12. Ceza Dairesi 2015/2128 E. , 2016/5401 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Karar tarihi : 15/04/2014
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Her iki sanık hakkında; 5271 sayılı CMK"nın 223/2-a maddesi uyarınca Beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin amacının, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı ya da sit alanı olarak tescil kararlarının, ilgililerince öğrenilmesini sağlamak olduğu, başka bir deyişle, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları yönünden tebliğ; sit alanları yönünden Resmi Gazete"de yayım ve internet üzerinden duyuru kurallarının, kişilerin, sahip oldukları veya kullandıkları taşınmazların durumunu bilmelerini ve ona göre hareket etmelerini sağlama amacı taşıdığı, belirtilen kuralların, 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde düzenlenen suçun oluşumu için şekil şartı niteliği bulunmayıp, aksi yöndeki kabulün, 6498 sayılı Kanunun amacına da ters düşeceği;
Diğer yandan, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde öngörülen “maliklere tebliğ” usulünün, bölge bazındaki tescil işlemlerinde değil, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının tescili söz konusu olduğunda uygulanacağı, başka bir deyişle, bir bölgenin sit alanı olarak belirlenip tescil edilmesi halinde, o bölgede yaşayan tüm vatandaşlara tebligat yapılmak suretiyle tescil kararının duyurulması şeklinde bir yöntem izlenmeyeceği, karar Resmi Gazete"de yayımlanıp Bakanlığın internet sayfasında bir ay süre ile duyurularak, bölge halkının sit tescilinden haberdar olmasının sağlanacağı;
Sözü edilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, şerhin varlığına veya tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; İstanbul I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 07/07/1993 tarih ve 4720 sayılı kararı ile belirlenen kentsel sit alanı içerisinde yer alıp; İstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu"nun 02/06/2006 tarih ve 349 sayılı kararı ile 2. grup korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen suça konu taşınmazın, 24/09/2012 tarihi itibariyle sanık ..."a ait olduğu, sanık ..."ün de taşınmazı otel olarak işletmek üzere 19/01/2013 tarihli kira sözleşmesi ile sanık ..."dan kiraladığı, sözü edilen kira sözleşmesinin “özel şartlar” başlığı altındaki 8. maddesinde, “kiracı, mecurun imar iskan durumu, fiili durumu, iş yeri ruhsatı alınmaya uygun bulunup bulunmadığı ve genel olarak hukuksal durumu hakkında kiralayan tarafından imza tarihi itibari ile son durum açısından bilgilendirilmiş, kendisine tüm bilgi ve belgeler sunulmuş olup, kendisi de başta Beyoğlu Belediyesi ve Tapu Müdürlüğü v. s. olmak üzere ilgili mercilerde bu hususlarda gerekli incelemelerde bulunmuştur; kiracı basiretli bir tacir olarak, tüm inceleme ve araştırmaları ile tüm analizleri yapmıştır” hükmünün yer aldığı;
İhbar üzerine kurul uzmanlarınca yapılan araştırma ve gözlemlemede tespit edilen izinsiz müdahalelerin, 19/04/2013 tarihli raporda detaylıca açıklandığı, sanık ..."nın aşamalardaki benzer savunmalarında, kira konusu binanın tarihi eser olduğunu bilmediğini, kendisine bu konuda bilgi verilmediğini, binada elektrik tesisatını ve İski ile sözleşme yaparak su tesisatını yenilediğini, belediyeden izin alarak iç ve dış boyaları yaptığını, asansör koyup kepenk monte ettiğini, kurul uzman raporunda belirtilen diğer müdahalelerin kendisi tarafından yapılmadığını söylediği, sanık ..."ın ise, maliki bulunduğu taşınmazın niteliğini bilip bilmediğine yönelik bir beyanı olmamakla birlikte, kira sözleşmesi gereği taşınmaz ile ilgili tüm bilgi - belgelerin kiracıya sunulduğunu, tadilat için izin alma sorumluluğunun kiracıda olduğunu, suça konu tadilatın kendisi tarafından yapılmayıp, bilgisi dışında kiracısı tarafından gerçekleştirildiğini beyan ettiği, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi mevcut olmadığı, ancak, 02/06/2006 tarih ve 349 sayılı kurul kararının, 21/06/2006 tarih ve 795 sayılı üst yazı ile kurumlara dağıtıldığı anlaşılmakla;
Kentsel sit alanı içerisinde yer alan korunması gerekli kültür varlığı niteliğini haiz taşınmaza ilişkin olarak Beyoğlu Belediye Başkanlığı"nda, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı"nda, İstanbul II Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü"nde ve İski"de mevcut tüm bilgi, belge ve fotoğraflar getirtilip, fen, inşaat ve sanat tarihi alanlarında uzman bilirkişiler refakate alınmak suretiyle olay yerinde keşif yapılması, 19/04/2013 tarihli kurul uzman raporunda açıklanan müdahaleler tek tek tespit edilip, kullanılan malzemelerin cinsi, yıpranma durumu, renk solmaları, karbonlaşma ve paslanma gibi teknik veriler ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek ayrı ayrı yapılış zamanlarının, niteliklerinin (basit - esaslı), suça konu müdahaleler nedeniyle tescilli kültür varlığının zarar görmesine, özgünlüğünü kaybetmesine sebebiyet verilip verilmediğinin tereddütsüz şekilde belirlenmesi, gerçekleştirilen müdahalelerin tamamen veya kısmen, kamu kurumlarının bilgi ve izni dahilinde yapılıp yapılmadığının saptanması, soruşturma aşamasında sanık ... tarafından ibraz edilen, altında her iki sanığın da imzasının bulunduğu kira sözleşmesi içeriğine ilişkin olarak sanıkların savunmalarının alınması, bu kapsamda, sanık ..."a, maliki olduğu taşınmazın tescilli kültür varlığı olduğunu bilip bilmediğinin de sorulması, ayrıca, kentsel sit tesciline ilişkin 07/07/1993 tarih ve 4720 sayılı kurul kararının, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan mevzuata göre mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğinin, kültür varlığı tesciline ilişkin 02/06/2006 tarih ve 349 sayılı kurul kararının, 21/06/2006 tarih ve 795 sayılı üst yazı ile dağıtıldığı kurumlarca, karar ile ilgili olarak ne tür işlem/ler yapıldığının, herhangi bir işlem yapılmamış ise sebeplerinin araştırılması, böylece, suçun unsurları bütünüyle ortaya konulduktan sonra, tüm dosya kapsamındaki bilgi - belgeler birlikte değerlendirilmek suretiyle ulaşılacak kanaate göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ve tescil tarihlerinden sonra yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun"daki düzenlemelerin şekil şartı olarak kabul edilip, geçmişteki tescil işlemlerine de yürütülmesine yönelik hatalı değerlendirme ile beraate dair hüküm tesisi kanuna aykırı,
2- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “2013” şeklinde gösterilmesi,
İsabetsiz olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince beraate ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 31/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.