarak yazılması gerekirken doğrudan TCK"nın 314/2. maddesi olarak gösterilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların CMK’nın 303/1 maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan Bölge Adliye Mahkemesi gerekçeli karar başlığında suç adı kısmına "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" ibaresinin de eklenmesi, İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararının C-1 fıkrasında “TCK"nun 314/2.” ibaresi yerine “5237 sayılı TCK’nın 314/3. ve 220/7. maddeleri delaletiyle 314/2.” ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Şanlıurfa 6. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.