12. Ceza Dairesi 2015/10775 E. , 2016/5789 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : 2.480,78 TL maddi ve 6.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak
davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat davasının dayanağı olan Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.07.2012 tarihli ve 2011/372 esas, 2012/252 karar sayılı dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit suçundan tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz incelemesinde onanarak 19.12.2013 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 18.03.2014 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı anlaşılmıştır.
14.07.2014 tarihli celseye iştirak eden Cumhuriyet savcısının adı-soyadı ile sicil numarasının duruşma tutanağı başlığına yazılmamış olması mahallinde ilavesi mümkün eksiklik olarak kabul edilmiştir.
Gözaltı tarihinden itibaren faiz talep edilmesine rağmen haksız tutuklama tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Davacının Bursa 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 16.05.2011 tarihli ve 2011/125 sorgu numarasına istinaden “suç işlemek için kurulan örgüte üye olma, halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit ve kamu hizmetine tahsisli mallara zarar verme” suçlarından tutuklandığı, ancak dosya kapsamında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan yapılan soruşturma sonucuna ilişkin bir bilgi bulunmadığı, UYAP kayıtlarından yapılan araştırmada suç işlemek için kurulan örgüte üye olma suçuna ilişkin evrakın CMK"nın 250. maddesi ile yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği ve 2011/1488 soruşturma sayısını aldığı, halen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/199727 sayısında kayıtlı olduğu, ayrıca davacının adli sicil kaydına göre de aynı tarihte işlediği kamu hizmetine tahsisli mallara zarar verme suçundan Bursa 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.07.2013 tarihli ve 2011/1212 esas, 2013/505 sayılı kararı ile 1 yıl 6 ay 22 gün erteli hapis cezasına mahkum edildiği görülmekle,
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığında bulunan suç işlemek için kurulan örgüte üye olma suçuna ilişkin soruşturma sonucunun araştırılması, Bursa 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/1212 esas, 2013/505 karar sayılı dosyasının incelenerek, mahkumiyete konu kamu hizmetine tahsisli mallara zarar verme suçunun Bursa 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 16.05.2011 tarihli ve 2011/125 sorgu sayılı tutuklama kararında geçen suç ile aynı olup olmadığının belirlenmesi, aynı suç olduğunun tespiti halinde açılan tazminat davasının reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Kabule göre de;
Davacının Bursa 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 16.05.2011 tarihli ve 2011/125 sorgu numarasına istinaden “halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit, suç işlemek için kurulan örgüte üye olmak ve kamu hizmetine tahsisli mallara zarar vermek” suçlarından tutuklandığı, Bursa H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün 09.09.2011 tarihli yazısında, halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit suçuna ilişkin tevkifin 12.08.2011-08.09.2011 tarihleri arasında infaz gördüğünün belirtilmesi karşısında, davacı hakkında sadece gözaltında kaldığı 2 gün ile bu suça ilişkin tevkifin infaz gördüğü 27 gün dikkate alınmak suretiyle maddi ve manevi tazminat miktarlarının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, gözaltında geçen iki gün dikkate alınmadan ve tutuklu kaldığı toplam 115 gün üzerinden maddi ve manevi tazminat miktarlarının belirlenmesi suretiyle fazla tazminata hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 06.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.