
Esas No: 2020/683
Karar No: 2022/2008
Karar Tarihi: 23.02.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/683 Esas 2022/2008 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan sanıklar yargılanmıştır. Mahkeme, sanıklardan bazılarının suçlu olduğuna ve cezalandırılmalarına karar vermiştir. Ancak, sanık ...'in hüküm sürecindeki bazı hatalar nedeniyle yapılan itirazları sonucunda hüküm bozulmuştur. Bozma nedenleri arasında infaz aşamasında gözetilebilecek Kanun'un değişmesi, delil yetersizliği gibi sebepler yer almaktadır. Ek olarak, TCK'nın 53. maddesi uygulanması ve infaz aşamasında gözetilebilecek Kanun değişiklikleri ile ilgili detaylı bilgiler de yer almaktadır.
Kanun Maddeleri:
- TCK'nın 53. maddesi: hükümden sonra yapılan Kanun değişikliklerinin infaz aşamasında gözetilebileceği maddesi
- TCK'nın 188/3-son maddesi: uyuşturucu madde satışı yapılan kişinin çocuk olması durumunda uygulanamayacak ceza hükümleri
- TCK'nın 188/6. maddesi: uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan kişiye uyuşturucu madde temin etmek suçunu işleyenlerin cezalandırılması hükümleri
- TCK’nın 43. maddesi: hata sonucu fazla ceza verilmesi durumunda uygulanacak hüküm
- TCK'nın
"İçtihat Metni"
Mahkeme : KONYA 3. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : Mahkûmiyet: a) Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan: Sanıklar..., ..., ... ve ...hakkında
b) Zincirleme şekilde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan: Diğer sanıklar hakkında
Temyiz incelemesi, sanık ... müdafiinin isteği üzerine duruşmalı, müdafiinin mazeret talebi reddedilen sanık ..., usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen müdafileri gelmeyen sanıklar ... ve ... ile diğer sanıklar hakkında duruşmasız olarak inceleme yapılmıştır.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Dosya, aralarındaki bağlantı nedeniyle Dairemizin 2020/3966 sırasında kayıtlı aynı mahkemenin 2019/103 esas ve 2020/105 karar sayılı dosyası ile birlikte incelenmiştir.
Tefhim şerhinde temyiz süresi 15 gün olarak belirtilerek sanığın yanıltıldığı ve 15. günün cumartesiye geldiğinin anlaşılması nedeniyle sanık ...'in 11.03.2019 tarihli temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilmiştir.
A) Sanıklar ..., ..., ve ... hakkındaki hükümlerin incelenmesi:
TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak; hükümden sonra 7242 sayılı Kanun'un 10 maddesinde yapılan değişikliklerin, infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilmiştir.
Sanık ... yönünden, 14.12.2014 tarihli 26. olayda uyuşturucu madde satılan kişinin çocuk olması nedeniyle TCK'nın 188/3-son maddesinin uygulanmaması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların sanık ... yönünden eleştiri dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık ... ile diğer sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden re'sen de temyize tabi olan hükümlerin ONANMASINA,
B) Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesi:
1- 11.11.2014 tarihli 14. olay yönünden; fiziki takip ve olay tutanakları, tanıkların beyanları, sanığın savunması ve iletişimin tespiti tutanaklarının içeriğine göre; sanığın savunmasının aksine, müsnet suçu işlediğine dair soyut ve değişik anlamlara gelebilecek iletişimin tespiti tutanakları dışında, kuşkuyu aşan kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, 14. eylemden beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması,
2- 02.12.2014 tarihli 24. olay yönünden; fiziki takip ve olay tutanakları, tanık beyanları, sanığın savunması ve iletişimin tespiti tutanaklarının içeriğine göre, sanık tarafından hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan ...’a eroin temin edildiğinin sabit olmadığı, sabit olan eyleminin TCK’nın 188/6. maddesi kapsamında kalan Suboxone adlı ilacı ...’a temin etmekten ibaret olduğu, sanığın TCK’nın 188/3 ve 6. maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- Hükümden sonra 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
4- Sanığın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan mahkumiyetinin 5237 sayılı TCK'nın 141/1. maddesi yazılı hırsızlık suçu olduğu ve CMK'nın 253. maddesinde 6763 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrası uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmış olup, tekerrüre esas alınan bu ilam sebebiyle uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları ile duruşmadaki savunması bu nedenle yerinde olduğundan, resen de temyize tabi olan hükmün BOZULMASINA,
C- Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesi:
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, 21.10.2014 tarihli 5. eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- 23.10.2014 tarihli 6. eylem yönünden; fiziki takip ve olay tutanakları, tanıkların beyanları, sanığın savunması ve iletişimin tespiti tutanaklarının içeriğine göre; sanık tarafından satıldığı belirtilen eroinin ele geçmediği, olayda ele geçirilen methadonenin ise sanık tarafından satıldığına ilişkin sanığın savunmasının aksine, soyut ve değişik anlamlara gelebilecek iletişimin tespiti tutanakları dışında, kuşkuyu aşan kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, bu eylem de sabit kabul edilmek suretiyle TCK’nın 43. maddesi uygulanarak sanık hakkında fazla cezaya hükmolunması,
2- Hükümden sonra 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, resen de temyize tabi olan hükmün BOZULMASINA,
23.02.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
TEFHİM TUTANAĞI: 23.02.2022 tarihinde verilen bu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı ... 'un katılımıyla ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Av. ...'nın yüzüne karşı 24.02.2022 tarihinde, açık olarak okundu.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.