15. Ceza Dairesi 2017/38256 E. , 2021/384 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma
HÜKÜM : 1- Sanık ... hakkında; beraat,
2- Sanık ... hakkında; TCK.nın 156/1, 62/1, 50/1-a, 52/2 maddeleri gereğince mahkumiyet
Bedelsiz senedi kullanma suçundan sanık ...’in mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık ... müdafii tarafından, sanık ...’in beraatine ilişkin hüküm, katılan tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıklara isnat olunan bedelsiz senedi kullanma suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaşma bürosuna tevdii edildiği ancak; uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Katılanın sanık ..."den 25/08/2008 tarihinde noter satışı ile 20.000 TL ye satın aldığı araç karşılığında sanık ..."e 12 adet çek verdiği, katılanın 25.01.2009 keşide tarihli, 2.000 TL çekin bedelini 28.01.2009 tarihinde 1.550 TL, 30.01.2009 tarihinde 450 TL olarak ödemesine rağmen, kardeşi olan diğer sanık ..."ini Mersin 4.İcra Müdürlüğü’nün 2009/1836 esas sayılı dosyası ile 20/02/2009 tarihinde ihtiyati haciz yolu ile icra takibi başlattığı ve katılana ait .... plakalı aracı haciz ettirdikleri, söz konusu icra takibinden 26/02/2010 tarihinde feragat edildiği, bu şekilde sanıkların bedelsiz senedi kullanma suçunu işledikleri iddia edilen olayda;
1- Sanık ...’in beraat hükmüne ilişkin katılanın temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık savunmaları, katılan beyanları, icra takip dosyası, uzlaştırmanın sağlanamadığına dair rapor ve dosya kapsamına göre; sanığın diğer sanık ...’in eylemine iştirak ederek üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olmasına rağmen, yazılı şekilde beraat hükmünün tesisi,
2- Sanık ...’in mahkumiyet hükmüne ilişkin sanık ... müdafiinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın yargılama konusu eyleminin, 5237 sayılı TCK’nın 156/1. maddesi kapsamında yer alan “Bedelsiz senedi kullanma” suçuna ilişkin olduğu, bahse konu eylem yönünden öngörülen ceza miktarının “altı aydan iki yıla kadar hapis ve adli para cezası”na ilişkin olduğu anlaşılmakla; 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nın 251/1. maddesine göre, “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki hükme, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesinde yer alan geçici 5/1-d. maddesi ile “01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de, Anayasa Mahkemesinin, 19/08/2020 tarih ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresine ilişkin esas incelemenin aynı bentte yer alan “...basit yargılama usulü...” yönünden Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği, böylece “kovuşturma evresine geçilmiş basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden iptal kararı” verildiği anlaşılmakla; her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez ise de, CMK’da yapılan değişikliklerin derhal uygulanması ilkesi geçerli olsa da, iptal kararının sonuçları itibariyle Maddi Ceza Hukukuna ilişkin olduğu, zira CMK’nın 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olduğundan TCK"nın 7. ve CMK’nın 251. maddeleri uyarınca dosyanın “Basit Yargılama Usulü" yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin ve katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.