3. Hukuk Dairesi 2014/11016 E. , 2014/14886 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen iştirak ve yoksulluk nafkasının artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı dava dilekçesinde; ... Aile Mahkemesinin kararı ile boşandığını, müşterek çocuğun velayetinin kendisine bırakıldığını, mahkemece yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedildiğini, en son ... 2.Aile Mahkemesinin 2011/249 E.-371 K.sayılı kararı ile yoksulluk nafakasının 300 TL"ye, iştirak nafakasının da 200 TL"ye yükseltildiğini, değişen ekonomik koşullar nedeniyle nafaka miktarlarının yetersiz kaldığını, müşterek çocuğun lisede öğrenim gördüğünü, büyük ekonomik zorluklar çektiğini, davalının maddi durumunun iyi olduğunu belirterek, kendisi için aylık 300 TL nafakanın 600 TL"ye, müşterek çocuk ... için hükmedilen 200 TL nafakanın 500 TL"ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, ... 2.Aile Mahkemesi"nin 20.12.2011 gün ve 249 E.-371 K.sayılı kararı ile ortak çocuk 31/10/1997 doğumlu ... için taktir edilen 200 TL nafakanın dava tarihi 22/05/2013 gününden itibaren aylık 217 TL"ye çıkartılmasına; davacı ... için taktir edilen 300 TL nafakanın dava tarihi 22/05/2013 gününden itibaren aylık 325 TL"ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.
Türk Medeni Kanunu"nun 327/1.maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1.maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK.nun 329/1.maddesi)
Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. (TMK.nun 330/1.maddesi)
TMK.nun 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler.
Dosya kapsamına göre; tarafların 08.02.2005 tarihinde boşandıkları, 31.10.1997 doğumlu ..."in velayetinin davacı anneye verildiği, 20.12.2011 tarihinde, anne için hükmedilen 250 TL yoksulluk nafakasının 300 TL"ye, müşterek çocuk ... için hükmedilen 150 TL iştirak nafakasının 200 TL"ye yükseltilmesine karar verildiği, davalı babanın, infaz koruma memuru olarak çalıştığı, 2.500 TL maaş aldığı, 990 TL civarında konut kredisi ödediği, yeniden evlendiği, 3 çocuğunun daha bulunduğu, kendi evinde oturduğu, davacı annenin ev hanımı olduğu, müşterek çocuk ..."in lise 3.sınıf öğrencisi olduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, iştirak nafakasının niteliği; müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları ve nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alındığında, müşterek çocuk için takdir olunan iştirak nafakası miktarı az olup, TMK.nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır.
Bu nedenle, mahkemece; tarafların ekonomik sosyal durumu, müşterek çocuğun ihtiyaçlarındaki değişim, eğitim durumu ve davalının gelirindeki artış gözetilerek, hakkaniyete uygun bir nafaka takdir edilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.