
Esas No: 2017/167
Karar No: 2020/4811
Karar Tarihi: 23.11.2020
Danıştay 7. Daire 2017/167 Esas 2020/4811 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/167
Karar No : 2020/4811
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Gümrük Müşavirliği Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı adına
… Gümrük Müdürlüğü …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: .. Elektrik Enerjisi Toptan Satış Anonim Şirketi adına tescilli … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyanın bedelinin mal mukabili ödendiğinden bahisle, davacı gümrük müşavirlik şirketi adına tahakkuk ettirilen kaynak kullanımını destekleme fonu payı ve cezai faize vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Bozma kararına uymak suretiyle, ek mali yükümlülük niteliğindeki kaynak kullanımı destekleme fonu payının, 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nda yer alan ithalat vergileri kapsamında olduğu, aynı beyanname nedeniyle ithalatçı … Elektrik Enerjisi Toptan Satış Anonim Şirketi adına tahakkuk ettirilen kaynak kullanımını destekleme fonu payı ve cezai faize vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, Danıştay Onuncu Dairesinin 02/12/2015 tarih ve E:2014/3481, K:2015/5477 sayılı kararıyla, "ithal ettiği elektriği peşin ödemeli olarak 28/02/2012 tarihinde beyan eden davacının tescil tarihinden önce 04/01/2012 tarihinde ödemelerini peşin yaptığı açık iken, 07/09/2011 tarihine kadar beyan edilip tescil edilmesi gerektiğinden hareketle bu ithalatın mal mukabili yapıldığının kabul edilmesi ve dava konusu işlemle KKDF ve cezai faiz tahakkuk ettirilmesinde hukuka uyarlık, aksi yöndeki mahkeme kararında ise hukuki isabet" bulunmadığı gerekçesiyle bozulduğunun anlaşıldığı, olayda, ithalatçı şirket adına tescilli beyanname muhteviyatı eşyanın, 2011 yılının Temmuz ayında ithal edildiği, en geç 2011 yılının Ağustos ayında beyan edilmesi ve beyandan itibaren 7 gün içinde tescil edilmesi gerekirken, 28/02/2012 tarihinde beyan edildiği, bu durumda 04/01/2012 tarihinde yapılan ödeme peşin ödeme olarak kabul edilemeyeceğinden dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Mahkeme kararında yer alan Danıştay Onuncu Dairesinin 02/01/2015 tarih ve E:2014/3481, K:2015/5477 sayılı kararının hatalı değerlendirilmesi suretiyle karar verildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Mahkemece her ne kadar bozmaya uymak suretiyle karar verildiği belirtilmiş ise de; Danıştay Onuncu Dairesince aynı nedene dayalı ithalatçı şirket hakkındaki işlemin iptali gerektiğine hükmedilmesine karşın, müştereken ve müteselsilen sorumlu davacı müşavirlik şirketi hakkında aynı nedene dayalı işlem hakkında temyize konu kararla davanın reddedildiği, bu durumda asıl ithalatçı adına tahakkuk ettirilen kaynak kullanımını destekleme fonu payı ve cezai faizin iptali istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararının Danıştay Onuncu Dairesinin kararı ile işlemin iptaline karar verilmek üzere kesin olarak bozulduğu anlaşılmış olup, müştereken ve müteselsilen sorumlu olan davacı müşavirlik şirketinin sorumlu tutulabileceği bir kamu alacağından söz edilemeyeceğinden işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken aksi yönde verilen kararda isabet bulunmadığı ve bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
… Elektrik Enerjisi Toptan Satış Anonim Şirketi adına tescilli … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyanın bedelinin mal mukabili ödendiğinden bahisle, davacı gümrük müşavirlik şirketi adına tahakkuk ettirilen kaynak kullanımını destekleme fonu payı ve cezai faize vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 3. maddesinin 1. fıkrasının 11. bendinde "yükümlü" deyiminin, gümrük yükümlülüğünü yerine getirmekle sorumlu olan bütün kişileri ifade ettiği belirtilmiş; aynı maddenin 1. fıkrasının 17. bendinde, "beyan sahibi" deyiminden, kendi adına beyanda bulunan veya adına beyanda bulunulan kişinin anlaşılması gerektiği açıklandıktan sonra, aynı Kanun'un 5. maddesinde, bütün kişilerin, gümrük mevzuatı ile öngörülen tasarrufları ve işlemleri gerçekleştirmek üzere gümrük idarelerindeki işleri için bir temsilci tayin edebilecekleri; temsilin, doğrudan veya dolaylı olabileceği; temsilcinin, doğrudan temsil durumunda başkasının adına ve hesabına hareket edeceği; dolaylı temsil durumunda ise kendi adına, ancak başkasının hesabına hareket edeceği öngörülmüş; aynı Kanun'un 181. maddesinde, ithalatta gümrük yükümlülüğünde yükümlünün beyan sahibi; dolaylı temsil durumunda, hesabına gümrük beyanında bulunulan kişinin de yükümlü olduğu, dolaylı temsilde, temsilcinin yükümlülüğünün, beyanda kullanılan verilerin yanlış olduğunu bildiği veya mesleği icabı ve mutat olarak bilmesi gerektiği durumlarla sınırlı olduğu kuralına yer verilmiş; aynı Kanun'un 192. maddesinde ise, aynı gümrük vergilerinin ödenmesinden birden çok yükümlünün sorumlu olduğu hallerde, bunların söz konusu vergilerin ödenmesinden müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden; dolaylı temsil durumunda, hesabına gümrük beyanında bulunulan ithalatçı ile birlikte beyan sahibi olan gümrük işlemlerini yürüten gümrük müşavirinin de "yükümlü" olduğu; eşyanın, gümrük vergilerinin kısmen veya tamamen ödenmeksizin yurda girişinin yapılması durumunda; bir başka deyişle, ithalata ilişkin olarak gümrük yükümlülüğünün doğması halinde, vergilerin ödenmesinden ithalatçı ile gümrük müşavirinin, yükümlü olmaları nedeniyle müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları; dolayısıyla, bu tür durumlarda, alacaklı kamu idaresince, gümrük vergilerinin tamamının, ithalatçı veya gümrük müşaviri adına, aralarında sıra gözetilmeksizin tahakkuk ettirilmesi yoluna gidilmesinin mümkün olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Dosyanın ve UYAP kayıtlarının incelenmesinden, … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi nedeniyle ithalatçı … Elektrik Enerjisi Toptan Satış Anonim Şirketi adına tahakkuk ettirilen kaynak kullanımını destekleme fonu payı ve cezai faize vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, Danıştay Onuncu Dairesinin 02/12/2015 tarih ve E:2014/3481, K:2015/5477 sayılı kararıyla, "ithal ettiği elektriği peşin ödemeli olarak 28/02/2012 tarihinde beyan eden davacının tescil tarihinden önce 04/01/2012 tarihinde ödemelerini peşin yaptığı açık iken, 07/09/2011 tarihine kadar beyan edilip tescil edilmesi gerektiğinden hareketle bu ithalatın mal mukabili yapıldığının kabul edilmesinde ve dava konusu işlemle KKDF ve cezai faiz tahakkuk ettirilmesinde hukuka uyarlık, aksi yöndeki mahkeme kararında ise hukuki isabet bulunmadığı'' gerekçesiyle bozulduğu anlaşılmaktadır.
Öte yandan aynı beyanname nedeniyle davacı gümrük müşavirlik şirketi adına tahakkuk ettirilen kaynak kullanımını destekleme fonu payı ve cezai faize vaki itirazın reddine dair dava konusu işlemi, kaynak kullanımı destekleme fonu payının 4458 sayılı Gümrük Kanunu kapsamında değerlendirilmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden mahkeme kararının Dairemizin 18/04/2016 tarih ve E:2014/2554, K:2016/4033 sayılı kararıyla, 4458 sayılı Kanun'da tanımı yapılan ek mali yükümlülük niteliğinde olan kaynak kullanımını destekleme fonu payının ithalat vergileri kapsamında olduğu, ancak aynı nedene dayalı ithalatçı şirket hakkındaki işleme karşı açılan davanın reddi yolundaki kararın Danıştay Onuncu Dairesince bozulduğu ve bu bozma kararı esas alınarak dava konusu işlem hakkında yeniden karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kesin olarak bozulduğu görülmektedir.
Bu durumda yukarıda yapılan açıklama ve değerlendirmelerden de açıkça anlaşılacağı üzere, aynı nedenle ithalatçı şirket adına tahakkuk ettirilen kaynak kullanımını destekleme fonu payı ve cezai faize vaki itirazın reddine dair işleme karşı açılan davayı reddeden mahkeme kararının, Danıştay Onuncu Dairesince ödemelerin peşin yapıldığı gerekçesiyle bozulduğunun anlaşılması karşısında, davacının müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu uyuşmazlık konusu kamu alacağının dayanağı kalmadığından, dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle verilen temyize konu kararda hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.