11. Hukuk Dairesi 2019/2152 E. , 2021/558 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 30.05.2017 gün ve 2015/637 - 2017/440 sayılı kararı onayan Daire"nin 25.02.2019 gün ve 2017/5006 - 2019/1462 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, ... isimli şahıs tarafından müvekkilinin davalı banka nezdinde bulunan hesaplarından müvekkili tarafından verilmiş yazılı ve sözlü bir talimat bulunmaksızın 16.06.2004"de 11.000 TL, 18.06.2004"de 17.000 TL ve ayrıca USD hesabındaki paranın tümünün de bu çekilmiş olduğunu, bu zararın telafisi için bankaya başvurulduğunu ancak olumlu bir yanıt alınamadığını, ileri sürerek 46.391 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte 10.000 USD"nin de Merkez Bankası"nın resmi Amerikan Doları faiziyle BK 83 maddesine göre davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, ... isimli şahsın davacı tarafından mali işlemlerini yürütmek üzere yetkilendirilmiş bir kişi olduğunu, adı geçen şahıs tarafından uzun yıllar davacı adına müvekkili banka nezdinde işlemler yapıldığını, belirtilen hususların davacı yanca da savcılığa verilen suç duyurusuna ilişkin dilekçede de ikrar edilerek kabul edildiğini, müvekkiline atfı kabil bir kusur bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır.
Bu kez davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
(1) Dava, davalı bankada bulunan mevduatın yetkisiz kişi tarafından çekildiği iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
Davacı dava dilekçesinde, davalı bankada ...nolu TL hesabı açtırarak, bu hesaba 19.00 TL yatırdığını, bu parayı B tipi likit fon almak suretiyle fona bağladığını, uzun zaman sonra işlem yapmak için bankaya gittiğinde 16.06.2004 tarihinde 11.000 TL, 18.06.2004 tarihinde 17.000 TL "nin hesabından ... isimli şahıs tarafından izinsiz bir şekilde çekildiğini öğrendiğini, TL hesabındaki paranın 18.06.2004 tarihi itibariyle 28.000 TL"ye ulaştığını, bu miktarın dava tarihi itibariyle işlemiş avans faizi ile ulaştığı rakamın 46.391.00 TL olduğunu; yine aynı şubede ...nolu döviz hesabı açtırdığını ve bu hesaba 10.000 USD yatırdığını ileri sürerek, 46.391.00 TL ile 10.000 USD"nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, Dairemizin 2014/7356 Esas, 2014/14206 Karar sayılı ilamı ile, ""...davalı vekili, davaya konu işlemlerin davacının görevlendirdiği kişi tarafından davacının imzasını taşıyan faks talimatları ile yapıldığını, söz konusu işlemleri yapan ... isimli kişinin davacı adına başka işlemler de yaptığını savunmuştur. Davalı tarafça, davacının hesabından para çeken kişinin aynı nitelikte başka işlemler de yaptığı savunulduğuna göre, mahkemece davalının bu savunmasına değer verilip, aynı kişi tarafından dava konusu işlemlerden önce veya sonra başka işlemler yapılıp yapılmadığının araştırılması, yapılmış olması halinde davacının bu işlemlere onay verip vermediğinin ve dava konusu işlemler yönünden davalı bankaya bir güven verilip verilmediğinin hüküm yerinde tartışılmamış olması doğru olmamıştır.."" gerekçesiyle davalı yararına bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen, bozmaya uygun inceleme yapılmamıştır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, ""... davacı ile davalı banka arasındaki çalışmaların teamül haline geldiği üzere dava dışı ... tarafından yürütüldüğü ve bir güven ortamının oluştuğu beyan edilmekle birlikte, dava dışı ... tarafından davacının TL hesabından 2 kez para çekldiği görülmekle birlikte, olay tarihinden önce ve sonra davacı hesaplarından bu şekilde (faks talimatı ile) paralar çekildiğine ve yapılan bu işlemlerin davacı tarafından icazet verilerek- kabul edildiğine ve yapılan bu işlemler hakkında davacı asilin ayrıca bilgilendirildiğine dair bir belgeye rastlanılmadığı gibi, sonradan olsa da davalı banka tarafından dosyaya bu konularda yeni belgeler ibraz edilmediği..."" belirtilmiştir. Mahkemece davalı bankaya yazılan müzekkere tarihi, alınan kök ve ek rapordan sonraki tarihli olup, gelen müzekkere cevabı bilirkişi heyeti tarafından incelenememiştir. Nitekim davalı banka vekili raporlara itirazında, bozma ilamının gereğinin yerine getirilmesi için müvekkili bankaya müzekkere yazılmasını talep etmiş, mahkemece davalı bankaya müzekkere yazılmıştır. Ancak davalı bankaya yazılan müzekkerede sadece ... nolu TL hesabına ilişkin bilgiler istenilmiş, USD hesabına ilişkin bir araştırma yapılmamış; buna rağmen USD hesabı yönünden de bilirkişi raporu esas alınarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Yine TL hesabına ilişkin gelen müzekkere cevabının ekinde hesap bildirim tablosu ve hesap ekstre tablosu bulunmasına rağmen, mahkemece karar yerinde bu bilgiler üzerinde herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır.
Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2008/75 Esas 2009/334 Karar sayılı ilamı ile resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlaması ile dava dışı sanık ... hakkında açılan ceza davasında, sanığın müsnet suçları işlemediği sabit görüldüğünden beraat etmiş; Yargıtay 15. Ceza Dairesi"nin 2012/4363 Esas 2012/35720 Karar sayılı ilamı ile de, sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmiştir. Ceza dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporunda davacının ve ..."nun yaptığı işlemlere ilişkin açıklamalara yer verilmiş olup, bu işlemlerin yapıldığı tarihler nazara alınarak dava konusu işlemlerin benimsenmesi anlamına gelecek mahiyet arz edip etmedikleri noktasında ceza dosyası kapsamının da incelenmemesi doğru bulunmamıştır.
Diğer taraftan, davacının mevduat hesabından davacı adına para çeken kişinin yine davacı adına bu tür başka işlemler yaptığı tespit edilemese dahi, dava konusu işlemler yönünden de davacının dava dışı ..."yu çalıştırdığı, kendi elemanını seçerken gerekli özeni göstermemesi sebebiyle her halükarda müterafik kusurunun bulunduğu kabul edilerek karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı hüküm tesisi doğru olmamış, davalı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 25.02.2019 tarih 2017/5006 Esas 2019/1462 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, mahkeme kararının açıklanan gerekçe ile davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
(2) Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair karar düzeltme itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 25.02.2019 tarih 2017/5006 Esas , 2019/1462 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, mahkeme kararının açıklanan gerekçe ile davalı yararına BOZULMASINA, (2) Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair karar düzeltme itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının karar düzeltme isteyen davalıya iadesine, 28.01.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.