
Esas No: 2010/78
Karar No: 2010/828
Karar Tarihi: 01.02.2010
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/78 Esas 2010/828 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : NEVŞEHİR 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/11/2008
NUMARASI : 2007/258-2008/294
Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, paydaşı bulundukları 2844 parsel sayılı taşınmaza davalıların bims fabrikalarında işlenmiş kullanılmayan çakılları dökmek suretiyle haksız olarak el attıklarını ileri sürerek, el atmanın önlenmesi, taşınmaz üzerindeki bims atıklarının kaldırılarak eski hale getirme, olmazsa 6.013,80.-YTL zararın tazmini ve ecrimisil isteğinde bulunmuşlardır.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalıların el atmasının ve eski hale getirme yöntem ve değerinin belirlendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabul ve reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı .... Madencilik A.Ş. vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, ecrimisil, eski hale getirme olmazsa tazminat isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, ecrimisil isteğinin reddine, elatmanın önlenmesi ve tazminat isteğinin kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 2844 parsel sayılı taşınmazın paylı mülkiyet üzere davacılar adına kayıtlı bulunduğu, davalıların taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir haklarının bulunmadığı, davalılardan önce dava dışı şirket tarafından dava konusu taşınmazın içinden maden alınmak suretiyle çukur haline getirildiği, davalı şirketler tarafından da dava konusu taşınmaza bims atıkları dökülmek suretiyle müdahale edildiği, mahkemece temin edilen bilirkişi raporundan da dava konusu taşınmazın davalılar müdahalesi öncesinde de tarımsal faaliyet yapmaya elverişli bulunmadığı gibi davalıların dava konusu taşınmaz üzerindeki çukurlara dökmüş oldukları bims atıklarının çıkarılmasının, dava konusu taşınmazı tarımsal faaliyet yapmaya elverişli duruma getirmeyeceği gibi, dava konusu taşınmaz üzerinde toprak dökmek suretiyle taşınmazın tarım yapılabilir hale getirme maliyetinin eski hale getirme bedelinden daha düşük olduğunun belirlendiği ve buna göre karar verildiği anlaşılmaktadır.
Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; dava konusu taşınmazın sürüm değeri de belirlenmiş, ve fakat belirlenmiş olan sürüm değeri, taşınmazın toprak doldurmak suretiyle eski hale getirilmesi durumunda gereken masraftan daha az olacağı belirtilmiş olmasına karşın mahkemece (istek aşılmamak kaydıyla) eski hale getirme bedeli hüküm altına alınmıştır. Oysa, Borçlar Kanununun 43. ve 44.madde hükümleri de gözetilmek suretiyle, davacıların payına isabet edecek eski hale getirme bedelinin, taşınmazın belirlenecek sürüm değerinden, fazla olmamak koşuluyla davalılardan alınarak davacıya verilmesi şeklinde hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
O halde, davalı şirketin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.