
Esas No: 2016/14129
Karar No: 2018/231
Karar Tarihi: 17.01.2018
2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/14129 Esas 2018/231 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Beraat
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
Sanığın üzerine atılı bulunan İİK"nın 331. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli bu suçun; "Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla,
“1-)Mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak,
2-)Telef ederek
3-)Kıymetten düşürerek,
4-)Hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek,
5-) Asıl olmayan borçlar ikrar ederek;
Mevcudunu suni surette eksiltirse” şeklinde sıralanan seçimlik hareketlerden herhangi birisinin işlenmesiyle, diğer koşulların da (alacaklının, borçlu aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde) gerçekleşmesi halinde oluşacağının yerleşik uygulamalarda benimsenmiş olması, somut olayımızda; Sanığın suça konu araçlarını, taşınmazını ve alacaklısı olduğu takip dosyalarını alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla devrettiğinin iddia edilmesi karşısında; sanığın üzerine atılı suçun oluşumu için aciz belgesinin alınması zorunlu olmayıp, alacaklıların alacağını alamadığını ispat etmesi halinde de suçun oluşabileceği gözetilmeksizin, şikayet dilekçesi kapsamında işin esası incelenip deliller toplanarak, satışların gerçek değeri üzerinden ve başka borçların ödenmesi amacıyla yapılıp yapılmadığı, banka hesabına yatırıldığı ileri sürülen meblağların borç ödeme amacıyla kullanılıp kullanılmadığı, sanık ile satın alan kişiler arasında arkadaşlık ya da akrabalık ilişkisi olup olmadığı gerektiğinde bilirkişi incelemesi ile ve satın alan kişiler dinlenilmek suretiyle araştırılarak, bu satış işlemlerinin alacaklıyı zarara uğratma kastıyla yapılıp yapılmadığı tartışılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumun takdiri yerine eksik kovuşturma ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 17.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.