17. Hukuk Dairesi 2015/6609 E. , 2017/5516 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu İbrahim hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığını ve hakkındaki takipleri sonuçsuz bırakmak için dava konusu taşınmazları 28.04.2010 tarihinde gelini davalı ..."e devrettiğini, tapuların iptali ile borçlu adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazların öncesinin borçluya ait olduğunu ancak borca karşılık teminat amaçlı olarak davacı alacaklıya devredildiğini borçlar ödenince geri aldığını daha sonra müvekkilina sattığını belirterek haksız açılan davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., taşınmazın borçlu eşi ile kendisinin ortak konutları olduğunu, kredi kullanabilmek için davacıya devredildiğini ancak kredi kullanılamadığından geri almak için davacıya para verildiğini bu paranın kendisi tarafından ödendiğini sadece tapunun gelini Sevinç adına yapıldığını taşıınmazların aslında kendisine ait olduğunu belirterek müdahil olmuştur.
Davalı ..., davacıya borçlu olmadığını davanın kötüniyetle açıldığını belirtti.
Mahkemece, davanın İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açıldığını, davacının dava konusu taşınmazlarını tapularının iptali ile borçlu adına tescilin talep ettiğini, İİK"nun 277.maddesine dayalı olarak açılan davalarda, davacının sadece taşınmazlarnı alacak ve ferileri ile sınırlı olarak cebri ... yetkisinin verilmesini isteyebileceğini, tapunun iptalini ve eski hale getirilmesini isteyemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
... ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri ... yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
Borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufları, üç grup altında ve İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak, bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarruflar, sınırlı olarak sayılmış değildir. Kanun, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bırakmıştır (İİK.md.281). Bu yasal nedenle de, davacı tarafından İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerden birine dayanılmış olsa dahi, mahkeme bununla bağlı olmayıp, diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebilir (Y.H.G.K.25.11.1987 Tarih, 1987/15-380 Esas ve 1987/872 Karar sayılı ilamı). Genelde denilebilir ki, borçlunun iptal edilebilecek tasarrufları, alacaklılarından mal kaçırılmasına yönelik olarak yapılan ivazsız veya aciz halinde yapılan tasarruflar ile alacaklılarına zarar verme kastıyla yapılan tasarruflardır.
Öte yandan, hakim HMK"nun 33.maddesine göre tarafların hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp Türk Hukuku"nu resen uygulamakla yükümlüdür.
Somut olayda, aciz hali sabit olan borçlunun borcun doğmundan dava konusu 11 nolu parseli 28.04.2010 tarihinde gelini davalı ..."e 10 nolu parseli 01.06.2010 tarihinde dava dışı..."e onunda 12.11.2010 tarihinde davalı ..."e satılmıştır.İİK"nun 282.maddesine göre ise tasarrufun iptali davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Bu kişiler zorunlu dava arkadaşıdır.
Bu durumda, dava konusu 10 parselle ilgili olarak üçüncü kişi ...in davaya dahili sağlanarak, İİK"nun 277 ve devamı maddelerindeki koşullarını somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılarak, davacının iddiasının sabit olması halinde İİK"nun 283/1 maddesi gereğince takip konusu alacak ve ferileri sırınlı olarak davacıya haciz ve satış isteme yetkisi verilmesine aksi halde davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 16/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.