
Esas No: 2019/7760
Karar No: 2021/4678
Karar Tarihi: 08.04.2021
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/7760 Esas 2021/4678 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkeme : ISPARTA 4. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Sanık hakkında, suça konu 29/04/2015 tarihli eylemi nedeniyle, ilk olarak 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK"nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca 01/06/2015 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı verildiği, sanığın çağrı yazısının tebliğine rağmen başvurmadığı, bunun üzerine uyarılı çağrı yazısı tebliğ edildiği ve yine başvurmadığı gerekçesiyle infaz dosyasının kapatılarak kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırıldığı ve açılan kamu davası üzerine yargılamaya devam edilerek sanığın mahkûmiyetine karar verildiği görülmüş ise de;
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı başlatılan soruşturmada, TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının; sanığın bilinen son adresi ile MERNİS adresinin aynı olduğu "..." adresinde "tebliğ imkansızlığı nedeniyle tebliğ evrakının Tebligat Kanununun 21. maddesi uyarınca mahalle muhtarına tebliğ edildiği" şeklinde bir tebligatın yapıldığı görülmektedir. Ancak, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 10/2. maddesindeki “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmüne aykırı olarak sanığın MERNİS adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre yapılan bu tebliğ işleminin usulsüz olmasının yanında; tebliğ edilen kararda, sanığa erteleme kararına karşı itiraz süresi gösterilmesi suretiyle usulüne uygun bir yasa yolu bildirimi yapılmadığından, karar içeriğindeki yasa yolu bildirimi de usulsüzdür. Bu durumda karar sanık tarafından öğrenilmiş olsa bile kesinleştiğinden söz edilemez. Dolayısıyla bu usulsüzlüğü ortadan kaldırmak için, sanığa kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte kararın yeniden öncelikle bilinen son adresine tebliğe çıkarılması, tebliğin iade gelmesi durumunda MERNİS adresine usulüne uygun tebliğ edilmesi gerektiğinden, bu kapsamda inceleme konusu olayda sanığın, yükümlülüklere uymama eylemini 01.06.2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kesinleşmeden gerçekleştirdiği için, kovuşturma şartlarının oluşmaması nedeniyle;
5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere kamu davasının durmasına ve gerekli tebligat işlemlerinin tamamlanarak, kararın infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine yargılamaya devam edilerek sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 08.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.