11. Ceza Dairesi 2017/10311 E. , 2020/1405 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
Bafra Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 14/11/2013 tarihli ve 2013/675 Esas sayılı iddianamesi ile mütalaaya uygun olarak sanık hakkında "2011 takvim yılında sahte belge düzenlemek" suçundan kamu davası açıldığı, sanığın dosya kapsamında vergi inceleme tutanağına yansıyan beyanında Dursun Kurt"a 2010 yılında satmış olduğu mallar için 2010 yılında fatura düzenlemediğini ve Dursun Kurt"un kendine olan borcunu ispatlayabilmek için almış olduğu malları 2011 yılında fatura ettiğini belirtmesi ve vergi suçu raporuna ekli Dursun Kurt"un ifade tutanağında 2010 yılında sanıktan 5.000-6.000 TL"lik mal alışının olduğunu beyan etmesi ancak mahkemece Dursun Kurt"un dinlenmemiş olması karşısında maddi gerçeğin ve suç vasfının kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından; sahte belge düzenlemek ile muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlemek suçlarının farklı suçlar olduğu gözetilerek;
1- Faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için Dursun Kurt"un tanık sıfatıyla dinlenerek sanıktan 2010-2011 yıllarında fatura içeriğiyle uyumlu gerçek bir mal veya hizmet alışının olup olmadığının sorulması,
2- Mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ne zaman ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin getirtilmesi, sonucuna göre sanığın eyleminin sahte belge düzenleme ya da muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlemek suçunu oluşturup oluşturmadığı hususu da gerekçeli kararda tartılışılıp tüm deliller birlikte değerlendirilerek suç vasfı tespit edildikten sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması,
3- 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.