MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : İmar kirliliğine neden olmak, dolandırıcılık, hizmet nedeniyle emniyeti suistimal
HÜKÜM : Beraat

Sanığın imar kirliliğine neden olmak, dolandırıcılık ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarından beraatine ilişkin hükümler katılan, mahkemenin 11/12/2013 tarihli talebin reddine ilişkin ek kararı sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanın yokluğunda verilen 03/06/2013 tarihli hükmün MERNİS adresine 17/07/2013 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, katılanın 22/07/2013 tarihli dilekçe ile hükmü temyiz ettiği ve dilekçesini posta vasıtası ile gönderdiği, temyiz dilekçesinin 23/07/2013 tarihinde mahkeme memur ve müstahtemine teslim edildiği ancak sehven başka dosya içerisine girdiği belirtilerek 13/11/2013 tarihinde hakim tarafından havale yapılarak temyiz defterine kaydının yapıldığı, sanık müdafiinin süresinde temyiz edilmediğinden bahisle katılanın temyiz talebinin reddine karar verilmesi yönündeki talebin reddine ilişkin ek kararın 5271 sayılı CMK"nın 223. maddesi hükmü karşısında, davayı sonuçlandırıcı nitelikte hüküm olmadığı bu nedenle temyizen incelenmesi mümkün olan hüküm bulunmadığı anlaşılmakla; katılanın temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek ve katılanın temyiz talepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede;
Katılan ...’ın sanığın müteahhit olarak yaptırdığı apartmandan 8 nolu daireyi satın alarak eşi ... adına tapuya tescil ettirdiği, sanığın tapu işlemleri için katılandan 600,00 TL para aldığı fakat tapu masrafının 140,00 TL olduğu, bu şekilde sanığın katılanı 460,00 TL dolandırdığı, yine sanığın yapı kullanım izin belgesi için daire başına 200,00 TL masraf düştüğünü söyleyerek, katılan ..."ye diğer bağımsız bölüm sahiplerinden 200,00"er TL toplattırarak teslim aldığı bu işlem için daire başına 94,00 TL masraf yapıldığı, kalan miktarı sanığın hizmet sebebiyle suistimal ederek mal edindiği ve sanığın apartman binasına yan komşu parsele bakan birinci bodrum katta projeden balkon yaparak, otoparka giriş çıkışı imkansız hale getirdiği, bu şekilde imarkirliliğine neden olmak suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık savunması, katılanlar beyanı, bilirkişi raporu ve dosya kapsamından; sanığın üzerine atılı suçu işlediğine yönelik mahkumiyete yeter, her türlü şüpheden uzak kesin delil elde edilemediği gerekçesiyle verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç yönünden gerekçesi gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanın temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA, 18.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.