
Esas No: 2018/171
Karar No: 2018/638
Karar Tarihi: 24.01.2018
5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2018/171 Esas 2018/638 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplumu oluşturan bireyler olduğu, 5237 sayılı TCK"nın hazırlanmasında esas alınan suç teorisine göre bu durumda yani suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireyler olması halinde tüzel kişiler suçtan zarar gören olmalarına rağmen suçun mağduru sayılamayacağından meslek birliklerinin şikayetçi olması halinde de durumun değişmeyeceği cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylemler nedeniyle sanık hakkında Tarsus 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 23.05.2014 tarih 2012/764 esas, 2014/588 sayılı kararı ile verilip Dairemizin 2017/5747 esası ile aynı gün incelemesi yapılan, Tarsus 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 09.07.2014 tarih 2012/670 esas, 2014/761 sayılı kararı ile verilip Dairemizin 2016/14792 esası ile aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmalarına karar verilen dava dosyalarının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında;
Anılan dosyaların getirtilip incelenerek mümkün olması halinde birleştirilerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
Kabule göre;
1-Kasıtlı suçtan kısa süreli olmayan erteli hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
2-5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu"nun 41 ve devamı maddeleri uyarınca, eser sahipleri veya mali hak sahiplerinin, meslek birliğine devredeceği eserlerle ilgili bilgilerin yetki belgesinde yer almasının zorunlu olması karşısında, şikayetçi Yayıncılar Meslek Birliği vekilinin 07/12/2012 havale tarihli dilekçe ekinde dosyaya ibraz ettiği ... Kitaplar Yayınevi ve... Sanat Yayınları"na ait yetki belgelerinin hak sahipliğini kanıtlamak için yeterli olmadığı, adı geçen meslek birliğinin 07/12/2012 tarihinde hak sahibi olduklarını öğrenmesine rağmen 6 aylık yasal şikayet süresinden sonra 16/05/2014 havale tarihli dilekçe ile hukuken geçerli hak sahipliğine ilişkin belgeleri dosyaya ibraz etmesinin de sonucu değiştirmeyeceği gözetilmeden, anılan meslek birliğinin davaya katılmasına karar verilip lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiilerinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 24/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.