17. Hukuk Dairesi 2014/20860 E. , 2017/5287 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 09.05.2017 Salı günü davacı vekili Av. ... Kazak geldi. Davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, harca esas değeri 39.988,85 TL göstererek davalıya kasko sigortalı ve müvekkiline ait kamyonun işletme kazası sonucu hasara uğradığını, davalının uyarı klozuna aykırılık gerekçesiyle hasar ödemesi yapmadığını, oysa inşaat sahasında kullanılmak üzere imal edilen bir aracın inşaat sahasına girmeksizin görevini ifa etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkilinin 30.284,52 TL hasar bedelini kendisinin ödemek zorunda kaldığını, alacağın davalıdan tahsili için davalı aleyhine başlatılan takibe davalının haksız itirazının iptali ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki poliçede yer alan uyarı klozuna göre poliçede detayları yazılı olan sigortalı aracın hiçbir şekilde maden, taşocağı, belediye, temizlik, inşaat ve hafriyat aracı olarak kullanılamayacağı, aracın bu şekilde kullanımının tespit edilmesi halinde hasar durumunda tazminat ödemesi yapılmayacağının düzenlendiğini, sigortalı aracın inşaatta kullanılması sırasında kaza meydana geldiğini, hasarın teminat dışı olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının hasar bedelinin davalı sigortadan talep hakkı bulunmadığı anlaşıldığından, açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminatın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mal sigortası türünden olan kasko sigorta sözleşmeleri gerek kuruluşlarında gerek devamı sırasında ve gerekse rizikonun gerçekleşmesi aşamasındaki ihbar yükümlülükleri bakımından iyiniyet esasına dayalı sözleşme türlerindedir.
Kasko Sigortası Genel Şartlarının A/1 maddesine göre gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötü niyet ve muziplikle yaptıkları hareketler, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminatı kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. Sigortacı gerçekleşen rizikoların poliçe teminatı kapsamı dışında olduğunu iddia ediyorsa 1409/2. maddesi gereği ispat külfeti sigortacıya aittir. Bu düzenlemeler karşısında poliçede belirtilen rizikonun gerçekleştiğini ispat külfeti sigortalıya, rizikonun teminat kapsamı dışında olduğu iddiasında ise ispat külfeti sigortacıya aittir.
Somut olayda davacı ve davalı arasında düzenlenmiş 16.7.2010-16.7.2011 tarihlerini kapsayan kasko sigorta poliçesine göre sigortalı araç kamyon cargo 3430 D(6X4)’tür, kasa/tank/LPG de teminat kapsamına alınmıştır. Aracın ruhsat ve trafik tescil bilgilerine göre araç 3 dingilli transmikserli kamyondur. Poliçede yer alan uyarı klozuna göre; ‘‘Poliçede detayları yazılı araç hiçbir şekilde maden, taş ocağı, belediye temizlik, inşaat ve hafriyat aracı olarak kullanılamaz, aracın bu şekilde kullanımının tespit edilmesi halinde, hasar durumunda tazminat ödemesi yapılmaz.’’
Kolluk tarafından düzenlenen 7.7.2011 tarihli olay yeri tespit tutanağına göre Kızıltepe Köyü’nde inşaatı devam etmekte olan arıtma tesisinde sigortalı aracın yan yattığı ihbarı alınması üzerine olay yeri Kızıltepe Köyü arıtma tesisine gidildiği, sigortalı kamyonun inşaat alanına geri geri gelirken sol ön tekerleğinin çamura saplandığı, sol ön tekerleği kurtarmak isteyen araç sürücüsünün aracı ileriye doğru sürdüğü, aracın ön tekerleğinin çukurdan kurtulduğu ancak aracın sol arka tekerinin sol ön tekerleğin açtığı çukura girmesi sonucunda aracın sol yanına yattığı, aracın kaza sonrasında mikser kazanı, kupa, su kazanı, sol arka ve ön tampon, ön büyük cam ve sol kapı ve camı, arka yatak camı, sol ayna, şase ve akülerin zarar gördüğü tespit edilmiştir.
Sigortalı araç transmikserli kamyon olup riziko tarihinde inşaatı devam eden arıtma tesisi alanına aracın niteliği dikkate alındığında geri geri beton dökmek üzere girdiği, aracın inşaat alanında kullanım amacı dışında kullanıldığına dair davalı tarafından bir delil ileri sürülmediği, poliçede yer alan ve geçerli olan uyarı klozunun sigortalı aracın niteliği dikkate alındığında somut olaydaki rizikonun teminat dışı kalmasını gerektirmediği, bu nedenlerle mahkemece rizikonun teminat kapsamı içinde sayılması gerektiği gözetilerek, taraf delilleri toplanarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.480,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 9.5.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.