19. Ceza Dairesi 2017/3393 E. , 2018/769 K.
"İçtihat Metni"5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"na aykırılık suçundan sanık..."in anılan Kanun"un 63/10, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 62/1. ve 52/2. maddeleri gereğince 1.250,00 Türk lirası adli para cezası ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Kemalpaşa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/12/2014 tarihli ve 2014/299 esas, 2011/535 sayılı kararınının kesinleşmesini müteakip, deneme süresi içerisinde yeni bir suç işlediğinden bahisle sanığn 5809 sayılı Kanun"un 63/10, 5237 sayılı Kanun’un 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 1.250,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Kemalpaşa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/02/2017 tarihli ve 2016/515 esas, 2017/105 sayılı kararı aleyhine, Adalet Bakanlığı"nın 27/04/2016 gün ve 3522 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15/05/2017 gün ve KYB. 2017 / 29852 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesinde yer alan, sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir." şeklindeki düzenleme ile aynı maddenin 11. fıkrasındaki "denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hümü açıklar." biçimindeki düzenleme nazara alındığında, sanık hakkında Kemalpaşa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/12/2014 tarihli ve 2014/299 esas, 2011/535 sayılı ilamına konu, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın 04/02/2015 tarihinde kesinleştiği, bununla birlikte sanığın işlemiş olduğu Kemalpaşa 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/06/2016 tarihli ve 2015/444 E. 20167498 K. sayılı kararına konu yeni suçun ise 17/12/2012 tarihinde işlendiği, denetim süresi içinde işenmediği gözetilmeden sanık hakkında hükmün açıklanmasına karar verilmesinde isabet görülmediği, gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla,
Gereği görüşülüp düşünüldü:
5271 sayılı CMK"nın "hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması" başlıklı 231/8. maddesinde "...Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur....", adı geçen Kanun"un 231/10. maddesinde; "...Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir...", aynı Kanun"un 231/11. maddesinde ise "...Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir..." şeklindeki düzenlemelerle, sanık hakkında bir hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi halinde, belirlenecek denetim süresi içinde suç işleyip işlememesine göre mahkemece izlenecek usul ve yöntem belirtilmiştir.
T.C. Anayasası"nın "suç ve cezalara ilişkin esaslar" başlıklı 38/4. maddesinde "suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz" hükmü amirdir. Ceza hukukunun evrensel ve temel ilkesi olan "masumiyet" karinesine göre de, hakkında kesinleşmiş bir mahkeme kararıyla suçlu olduğu sabit olmayan herkes masumdur.
5271 sayılı CMK"nın 231/8. maddesine göre, hakkında hükmün açıklanması geri bırakılması kararı verilen bir kişi, denetim süresi içinde kasten bir suç işlerse, verilen hüküm mahkemece açıklanır, yani hukuk düzeninde hüküm ve sonuç doğurur, kesinleşme ve infaz aşamasına geçilir.
Kanun yararına bozmaya konu dava dosyası incelendiğinde; sanık hakkında 19.12.2014 tarihinde 5809 sayılı kanun 63/10 maddesi gereği neticeten 1.250 TL adli para cezasına hükmedildiği, sanığın talebi, şartların varolması ve sanık hakkında mahkemece oluşan olumlu kanaat sonucu 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesi gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, aynı zamanda kararın kesinleşmesini müteakip 5 yıllık denetim süresinin başlayacağına dair kararın sanığın yüzüne karşı okunduğu, 7 gün içinde itiraz yoluna gidilmediğinden verilen kararın mahkemece 04.02.2014 günü kesinleştirildiği, dolayısıyla 5 yıllık denetim süresinin başladığı, bu arada sanık hakkında Kemalpaşa 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/444 E. 2016/498 K. sayılı dosyasında 21/06/2016 tarihinde verilen mahkumiyet hükmünün kesinleştiği yönündeki ihbar yazısının dosyaya gönderildiği, buna istinaden Kemalpaşa 1. Asliye Ceza Mahkemesince, ihbara konu edilen başka mahkeme kararı üzerinde yazılı suç tarihi ve kesinleşme tarihleri bakımından yeterli inceleme yapılmaksızın, sanık hakkında 19.12.2014 tarihinde açıklanması geri bırakılan hükmün, 16.02.2017 günü açıklanmasına karar verildiği, verilen hükmün 1.250,00 TL adli para cezası olması nedeniyle miktar itibariyle kesin olduğu, dolayısıyla Yargıtay incelemesinden de geçmediği, ancak hükmün açıklanmasına neden olan Kemalpaşa 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/444 E. sayılı dosyasındaki suç tarihinin 17/12/2012 olduğu, yani bu suçun denetim süresinde işlenmiş bir suç olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma talebi yerinde görüldüğünden, Kemalpaşa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/02/2017 tarihli ve 2016/515 esas, 2017/105 sayılı hükmün açıklanmasına dair kararın, 5271 sayılı CMK"nın 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar muhafaza edilmek üzere, karardaki hükmün aynen açıklanmasına ilişkin bölümün KALDIRILMASINA, 25/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.