
Esas No: 2014/16059
Karar No: 2015/1087
Karar Tarihi: 02.02.2015
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2014/16059 Esas 2015/1087 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03/06/2014 tarih ve 2012/140-2014/136 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 5000 paylı davalı ..."nin 4000 paylı ortağı ve yöneticisi iken 22/10/2008 tarihinde noterde 3950 payını şirket ortağı davalı ..."a, 50 payını şirket dışından davalı ..."e devrettiğini ve aynı tarihte müdürlükten istifa ettiğini ancak hisse devrinin ve müdürlükten istifaya ilişkin kararın tescil ve ilan ettirilmediğini, bu nedenle halen ticaret sicil kayıtlarında müvekkilinin şirkete ortak ve müdür olarak gözüktüğünü ileri sürerek müvekkilinin 22/10/2008 tarihi itibariyle hisselerini devrettiğinin ve şiket müdürlüğünden istifa ettiğinin tespiti ile talebini ıslah ederek şirketin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece iddia, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının hisselerini devrettiğine yönelik talebi bakımından mülga TTK"nun 520. maddesi uyarınca pay devrinin, şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay defterine kaydedilmek şartıyla hüküm ifade edeceği, devir husususun pay defterine kaydedilebilmesi için ortaklardan en az dörtte üçünün devre muvafakat etmesi ve bunların esas sermayenin en az dörtte üçüne sahip olması gerektiği, madde metninde birbirini takip eden üç işlemin yapılması halinde pay devrinin gerçekleşmiş sayılacağı, somut olayda devrin imzası noterce tasdik edilmiş yazılı mukaveleyle yapıldığı ancak devrin şirket yönünden geçerli olabilmesi için diğer işlemlerin tamamlanmadığı, bu eksikliğin dava yoluyla giderilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle reddine; müdürlükten istifa ettiğinin tespitine yönelik talep bakımından davacının dava tarihi itibari ile davalı şirkete usulüne uygun olarak müdürlükten istifa ettiğine dair bildirimde bulunmadığı gerekçesiyle reddine; şirketin feshine karar verilmesi yönündeki talep bakımından TTK"nın 520. maddesi hükmüne uygun olarak ortaklık devredilmediğinden ve münferiden temsil ve ilzama yetkili olan davacının şirketle bağlantısını keserek görevlerini yerine getirmemesi nedeniyle şirketin bu duruma gelmesine sebebiyet verdiği, kusurlu ortağın şirketin fesih ve tasfiyesi için dava açamayağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, istifanın tek taraflı irade beyanı olup muhataba ulaşmasıyla sonuç doğuracağından davacının şirket müdürlüğünden istifa ettiğinin tespitini istemde hukuki yararının bulunmadığının anlaşılmasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 02/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.