Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4261
Karar No: 2017/11969
Karar Tarihi: 21.12.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/4261 Esas 2017/11969 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/4261 E.  ,  2017/11969 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 5.12.2017 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkiline sigortalı iş yerinin, davalı ..."in maliki olduğu, diğer davalı ..."ya "yap-işlet-devret" modeliyle kiralanan otel inşaatında, gerekli bakım ve özen gösterilmediği için yağan yağmur sularının pis su borusunu inşaat atıklarıyla tıkaması sonucu uğradığı hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, davalılar hakkında girişilen icra takiplerinin de davalıların haksız itirazı sonucunda durduğunu ileri sürerek, asıl davada 8.895,00 TL"nin, birleştirilen davada ise ... İcra Müdürlüğü"nün 2006/4336 E. sayılı dosyada davalı ..."in ... İcra Müdürlüğü"nün 2007/90 E. sayılı dosyasında da davalı ..."nun itirazlarının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili; davalı ... ile müvekkili arasında "yap işlet devret modeliyle inşaat ve kira sözleşmesi" bulunduğunu, söz konusu sözleşme kapsamında 68 ada, 16 parselde bulunan kaba inşaatı tamamlanmış olan apart otel inşaatının davalı ... tarafından tadil edilerek tamamlanacağı; 68 ada (1-2-3) no"lu parseller birleştirilerek 3 yıldızlı otel inşaatı yapılacağı,
    tadil edilerek tamamlanacak otel ile yeni yapılacak otelin 8 yıl süreyle işletileceği ve sürenin sonunda müvekkiline devredileceği, sigortalının uğramış olduğu zararın doğumunda müvekkilinin kusurunun bulunmadığı, müvekkili tarafından böyle bir zararın doğmaması için gerekli dikkat ve özenin gösterildiği, normal hava koşulları çerçevesinde herhangi bir sorun oluşturmayan su giderlerinin olayın gerçekleştiği tarihte meydana gelen yoğun yağmur sebebiyle taştığını, aynı tarihte bölgede birçok binanın yoğun yağmur nedeniyle zarar gördüğü, zararın, doğal bir afet sonucunda meydana geldiği, bu nedenle de müvekkilinin zarardan sorumlu tutulamayacağını ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili; müvekkilinin söz konusu zararın oluşumunda kusuru olmadığı, yapı faaliyetinden doğan herhangi bir sorumluluğunun da bulunmadığı, zamanaşımının dolduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına ve toplanan delillere göre asıl davada 8.895,00 TL"nin davalı ... ... tahsiline, davalı ... aleyhine açılan davanın reddine, birleştirilen davada davalı ..."e karşı açılan davanın reddine, davalı ..."ya karşı açılan davanın ise zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının ve davalı ... aleyhine yapılan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Asıl ve birleşen davalar; iş yeri sigortası sözleşmesinden kaynaklanan alacağın rücuen tahsili ve bu amaçla girişilen icra takiplerine vaki itirazların iptali istemlerine ilişkindir.
    Dava konusu olayda zarar, davacıya sigortalı, zemin kattaki iş yerinin üst katında bulunan otelin tadilatı sırasında yağan yağmur sularının pis su borusunu inşaat atıklarıyla tıkaması sonucu gerçekleşmiştir.
    Davalılardan ..., sigortalı iş yerinin maliki ve kiralayanı olup aynı zamanda sigortalı iş yerinde hasara neden olan, sigortalı iş yerinin üst katındaki otelin de malikidir. Davalı ... ise bu otelin kiracısıdır.
    Davalı bina maliki ... tarafından hasara neden olan otelin zemin katındaki sigortalı iş yeri 01.01.2004 tarihli kira sözleşmesi ile 3 yıllığına sigortalıya kiralanmıştır.
    Davalılardan ... ile ... arasında, sigortalı iş yerinin üst katında bulunan yapıya yönelik olarak 10.02.2014 tarihli "yap işlet devret modeliyle inşaat ve kira sözleşmesi" düzenlenmiştir. Bu sözleşmeye göre davalı ... tarafından anılan sözleşme doğrultusudna yapıda tadilat yapılacağı düzenlenmiş, sözleşmenin “K” maddesinde de işin kontrolünün, aynı sözleşmenin “L” maddesinde de tadilat sırasında kullanılacak malzemelerin denetim ve seçiminin arsa maliki ..."e ait olduğu düzenlenmiştir.
    Davacı tarafından dava dışı sigortalısına ödenen hasarın rücuan tahsil amacı ile sigortalı yapının maliki ve kiralayanı ile aynı zamanda hasara neden olan yapının maliki olan davalı ... ile sigortalı iş yerinde hasara neden olan otelin kiracısı davalı ... aleyhine eldeki davalar açılmıştır. Mahkemece; davalı ... Kyumcu aleyhine açılan davanın; 818 sayılı BK"nun 60. Maddesi uyarınca 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile zamanaşımından reddine, diğer davalı ... ... ... aleyhine açılan davanın ise haksız fiil sorumluluğu kapsamında herhangi bir kusurunun mevcut olmadığı, ayrıca meydana gelen zararın BK 58. maddesindeki taşınmaz mal sahibinin sorumluluğu kapsamına giremeyeceği gerekçesi ile reddine karar verilmiştir.
    Davalı ... yönünden yapılan temyiz incelenmesinde;
    818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 58. maddesine göre, bina sahibi, binanın yapım bozukluğu ve bakım eksikliğinden kaynaklanan zararlardan sorumludur.
    Bu sorumluluk, kusur esasına dayanmayan objektif sorumluluk niteliğinde olup, bina veya imal olunan şeydeki bozukluğun veya eksikliğin malikten kaynaklanmasına gerek yoktur.
    Başka bir anlatımla, malike kusur isnadı gerekli değildir. Ancak, böyle bir davada öncelikle zarar gören davacı, zarar gördüğünü ve bu zararının bina veya yapı eserinin yapılışındaki bozukluk veya bakımında eksikliğinden kaynaklandığını ispat etmesi zorunludur. İspat yükünü yerine getirdiği takdirde kural olarak bina veya imal olunan şeyin malikinin sorumluluğu söz konusu olacaktır.
    Malik, mücbir sebep, zarar görenin veya üçüncü kişinin kusuru nedeniyle illiyet bağının kesildiğini kanıtlar ise sorumluluktan kurtulabilecektir.
    Davalı ...; hem sigortalı iş yerinin hem de zarara neden olan otelin maliki olup, illiyet bağının kesildiğini de ispatlayamamıştır. Şöyle ki; zarar tarihinde yağan yağmurun malikin sorumluluğu ortadan kaldıracak/ mücbir sebep teşkil edecek nitelikte olmadığı meteoroloji genel dürülüğünün dosyadaki cevabı yazısından anlaşılmaktadır. Meteoroloji Genel Müdürlüğünce zarar tarihinde yağan yağmurun tabii yağmur niteliğinde olduğu bildirilmiştir.
    Ayrıca; sorumluluktan kurtulma beyyinesi olarak getirilen; 3.kişinin ağır kusuru kapsamında ise, davalı ... tarafından yapılan tadilat işi, davalı ..."in bizzat kendisi tarafından imzalanan sözleşme kapsamında olup işin yapımı sırasında zarar medyana gelmiştir. Kaldı ki; bu davalının ayıca sözleşme ile işin kontrolü yetkisinin kendisine yani bina sahibi ..."e bırakıldığı gözetildiğinde yine sorumluluğunu ortadan kaldıracak/3. Kişinin ağır kusuru sayılacak bir hususun olmadığı ortadadır.
    Davalı tarafından zarar gören sigortalının, illiyet bağını kesecek nitelikte bir kusurunun bulunduğuna dair bir iddia da söz konusu değildir.
    Davalı ..."in, sigortalı iş yerini kiralayan sıfatı ile de sorumluluğunun bulunduğu izahtan varestedir.
    Özetleyecek olursa, davalı ...; sigortalı iş yerinin maliki, kiralayanı; zarar gören yapının maliki ve denetim yükümlüsü olarak anılan zarardan sorumlu olup davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    3-Davacılar vekilince temerrüt faizi olarak avans faizi istenilmiş, mahkemece yasal faize hükmedilmiştir. Oysa zarar gören sigortalı ile zarar sebebiyet verenler tacir olup taşınmazların ticari kullanımı sırasında zarar meydana gelmiştir. Bu itibarla davada temerrüt faizi olarak avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.480,00 TL
    vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 21/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi