Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/19712
Karar No: 2017/5290

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/19712 Esas 2017/5290 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/19712 E.  ,  2017/5290 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili, davalı ...Ş. vekili, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi, mahkemece eksik temyiz harcının ihtara rağmen süresinde yatırılmamış olması nedeniyle ek karar ile davalı ... vekilinin temyiz isteğinin reddine karar verilmesi; ek kararın da davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalıların sürücüsü, maliki ve zorunlu trafik sigortacısı olduğu aracın kaldırımda yürüyen yaya müvekkiline alkollü ve tam kusurlu olarak çarpması sonucu müvekkilinin bacağından ağır yaralanmasına ve 1,5 aylık hamile olduğu bebeği kaybetmesine neden olduğunu, müvekkilinin özel bir büroda sigortacı olarak ikramiye ve ek ücretlerle birlikte aylık net 2.000 TL kazandığını, kaza tarihinden beri çalışamadığını, kazanç kaybına uğradığını, bacağına platin takılmış olup malul kalıp kalmayacağının belli olmadığını, tedavisinin sürdüğünü, 10.000 TL tedavi gideri yaptığını, elem çektiğini beyanla fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000 TL maddi, 40.000 TL manevi tazminatın (manevi tazminattan davalı ... şirketi sorumlu değil) dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini 97.375,59 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı ...Ş. vekili, müvekkilinin sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ..., hala adına kayıtlı görünen aracın davaya konu kazadan çok önce pert olduğunu, o kazada kusurlu olan karşı aracın zorunlu trafik sigortacısına aracın hurdasını
    teslim ettiğini, karşılığında aracın bedelini 7.8.2007 tarihinde aldığını, araçla bundan sonra ilgisi kalmadığını, 3 ay süreli özel vekaletname verdiğini, araç hurda olduğundan trafiğe çıkamaz dendiğini ancak bilgisi dışında aracın tamir edilip üçüncü şahıslara haricen satıldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davasının kısmen kabul kısmen reddine, 60.043,91 TL maddi tazminatın davalı ... şirketi için poliçede yazılı ... bedeli ile sınırlı kalmak sartıyla dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan alınarak davacıyla verilmesine, 30.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar ... ve ...’den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davacı vekili, davalı ...Ş. vekili, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş, davalı ... vekili tarafından eksik temyiz harcının ihtara rağmen süresinde yatırılmamış olması nedeniyle davalı ... vekilinin temyiz isteğinin reddine dair verilen ek karar da davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Nispi harca tabi davalarda, hükmü temyiz eden davalının temyiz ilam harcının 1/4"nü peşin olarak yatırması gerekir. (10.5.1965 gün ve 1/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı) Temyiz eden davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin süresinde temyiz defterine kaydı yapılmış bulunmasına rağmen, davalı ... vekili maktu temyiz harcı yatırmış, 25.1.1985 gün ve 5/1 sayılı İ.B.K göz önünde tutularak, davalı ... vekiline eksik harcı ikmal etmesi için HMK"nın 344. maddesi uyarınca muhtıra çıkarılarak önel verilmiş, süresi içinde harcı tamamlamadığından mahkemece temyiz isteğinin reddine karar verilmiştir. Temyiz eden davalı ... vekili her ne kadar nispi harç yatırma zorunluluğu olmadığı, muhtıra yerine temyiz dilekçesi tebliğ edildiği, aksi halde adli yardım talepleri olduğu talebinde bulunmuş ise de; yukarıdaki açıklamalar ışığında davalı tarafın nispi harç yatırmak zorunda olduğu, tebligat parçasında yazan muhtıra yerine temyiz dilekçesi tebliğ edildiğini kanıtlayamadığı ve HMK 336/2. maddesi gereği iddiasını dayandıracağı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorunda olduğundan ve bunu belgelendirmediğinden davalı ... vekilinin adli yardım talebinin reddine ve eksik temyiz harcının ihtara rağmen süresinde yatırılmamış olması nedeniyle temyiz isteminin reddine dair verilen 21.4.2014 tarihli ek kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın (aşağıda 3) nolu bentte belirtilen husus dışında) hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm, davalı ...Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    3-Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Çalışma hayatının aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemi olan pasif devre olarak ayrılması ve özel yasalarında çalışma süreleri ayrık olarak belirtilmemiş (asker, polis vb. gibi) kişiler yönünden 60 yaşın aktif çalışma devresini, bakiye yaşam süresi varsa bu sürenin de pasif çalışma dönemini oluşturduğu, tazminatın hesabında pasif devrede de zararın oluşacağı ve bu zararın asgari ücret düzeyinde bir zarar olacağının kabulünün gerektiği Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır.
    Pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücret, bir çalışmanın karşılığı değil, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığıdır. Hal böyle olunca da ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif dönem (devre) zararının hesaplanmasında dikkate alınamayacağı açıktır. Zira asgari geçim indirimi ücretin eki olmadığından, tazminat alacaklarının hesaplanmasında esas ücrete dahil edilemez.
    Mahkemece hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda asgari ücret esas alınmakla birlikte, pasif dönemde de asgari geçim indiriminin dahil edildiği anlaşılmaktadır. Pasif dönem zararının, asgari geçim indirimi olmaksızın asgari ücret üzerinden hesaplanması gerektiğinden, mahkemece aynı bilirkişiden bu yönde ek rapor alındıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin adli yardım talebinin reddine ve 21.4.2014 tarihli EK KARARIN ONANMASINA, (2) davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm, davalı ...Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı ...Ş. lehine BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 6,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına aşağıda dökümü yazılı 6.100,49 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ..."den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...Ş"ye geri verilmesine 9.5.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi