Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/20945
Karar No: 2017/5273
Karar Tarihi: 09.05.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/20945 Esas 2017/5273 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/20945 E.  ,  2017/5273 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki asıl-birleşen dava davacıları vekili ve asıl dava davalısı ... vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 09.05.2017 Salı günü davacılar ... (kendisine asaleten ...."a velayeten) vekili Av. .... ile dvalı ... vekili Av. .... geldiler. Diğer davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacılar vekili asıl davada; komutanlığa ait aracı görevli olarak kullanan uzman çavuş olan murisin yola fırlayan kediye çarpmamak için yaptığı manevra sonucu aracın devrilmesiyle vefat ettiğini, murisin kazada kusuru olmadığını, olayın idarenin gerekli güvenliği sağlayamaması, önlemleri almaması, halin icaplarına ve ihtiyaçlara göre faaliyetin teknik yapısının zorunlu kıldığı yükümlülükleri noksansız ve kusursuz bir şekilde yerine getirmemesi nedeniyle meydana geldiğini, muris şoför olmamasına ve sınıfı güvenlik olmasına rağmen komutanlığınca kendisine verilen emir neticesi araç kullandığını, muris kamu hizmeti sırasında vefat ettiğinden idarenin kusursuz sorumluluğu olduğunu, AYİM’e açılan davada görevsizlik verildiğini, süresi içerisinde bu davanın açıldığını, müvekkillerinin murisin eşi, çocukları, anne ve babası olduğunu, davacı eş ve çocukların destekten yoksun kaldıklarını, tüm müvekkillerinin elem çektiğini beyanla, belirsiz alacak davası olarak davacı eş .... için 2.000 TL maddi, 40.000 TL manevi, davacı çocukların her biri için ayrı ayrı 1.000’er TL maddi, 20.000’er TL manevi, davacı anne ve baba için ayrı ayrı 10.000’er TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiş, birleşen davada; komutanlığa ait ve davalıya zorunlu trafik sigortalı aracı görevli olarak kullanan uzman çavuş olan murisin yola fırlayan kediye çarpmamak için yaptığı manevra sonucu aracın devrilmesiyle vefat ettiğini, murisin müvekkillerinin eşi ve babaları olduğunu, destekten yoksun kaldıklarını beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davacı eş ... için 2.000 TL maddi, davacı çocukların her biri için ayrı ayrı 1.000’er TL maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiş, bedel artırım dilekçesiyle maddi tazminat taleplerini davacı eş ... için 192.003,58 TL, davacı .... için 43.107,38 TL, davacı ... için 31.303,41 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı ... vekili, zamanaşımının dolduğunu, yargı yolu ve yetki itirazlarının olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, dosyamız, birleşen dosya davacılarının davalarının kısmen kabulüne, 1-A-Davacı eş ...’ın talep ettiği 116.402,15-TL maddi tazminatın davalı ... Bakanlığından 22/08/2010 tarihi olan olay tarihinden itibaren, diğer davalı ... şirketinden temerrüt tarihi olan 11/06/2012 tarihinden başlayacak yasal faiziyle birlikte sigorta şirketinden poliçe limiti dahilinde alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, B-Davacı çocuk ....’ın talep ettiği 26.464.43-TL maddi tazminatın davalı ... Bakanlığından 22/08/2010 tarihi olan olay tarihinden itibaren, diğer davalı ... şirketinden temerrüt tarihi olan 11/06/2012 tarihinden başlayacak yasal faiziyle birlikte sigorta şirketinden poliçe
    limiti dahilinde alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, C-Davacı çocuk...’ın talep ettiği 19.382.05-TL maddi tazminatın davalı ... Bakanlığından 22/08/2010 tarihi olan olay tarihinden itibaren, diğer davalı ... şirketinden temerrüt tarihi olan 11/06/2012 tarihinden başlayacak yasal faiziyle birlikte sigorta şirketinden poliçe limiti dahilinde alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2- Davacıların davalarının kısmen kabulü ile, davacı eş ... için 30.000.00- TL, çocuk .... için 15.000.00-TL, çocuk... için 15.000.00-TL, baba ... için 7.000.00-TL, anne için 7.000.00-TL manevi tazminat takdirine, takdir olunan manevi tazminatların olay tarihi olan 22/08/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiş; hüküm asıl-birleşen dava davacıları vekili ve asıl dava davalısı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Asıl ve birleşen davalar trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    1086 sayılı HUMK"nın 388. ve 389. maddeleri ile 6100 sayılı HMK"nın karşılık 297/1-2. maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir.
    Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
    Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimi yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hüküm bulunması gerektiği açıktır.
    Mahkemece gerekçe kısmında, her ne kadar davalı ... şirketi rizikodan sorumlu olmayacağını iddia etmiş ise de, T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2011/17-787 K. 2012/92 T. 22.2.2012 günlü kararında da açıkça belirtildiği üzere davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan 3. kişi sıfatıyla dava açtıkları, ölüm
    nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağı, dolayısıyla tam kusurlu araç şoförünün ve onun eylemlerinden sorumlu olan işletenin kusurunun işletenin isteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceği, Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası genel şartlarına göre aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı davalı ... şirketi işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat aldığına ve olayda işleten tam kusurlu, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören 3. kişi konumunda bulunduğuna göre, davalı ... şirketinin zararın tamamından sorumlu olduğu ve davacıların davalı ... şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı isteyebileceklerinden bahsedilmesine rağmen, hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda sürücü murisin tek taraflı trafik kazasındaki %60 oranındaki kusuru düşülerek hesaplama yapılmak suretiyle, muris sürücünün kazanın oluşumundaki kusuru davacılara yansıtılmıştır. Hükmün gerekçesi ile kısa karar uyumlu olmayıp taraflar yönünden şüphe ve tereddüt uyandıracak nitelikte olduğundan, bu yön yukarıda açıklanan yasa maddelerine açık bir aykırılık oluşturduğundan (10.04.1992 gün, 1991/7 Esas-1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararında da belirtildiği üzere) hükmün bozulması gerekmiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre asıl-birleşen dava davacıları vekilinin sair, asıl dava davalısı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl-birleşen dava davacıları vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile asıl ve birleşen davalardaki hükümlerin BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre asıl-birleşen dava davacıları vekilinin sair, asıl dava davalısı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1.480,00 TL vekalet ücretinin davalı ..."ndan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, 1.480,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ... Bakanlığına verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl-birleşen dava davacılarına geri verilmesine 09/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi