
Esas No: 2021/40719
Karar No: 2022/3608
Karar Tarihi: 03.03.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/40719 Esas 2022/3608 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Sanık, müstahsiller adına sahte imzalar atarak özel belge sahteciliği suçunu işlemiş ve Vergi Usul Kanunu'na aykırı davranmıştır. Mahkeme, Vergi Usul Kanunu'na aykırılık suçunun zamanaşım süresinin dolması nedeniyle düştüğünü ancak özel belge sahteciliği suçundan mahkumiyetine karar verildiğini belirlemiştir. Daha önce yapılan bozma kararlarından da anlaşılacağı gibi, suça konu müstahsil makbuzlarının stopaj vergisinin tevkifinde kullanıldığından, eylem Vergi Usul Kanunu'na aykırılık suçunu oluşturmaktadır. Ancak, Vergi Usul Kanunu'na aykırılık suçu için mütalaa bulunmadığından CMK'nin 223/8. maddesi uyarınca kamu davası düşürülmelidir.
Kanun Maddeleri:
- 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu
- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 113. ve 114. maddeleri
- 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Özel belgede sahtecilik, Vergi Usul Kanunu'na aykırılık
HÜKÜMLER : Düşme, mahkumiyet
Sanık hakkında "özel belgede sahtecilik" suçundan açılan kamu davasında, Kozan 2.Asliye Ceza Mahkemesince 20.05.2013 tarihli, 2012/734 Esas ve 2015/274 Karar sayılı kararı ile sanığın özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine karar verildiği, hükmün katılanlar vekili ile sanık müdafisi tarafından temyiz edildiği, Dairemizin 25.12.2013 tarihli, 2013/23924 Esas ve 2013/20048 Karar sayılı ilamı ile “...eylemin sübutu halinde, her bir takvim yılında işlenen, kendi içinde teselsül eden ayrı ve bağımsız sahte fatura düzenlemek suçunu oluşturacağı ve 213 sayılı Kanun'un 367. maddesine göre dava şartı olan mütalaanın temini cihetine gidilmesi gerektiğinin gözetilmemesi” nedeniyle bozulması üzerine, Mahkemenin 18.05.2015 tarihli, 2014/29 Esas ve 2015/274 Karar sayılı kararı ile sanığın gene özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine karar verildiği, hükümlerin katılanlar vekili ile sanık müdafileri tarafından temyizi üzerine Dairemizin 23.03.2016 tarihli, 2015/9776 Esas ve 2016/2889 Karar sayılı ilamı ile “Vergi Usul Kanunu'na Muhalefet suçunu oluşturan sanığın eylemi nedeniyle 213 sayılı VUK'un 367. maddesi uyarınca dava şartı olan Defterdarlık veya Vergi Dairesi Başkanlığı mütalaası bulunmadığından 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması" gerekçesiyle bozulmasından sonra Mahkemece 09.01.2017 tarihli, 2016/250 Esas ve 2017/11Karar sayılı kararla bozmaya kısmen uyulup kısmen de önceki 18.05.2015 tarihli, 2014/29 Esas ve 2015/274 Karar sayılı kararda direnilmesine karar verilerek, Vergi Usul Kanununa aykırılık suçundan dava şartı olan mütalaa bulunmadığından düşme, özel belgede sahtecilik suçundan da önceki 18.05.2015 tarihli hüküm gibi mahkumiyet hükümleri kurulduğu, bu hükmün de katılanlar vekili, katılan ... vekili, sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 14.06.2017 tarihli, 2017/13496 Esas ve 2017/4524 Karar sayılı kararı ile direnme kararı yerinde görülmediğinden dosyanın Ceza Genel Kuruluna gönderildiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.10.2021 tarihli, 2017/11-925 Esas ve 2021/452 Karar sayılı kararı ile Yerel Mahkemenin son uygulaması özde direnme kararı olmayıp kısmen eylemli uyma sonucu kısmen de ilk kararda yer almayan ve Özel Daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçelerle verilmiş yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesine karar verilmesi üzerine yapılan incelemede;
Sanık hakkında, şikayetçi ve katılan olan müstahsiller tarafından, yetkilisi bulunduğu şirkete satılan ürünlere ilişkin düzenlediği suça konu müstahsil makbuzlarına müstahsiller adına sahte imza atmak suretiyle özel belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, Dairemizin önceki bozma ilamlarında da belirtildiği üzere, müstahsillerin adlarına atfen sahte imzalar atılarak düzenlendiği iddia edilen müstahsil makbuzlarının 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa göre stopaj vergisinin tevkifinde kullanıldığının anlaşılması karşısında, eylemin sübutu halinde, Vergi Usul Kanunu'na aykırılık suçunu oluşturacağı, Gelir İdaresi Başkanlığı Adana Vergi Dairesi Başkanlığınca 2004-2005 ve 2006 yıllarında düzenlendiği anlaşılan suça konu müstahsil makbuzlarıyla ilgili olarak, 213 sayılı VUK'nin zamanaşımını düzenleyen 113. maddesi ile 114. maddesindeki hükümler uyarınca inceleme yapılması ve mütalaa verilmesi imkanının bulunmadığının belirtilmesi karşısında, 213 sayılı VUK'nin 367. maddesi uyarınca dava şartı olan mütalaa bulunmadığından 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesi gerekirken, bütün halinde Vergi Usul Kanunu'na aykırılık suçunu oluşturan eylemlerin ikiye bölünerek Vergi Usul Kanunu'na aykırılık suçundan mütalaa yokluğu nedeniyle düşme, özel belgede sahtecilik suçundan ise mahkumiyet hükümleri kurulması,
Yasaya aykırı, katılanlar ... ......., ..., ..., ... vekili, katılan ... vekili ve sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 03.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.