
Esas No: 2015/229
Karar No: 2015/1273
Karar Tarihi: 04.02.2015
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/229 Esas 2015/1273 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
(Kapatılan) Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 01/04/2014 tarih ve 2014/115-2014/115 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
İhtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekili; borçlu hakkında davadışı başkaca çeklere dayalı olarak yapılan icra takibinde borçlu şirketin adresinde bulunmadığını, başka bir şirketin söz konusu adreste faaliyet gösterdiğini, borçlunun mallarını kaçırma gayreti içinde olduğunu ve ticaret sicilindeki adresini de terk edip gittiğini ileri sürerek İİK"nın 257/2 maddesi gereğince vadesi gelmemiş 10/05/2014 keşide tarihli 3.650,00 TL bedelli ve 30/06/2014 keşide tarihli 6.500,00 TL bedelli çekler yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; talebe dayanak çeklerin keşide tarihlerinin 10/05/2014 ile 30/06/2014 tarihleri olup bankaya henüz ibraz edilip karşılığının bulunup bulunmadığı hususunun çeke dercedilmediği gerekçesiyle 5941 sayılı Yasa"nın 3/8.maddesi gereği talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekili temyiz etmiştir.
Talep, çeke dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, mahkemece çeklerin keşide tarihlerinin henüz gelmediği ve bankaya ibraz edilip karşılıksızdır işlemi yapılmadığı için talebin reddine karar verilmiştir. Ancak, ihtiyati haciz bir icra takip işlemi olmadığından Çek Kanunu"nun 3/8. maddesi uygulanamayacaktır. Bu durumda İİK"nın 257. maddesindeki şartların oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekir. Somut olayda da, çekleri keşide eden borçlunun Ticaret Siciline kayıtlı olan adresinde faaliyet göstermediği, şirketi kapatıp gittiği ve adresinin bilinmediği dosyada mevcut haciz tutanağıyla tespit edilmiş olup, dosya kapsamında borçluya Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebligat işlemlerinin yerine getirildiği ve borçluya ulaşılamadığı da gözetilerek, İİK"nın 257/2. maddesindeki şartların oluştuğunun kabulü ile talebin kabulüne ve ihtiyati hacze karar vermek gerekirken reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün alacaklı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 04.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.