17. Hukuk Dairesi 2015/6380 E. , 2017/12101 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı .... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların sürücüsü ve maliki olduğu aracın tam kusurlu olarak yaya müvekkilinin ayağının üzerinden geçmesi sonucu müvekkilinin yaralandığını, geçici işgöremezliğe uğradığını, hala sağlığına kavuşamadığını, özel bir üniversitede öğrenci olan müvekkilinin öğreniminin bir yıl uzadığını, dolayısıyla mezuniyet yılının da bir yıl geciktiğini, hayata bir yıl geç atılacağını, müvekkilinin kaza sonrası ameliyat olup faturalı tedavi giderleri yaptığını, elem çektiğini beyanla, belirsiz alacak davası olarak 1.674,25 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, bedel artırım dilekçesiyle talebini geçici işgöremezlik ve tedavi gideri bakımından 7.595,06 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar ayrı ayrı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, 7.595,06 TL maddi,7.000,00 TL manevi tazminatın, kaza tarihi olan 05.01.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, manevi tazminat yönünden fazlaya dair talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı .... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın (aşağıda (2) nolu bentte belirtilen husus dışında) hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47. maddesindeki özel haller
dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı .... vekili ve davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle tedavi gideri istemine ilişkindir.
25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasa’nın 59. maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre "trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı", Yasanın geçici 1. maddesi ile de "Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun"un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20"sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği," öngörülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1. maddesinde, sigortacının poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanunu’na göre zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur.
Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa"nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu"na geçtiğinde kuşku yoktur. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir.
Somut olayda kaza tarihi 5.1.2012 olup, mahkemece doktor bilirkişiden alınan rapora göre davacının davaya konu trafik kazasıyla ilgili olarak yaptığı tespit edilen toplam 8.836,68 TL faturalı tedavi giderinden SUT hükümlerine göre 3.876,07 TL’sinin SGK’nın sorumluluğunda olduğu, 4.960,61 TL’sinin ise SGK’nın sorumluluğunda olmadığı belirtilmiş, mahkemece tedavi giderlerinin
tamamının davalı tarafın %70 kusur oranına isabet eden kısmının davalı sürücü ve malikten tahsiline karar verilmiştir. Oysa ki yukarıdaki açıklamalar ışığında, mahkemece doktor bilirkişi tarafından tespit edilen 6111 sayılı yasa kapsamında kalan tedavi giderleri bakımından davalı sürücü ve malikin sorumlu olmadığı gözetilmeksizin, tedavi giderlerinin tamamından davalı sürücü ve malikin sorumlu tutulması doğru olmayıp hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı .... vekili ve davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı .... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 3,70 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar davalı .... Ve ..."e geri verilmesine 26.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.