Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1801
Karar No: 2016/5398
Karar Tarihi: 31.03.2016

2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/1801 Esas 2016/5398 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2015/1801 E.  ,  2016/5398 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
    Hüküm : Her iki sanık hakkında; 5271 sayılı CMK"nın 223/2-e maddesi uyarınca Beraat

    2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Dosya içerisinde mevcut bilirkişi raporlarında sözü edilen, “zemin katta, dava konusu dükkan ile bitişik parselde bulunan dükkan arasındaki duvarın bir kısmı yıkılarak kemer yapılması ve iki dükkanın birleştirilerek kullanılması” fiili bakımından zamanaşımı süresi içerisinde gereğinin takdir ve ifası mümkün görülmüştür.
    1- Sanık ..."nin beraatine ilişkin hükmün incelenmesinde;
    Kentsel sit alanı içerisinde yer alıp, korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli anıtsal yapıya cephe veren, sanık ..."ye ait tescilsiz taşınmazdaki suça konu izinsiz müdahalelerin, adı geçen sanığın kiracısı olan diğer sanık ... tarafından gerçekleştirildiği anlaşılmakla;
    Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı, atılı suçun sübut bulmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, mahalli Cumhuriyet savcısının, sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, sanık ..."nin beraatine ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
    2- Sanık ..."ün beraatine ilişkin hükmün incelenmesine gelince;
    Mahalli Cumhuriyet savcısının diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin amacının, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı ya da sit alanı olarak tescil kararlarının, ilgililerince öğrenilmesini sağlamak olduğu, başka bir deyişle, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları yönünden tebliğ; sit alanları yönünden Resmi Gazete"de yayım ve internet üzerinden duyuru kurallarının, kişilerin, sahip oldukları veya kullandıkları taşınmazların durumunu bilmelerini ve ona göre hareket etmelerini sağlama amacı taşıdığı, belirtilen kuralların, 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde düzenlenen suçun oluşumu için şekil şartı niteliği bulunmayıp, aksi yöndeki kabulün, 6498 sayılı Kanunun amacına da ters düşeceği;
    Diğer yandan, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde öngörülen “maliklere tebliğ” usulünün, bölge bazındaki tescil işlemlerinde değil, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının tescili söz konusu olduğunda uygulanacağı, başka bir deyişle, bir bölgenin sit alanı olarak belirlenip tescil edilmesi halinde, o bölgede yaşayan tüm vatandaşlara tebligat yapılmak suretiyle tescil kararının duyurulması şeklinde bir yöntem izlenmeyeceği, karar Resmi Gazete"de yayımlanıp Bakanlığın internet sayfasında bir ay süre ile duyurularak, bölge halkının sit tescilinden haberdar olmasının sağlanacağı;
    Sözü edilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, şerhin varlığına veya tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
    Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; sanığın, kentsel sit alanı içerisinde ve tescilli anıtsal yapıya cephe veren konumda yer alan tescilsiz taşınmazı, sanık ..."den kiralamak suretiyle kullandığı, sanık tarafından ..."na sunulan 18/03/2011 tarihli dilekçe ile, “iş yeri içerisinde fırın onarımı, tezgah, fayans, duvar döşemeleri tadilatı” yapılmak üzere izin istendiği, bölgenin niteliği ve binanın konumundan dolayı talebin değerlendirilmesi için konunun belediyece 22/03/2011 tarihli yazı ile Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü"ne iletildiği, bu arada, yine belediye tarafından düzenlenen 25/03/2011 tarihli yapı tespit ve tatil zaptı ile, mevcut iki katlı iş yerinin üst teras katına yeni bir kat ilavesi yapıldığı belirlenerek mühürleme işlemi uygulandığı, devam eden süreçte sanığın 05/04/2011 tarihli dilekçe ile, taşınmaza ilişkin özel idare kaydını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü"ne sunduğu, yine sanığın talebine istinaden belediyece, karşısında tescilli bina bulunan taşınmazda kuruldan izin alınmadan işlem yapılamayacağı bilgisini içeren 12/04/2011 tarihli imar durumu belgesinin düzenlendiği, kurul uzmanlarınca tanzim edilen 14/04/2011 tarihli rapor ile, tuğla ve ytong türü malzeme kullanılarak yapının son katının kaba inşaatının tamamlandığı, zemin katta mevcut odun fırınının onarıldığı, her iki katta elektrik, gider, sıva işleri yapıldığı, duvar örüldüğü, kırılmak suretiyle döşemeye müdahale edildiği hususlarının belirlendiği;
    25/03/2011 tarihli yapı tespit ve tatil zaptına dayanılarak sanık ... hakkında 18/05/2011 tarihli iddianame ile “imar kirliliğine neden olma” suçundan; 14/04/2011 tarihli kurul uzman raporuna dayanılarak da her iki sanık hakkında 03/06/2011 tarihli iddianame ile “2863 sayılı Kanuna aykırılık” suçundan dava açıldığı, davaların 14/06/2011 tarihli karar ile birleştirildiği, ..."nun 02/06/2011 tarih ve 6910 sayılı kararı ile, suça konu taşınmaza ilişkin tadilat projesinin uygun bulunduğu, ancak, eksik evraklar sebebiyle belediyece tadilat ruhsatı tanzim edilemediği, yapılan yargılama sonunda, “imar kirliliğine neden olma” suçundan sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının itiraz edilmeksizin kesinleştiği;
    18/05/2011 tarihli iddianame ile dava konusu edilen “ilave kat imalatı” nın, 03/06/2011 tarihli iddianame içeriğinde de yer aldığı, sanığın bahse konu eylemi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinden, aynı eylemin 2863 sayılı Kanuna aykırılık nitelendirmesi ile ikinci kez değerlendirilemeyeceği, ancak, 14/04/2011 tarihli kurul uzman raporunda açıklanıp, 03/06/2011 tarihli iddianame ile dava konusu edilen “zemin katta mevcut odun fırınının onarılması, her iki katta elektrik, gider, sıva işleri yapılması, duvar örülmesi, kırılmak suretiyle döşemeye müdahale edilmesi” fiilleri yönünden konunun irdelenmesi gerektiği, bu kapsamda, kurul uzman raporunun düzenlendiği 14/04/2011 tarihine kadarki süreçte, sanığa taşınmaz üzerinde inşai ve fiziki müdahalede bulunması ya da tadilat tamirat yapması için verilmiş bir izin bulunmadığı, bununla birlikte, dosya içerisinde mevcut bilgi - belgelere göre suça konu taşınmazın, 18/04/1938 yılında “fırın” vasfıyla tapu kaydının olduğu; daha sonra “iki katlı kargir bina” şeklinde niteliğinin değiştirildiği, kullanılmakta olan tescilsiz bir binanın iç kısmında yapılıp, dış dünyaya yansımayan müdahalelerin suç teşkil etmeyeceği, inşaat halinde ve henüz yapımı tamamlanmamış bir binanın iç kısmında gerçekleştirilen ve binayı tamamlamaya yönelik müdahalelerin suç oluşturduğunda ise tereddüt bulunmadığı anlaşılmakla;
    20/02/2014 tarihli keşfe iştirak eden inşaat mühendisi bilirkişi refakate alınmak suretiyle olay yerinde yeniden keşif yapılarak, 03/06/2011 tarihli iddianame ile dava konusu edilen “zemin katta mevcut odun fırınının onarılması, her iki katta elektrik, gider, sıva işleri yapılması, duvar örülmesi, kırılmak suretiyle döşemeye müdahale edilmesi” fiillerinin binanın içinde mi yoksa dışında mı yapıldığı, dış dünyaya yansıyıp yansımadığı, dış dünyaya yansıyan fiil ya da fiillerin niteliği (basit - esaslı),... Belediye Başkanlığınca, 02/06/2011 tarih ve 6910 sayılı kurul kararına istinaden tadilat ruhsatı düzenlenmiş ise, dış dünyaya yansıdığı belirlenen müdahalelerin, onaylı tadilat projesine uygun hale getirilip getirilmediği tereddütsüz şekilde tespit edilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, 6498 sayılı Kanun değişikliğine yönelik hatalı değerlendirme ve eksik araştırma ile beraate dair hüküm tesisi,
    Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, sanık ..."ün beraatine ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 31/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi