19. Ceza Dairesi 2017/1185 E. , 2018/762 K.
"İçtihat Metni"5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"na muhalefet suçundan ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda Aydın Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 11/11/2016 tarihli ve 2016/14669 soruşturma, 2016/5925 esas, 2016/5045 sayılı iddianamenin iadesine dair Aydın 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/11/2016 tarihli ve 2016/738 sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile iddianamenin iadesi kararının kaldırılmasına ilişkin Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/12/2016 tarihli ve 2016/1291 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Adalet Bakanlığı"nın 05/01/2017 gün ve 15032 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25/01/2017 gün ve KYB. 2017 / 3260 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, şüphelilerin düzenledikleri abonelik sözleşmesindeki abone imzasının müştekiye ait olup olmadığına dair imza incelemesi yaptırılmadan kamu davası açılması üzerine, Mahkemesince verilen iade kararına karşı yapılan itirazın söz konusu raporun kovuşturma aşamasında da alınabileceği gerekçesiyle mercii tarafından iddianamenin iadesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş edilmiş ise de, benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 02/02/2012 tarihli ve 2011/27923 esas, 2012/2008 sayılı ilamında, “ ...Yeni Türk Ceza Adalet Sistemi’nde benimsenen, "Kişilerin Lekelenmeme Hakkı" ile "Eksiksiz soruşturma ve Tek Celsede Duruşma" prensipleri uyarınca, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcılarının mâkul sürede bütün delilleri toplamaları, sadece mahkûmiyetle sonuçlanacağını değerlendirdikleri hususları dava konusu yapmaları, beraatle sonuçlanacağını değerlendirdikleri eylemleri dava konusu yapmamaları, yâni bir nev"i filtre görevi yapmaları gerekir. Bu prensiplerin hayata geçirilebilmesi için mevzuatımızda ilk defa, 5271 sayılı CMK."nun 160/2. maddesi hükmü ile; soruşturma evresinde Cumhuriyet savcılarına şüphelinin lehine olan delilleri (de) toplama ve şüphelinin haklarını koruma yükümlülüğü getirilmiş, ayrıca; 170 ve 174. madde hükümleri ile de, iddianamenin iadesi kurumuna yer verilmiştir. Soruşturma evresi uzun sürebilir. Ancak, kovuşturma evresinin yeni bir delil toplanmasına gerek kalmadan ve bir iki celsede yargılamanın bitirilmesi hedeflenmiştir. 5271 sayılı CMK"nun 174. maddesinin 1. fıkrasının b) bendi hükmüne göre de "Suçun sübutuna etki edeceği muhakkak olan bir delil toplanmadan" hazırlanan iddianamenin iade edilmesi gerekir...” şeklinde belirtildiği üzere, Cumhuriyet Savcısının yalnızca şüpheli aleyhine değil lehine olan delilleri de toplaması da gerektiği, somut olayımızda şüpheli ...’in kollukta alınan beyanında abonelik sözleşmesindeki imzanın müşteki ...’a ait olduğu yönündeki beyanı üzerine söz konusu abonelik sözleşmesinde bulunan imzaların incelettirilerek sonucuna göre kamu davası açması gerektiği, belirtilen eksikliğin 5271 sayılı Kanun"un 174/1-b maddesi gereğince iddianamenin iadesi nedeni olduğu gözetilmeksizin itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediği, gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla,
Gereği görüşülüp düşünüldü:
5271 sayılı CMK"nın "Kamu davasını açma görevi" başlıklı 170. maddesi;
"(1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir.
(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.
(3) Görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenen iddianamede;
a) Şüphelinin kimliği,
b) Müdafii,
c) Maktul, mağdur veya suçtan zarar görenin kimliği,
d) Mağdurun veya suçtan zarar görenin vekili veya kanunî temsilcisi,
e) Açıklanmasında sakınca bulunmaması halinde ihbarda bulunan kişinin kimliği,
f) Şikâyette bulunan kişinin kimliği,
g) Şikâyetin yapıldığı tarih,
h) Yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri,
i) Yüklenen suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi,
j) Suçun delilleri,
k) Şüphelinin tutuklu olup olmadığı; tutuklanmış ise, gözaltına alma ve tutuklama tarihleri ile bunların süreleri,
Gösterilir.
(4) İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır.
(5) İddianamenin sonuç kısmında, şüphelinin sadece aleyhine olan hususlar değil, lehine olan hususlar da ileri sürülür.
(6) İddianamenin sonuç kısmında, işlenen suç dolayısıyla ilgili kanunda öngörülen ceza ve güvenlik tedbirlerinden hangilerine hükmedilmesinin istendiği; suçun tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, ilgili tüzel kişi hakkında uygulanabilecek olan güvenlik tedbiri açıkça belirtilir.
5271 sayılı CMK"nın "İddianamenin iadesi" başlıklı 174. maddesi;
"(1) Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle;
a) 170 inci maddeye aykırı olarak düzenlenen,
b) Suçun sübûtuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,
c) Önödemeye veya uzlaşmaya tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaşma usulü uygulanmaksızın düzenlenen,
İddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir.
(2) Suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez.
(3) En geç birinci fıkrada belirtilen süre sonunda iade edilmeyen iddianame kabul edilmiş sayılır.
(4) Cumhuriyet savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir. İlk kararda belirtilmeyen sebeplere dayanılarak yeniden iddianamenin iadesi yoluna gidilemez.
(5) İade kararına karşı Cumhuriyet savcısı itiraz edebilir." hükümlerini amirdir.
Kanun yararına bozma dosyasında yapılan soruşturmada; müştekinin bilgisi dahilinde 2011 yılında bir adet abonelik sözleşmesi oluşturulduğu, ancak aynı numaraya ilişkin 2014, 2015 ve 2016 yıllarında tümü ..."dan ..."a olmak üzere toplamda (3) adet operatör değişikliği talep formu bulunduğu, bunların ..., ... ve ..."da imzalandığı, ancak bunlardan hangilerinin hangi tarihlerde müştekinin bilgisi ve rızası dışında imzalanıp yürürlüğe girdiğinin tespit edilebilmesi ve karşılaştırılabilmesi için ..."dan hiçbir bilgi ve belge istenmediği gibi bu hususta müştekinin ayrıntılı ifadesinin de alınmadığı, öte yandan müştekinin ..."ya 2014 yılında kendi isteğiyle geçtiğini, sonra telefonu 29 Şubat 2016"ya kadar da kullandığını beyan ettiği, ancak ..."dan gelen bilgiye göre hattın bu süreç içinde (3) kez operatör değiştirdiği, kullanıcının bilgisi dışında gerçekleşmesi imkansız olan bu değişikliğin ortaya çıkarılabilmesi için müştekinin imza örneklerinin alınarak, abonelik ve operatör değiştirme talebi belgeleri üzerinde karşılaştırmalı imza incelemesi yapılması, sonucuna göre müştekiye ait olmayan sözleşme ve belgeler için belgeleri düzenleyen veya işlem yapanlar hakkında soruşturma işlemlerine devam edilmesi gerekirken, sadece ..."daki belge üzerinden, hiçbir bilirkişi incelemesi yapılmadan iddianame düzenlendiği,
Hal böyleyken 5271 sayılı CMK"nın 172/2, 3-j, 4 ve 5. maddelerine açıkça aykırı şekilde düzenlenen iddianamenin, mahkemece CMK"nın 174/ 1-a,b maddeleri gereği iadesine karar verilmesi karşısında yapılan itirazın merci tarafından yapılan eksik inceleme sonucu kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/12/2016 tarihli ve 2016/1291 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309/4-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, yukarıda yazılı bozma nedenine göre; gerekli inceleme ve araştırma sonucunda yeniden bir karar vermek suretiyle müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına 25/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.