19. Ceza Dairesi 2017/3050 E. , 2018/758 K.
"İçtihat Metni"5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununa muhalefet etmek suçundan sanık ...’in, anılan Kanun"un 63/10. maddesi uyarınca 31.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Bakırköy 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/04/2014 tarihli ve 2012/653 esas, 2014/221 sayılı kararı aleyhine, Adalet Bakanlığı"nın 18/03/2017 gün ve 14471 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29/03/2017 gün ve KYB. 2017 / 19651 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
1-Dosya kapsamına göre, sanık tarafından toplam 31 adet sahte abonelik sözleşmesi düzenlemek sureti ile 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanun"unu 31 kez ihlal ettiğinden bahisle 31.000 Türk lirası adli para cezasına hükmedilmiş ise de, 31 adet sahte abonelik sözleşmesinin çoğunluğunun ayrı ayrı şahıslar adına düzenlenmesine karşın, ... ve ... adına birden fazla kez sahte hat düzenlendiğinin iddia ve kabul olunması karşısında, 5237 sayılı Kanunun 43. maddesine göre ""Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi..."" durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup, ... ve ... adına açılan hatlara ilişkin dosyada bulunan abonelik sözleşmelerinin farklı tarihli olduğu anlaşılmakla, bu abonelik sözleşmeleri açısından zincirleme suç hükümleri uygulanarak 5237 sayılı Kanunun 43. maddesine göre verilecek cezadan artırım yapılması gerekirken, her bir sözleşme tanziminin ayrı eylem kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- Sanık hakkında sabit kabul edilen eylemleri nedeni ile her bir eylem için müstakil olarak 5809 sayılı Kanun’un 63/10. maddesi uyarınca adli para cezasına esas miktarın gün olarak belirlendikten sonra, 5237 sayılı Kanun’un 52. maddesi uyarınca adli para cezasına çevirme işlemi yapılmak sureti ile sonuç cezanın belirlenmesi gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde, mahkumiyete esas eylemler açısından belirlenen temel ceza ve gün karşılığı adli para cezası miktarı belirtilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde,
İsabet görülmediği, gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla,
Gereği görüşülüp düşünüldü:
I-) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının (1-) numaralı bozma nedeni yönünden yapılan incelemede;
5237 sayılı TCK"nın "zincirleme suç başlıklı" 43/1 maddesi, "...Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır..." hükmü amirdir.
Kanun yararına bozmaya konu dosya incelendiğinde, sanığın işyerinde yapılan aramada; farklı kişiler adına adına düzenlenmiş, satışa ve iletişime hazır toplam 31 adet kontörlü (SIM) kartın ele geçirildiği, iddianamede ve mahkemenin gerekçeli kararında bunlardan 6 adedinin sözleşmesinin, değişik tarihlerde ve hepsi değişik kişiler adına, sanığın sahibi olduğu...İletişim isimli bayi tarafından hat sahiplerinin bilgisi ve rızası dışında kimlik bilgileri kullanılarak hazırlandığı, keza sim kartların halen sanığın işyerinde kullanıma ve satışa hazır halde bulunduğu, sanığın soruşturma aşamasında alınan savunmasında; kartların tümünü ... ilinde faaliyet gösteren ... İletişim"den,..."da satmak için toplu olarak hatları açık şekilde satın aldığını beyan ettiği, ancak yapılan araştırma sonucu bunlardan bazılarının kendi sahibi olduğu ... İletişim"de yapıldığı tespit edilmiştir.
Sanığın TCK"nın 43/1. maddesinde belirtilen aynı suçu aynı kişiye karşı değişik tarihlerde işlemediği, ihbarnamede yazılı mağdur isimleri için çıkartılan abonelik sözleşmelerinin sanığın sahibi olduğu ... İletişim"de yapılmadığının dosyadan açıkça görülebileceği, bu mağdurlar adına çıkartılan sözleşmelerin sanığa doğrudan SIM kart gönderdiği iddia edilen değişik şehirlerdeki bayilerce hazırlanmış olabilecekleri, bu doğrultuda sözleşmeleri yapan şehir dışındaki bayilikler hakkında işlem yapılması için soruşturma aşamasında ilgili Cumhuriyet Başsavcılıklarına yazı yazıldığı anlaşılmakla,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği (1-) numaralı sebeple yerinde görülmediğinden kanun yararına bozma talebinin REDDİNE,
II-) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının (2-) numaralı bozma nedeni yönünden yapılan incelemede;
TCK"nın "Adlî para cezası" başlıklı 52. maddesi; "...(1) Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.
(2) En az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olan bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak takdir edilir.
(3) Kararda, adlî para cezasının belirlenmesinde esas alınan tam gün sayısı ile bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ayrı ayrı gösterilir..."
TCK"nın "Cezanın belirlenmesi" başlıklı 61/8. maddesi; "...Adlî para cezası hesaplanırken, bu madde hükmüne göre cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine yönelik artırma ve indirimler, gün üzerinden yapılır. Adlî para cezası, belirlenen sonuç gün ile kişinin bir gün karşılığı ödeyebileceği miktarın çarpılması suretiyle bulunur..." hükümlerini amirdir.
Soruşturma aşamasında yapılan araştırma ve inceleme sonucu ulaşılan delillere göre sanığın suça konu eylemlerinin; 12.12.2007 ila 21.10.2009 tarihleri arasında değişik tarihlerde değişik kişilerin bilgisi ve rızası dışında 5 adet ayrı abonelik sözleşmesi yapmak suretiyle 5809 sayılı Kanun"un 56/4 maddesini 5 kez değişik tarihlerde farklı kişiler aleyhine ayrı ayrı ihlal etmek ve şehir dışından (savunmasına göre ..., ancak celbedilen sözleşmelere göre ...,... ve sair değişik illerden) farklı kişilerin bilgisi ve rızası dışında düzenlenen sözleşmelere göre çıkartılmış toplamda 26 adet iletişime hazır kontorlü (SIM) kart ile birlikte sözleşmelerini kendi yaptığı 5 adet SIM kartı satışa sunmak yönündeki aynı Kanun"un 56/1. maddesini farklı kişiler aleyhine abone ve kimlik bilgilerini taşıyan kartları aynı anda satışa hazır halde elinde bulundurmak eylemleri olduğu, mahkemece verilen kararla; sanığın kişinin bilgisi ve rızası dışında abonelik sözleşmesi yapmak eylemi ile SIM kartları satışa arz etmek eylemi bir fiil olarak, satışa sunulan SIM kartların hepsinin ayrı ayrı suç oluşturdukları değerlendirilmek suretiyle, sanık hakkında 5809 sayılı Kanun"un 63/10. maddesi 2. cümlesi gereği 31 kez ayrı ayrı ve TCK 61/8 ve 52/1,2,3. maddelerine aykırılık oluşturacak şekilde doğrudan 1000"er TL adli para cezasına hükmedildiği anlaşılmakla,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarnamesinde belirtilen (2-) numaralı bozma nedeni yerinde görüldüğünden, Bakırköy 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/04/2014 tarihli ve 2012/653 esas, 2014/221 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma gereği yeniden uygulama yapılarak; öncelikle hükmün 2- nolu kısmında sanık ... yönünden kurulan hükümdeki adli para cezasına dair tüm uygulamaların çıkarılmasına, sanık ..."in;
a-) 5 adet abonelik sözleşmesini 12.12.2007 ila 21.10.2009 tarihleri arasında 5 değişik tarihte, 5 farklı kişinin rızası ve izni olmaksızın düzenleyip, sözleşme gereği çıkartılan SIM kartları satışa arz etmek yönündeki eylemi nedeniyle; 5809 sayılı Kanun"un 56/4 maddesi göndermesiyle 63/10. maddesi 2. cümlesinden olmak üzere; 5 kez ayrı ayrı 50 gün adli para cezasına, TCK 52/2. maddesi gereği sanığın günlük net kazancının alt sınırdan tayini ile verilen gün para cezasının günlüğü 20 TL"den hesaplanarak sanığın neticeten 5 kez ayrı ayrı 1.000"er TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,
b-) Hangi tarihte ayrı ayrı hazırlandıkları bilinmeyen, ancak arama sırasında işyerinde aynı gün ele geçirilen, abonelik sözleşmesi çıkarttıktan sonra satışına karar verdiği 5 adet SIM kart ile abonelik sözleşmelerini sanığın yapmadığı 26 adet SIM karttan oluşan toplam 31 adet satışa hazır açık hat şeklinde ele geçen SIM kartı satmak amacıyla elinde bulundurması yönündeki eylemine uyan 5809 sayılı Kanun"un 56/1. maddesi göndermesiyle aynı Kanun"un 63/10. maddesi 1.(teşdit yok) cümlesinden hareketle; alt sınırdan 1000 gün adli para cezasına, verilen cezada TCK 62. maddesi gereği 1/6 indirim yapılarak 833 gün adli para cezasına, TCK"nın 52/2. maddesi gereği sanığın günlük net kazancının alt sınırdan tayini ile verilen gün para cezasının günlüğü 20 TL"den hesaplanarak sanığın neticeten 16.660 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hükmün diğer kısımlarının (taksitlendirme vd.) aynen bırakılmasına, 25/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.