
Esas No: 2016/13530
Karar No: 2020/2069
Karar Tarihi: 20.02.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/13530 Esas 2020/2069 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.02.2016 gününde verilen dilekçe ile İcra ve İflas Kanunun 121. maddesine dayanan ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 02.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi alacağı temlik alan ...vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı borçlu ...’ın davacıya olan borcundan dolayı borçlu açısından elbirliği halinde mülkiyete konu 133 ada 118 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış sureti ile giderilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, alacağı temlik alan ...vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar.
Ayrıca borçlu ortağın alacaklısı, İcra Hukuk Mahkemesinden İcra İflas Kanunu"nun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak, borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Ölenin en yakın mirasçıları tarafından reddedilen miras, Sulh Hukuk Hakimi tarafından iflas hükümlerine göre resmi tasfiye yoluna gidilir. (20.09.1959 t. 4/10 sayılı YİBK)
4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 612. maddesi uyarınca mirasın gerçek reddini tespit ve tescil edip başka mirasçı bulunmadığını gören mahkemenin terekeyi resen iflas hükümlerine göre tasfiye etmesi gerekir.
Somut olaya gelince; borçlu ... tapu kayıt maliki olan ...’ın mirasçısı olup, ... taşınmazda tam hisse ile kayıt maliki olduğundan mirasçıları arasında elbirliği mülkiyeti devam etmektedir. Davalı ve aynı zamanda borçlu ... yargılama sırasında 27.05.2012 tarihinde vefat etmiş olup, Karşıya 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/900 Esas ve 2013/1046 Karar sayılı ilamına göre göre en yakın altsoyunun ve eşinin mirası reddettiği anlaşıldığından 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 612. maddesi uyarınca reddin tespitini yapan mahkemece terekenin iflas hükümlerine göre res’en tasfiye edilmesi gerekir.
Bu durumda mahkemece, husumetin tereke temsilcisine yöneltilmesi gerekeceğinden, mirasın reddini tespit eden Karşıya 2. Sulh Hukuk Mahkemesine yazı yazılarak TMK’nın 612. maddesi gereğince mahkemece re’sen yapılması gereken tasfiye nedeni ile bir tasfiye memurunun atanıp atanmadığının sorulması, res’en atanmış olan tasfiye memuruna husumet yöneltilerek taraf teşkilinin sağlanmasından sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir.
Açıklanan nedenlerle mahkemece, taraf teşkilinin usulüne uygun bir şekilde sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle alacağı temlik alan ...vekili tarafından yapılan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 20.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.