8. Hukuk Dairesi 2013/11802 E. , 2014/6960 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Gölcük Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/03/2013
NUMARASI : 2012/725-2013/138i
A.. S.. ile I.. S.. ve müşterekleri aralarındaki mirasçılık belgesinin iptali istemi davasının kabulüne dair Gölcük Sulh Hukuk Mahkemesi"nden verilen 06.03.2013 gün ve 725/138 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılardan M.. E.. tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, muris F.. E.."in 04.06.1995 tarihinde vefat ettiği, mirasçı olarak dört çocuğunun kaldığını, daha önceden Gölcük Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 24.01.2000 tarih ve 2000/20 esas 2000/7 karar sayılı ilamı ile tüm mirasçılarının yer aldığı, nüfus kayıtlarına uygun veraset ilamının alındığını ve tüm resmi işlemlerde ihtilafsız olarak kullanıldığını, davalı M.. E.."in talebi üzerine Gölcük Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 19.04.2012 tarih 2012/265 esas 2012/324 karar sayılı ilamı ile yeni bir veraset ilamı düzenlenmiş ise de, ilamda muris F.. S.. E.."in mirasçılarından birisi olan oğlu A.. S.."ın ilamda yer almadığını hatalı olarak verilen veraset ilamının iptaline ve yeni bir veraset ilamının verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan M.. E.., muris annesi F.."nın abisi A.. S.."ı her zaman veraset dışında bıraktığını ve mirasında istemediğini söylediğinden, davanın reddini savunmuştur.
Davalılardan A.. G.. E.. Ç.. kendi adına asaleten diğer davalı I.. S.."e ise vekaleten duruşmaya katılarak davayı kabul ettiklerini bildirmiştir.
Mahkemece, mirasın ölümle açılacağı ve miras paylarının, murisin ölümünde yürürlükte olan kanun hükümlerine göre tayin ve tespit olunacağı, muris F.. E.."in ilk eşi A.."den olma oğlu A.. S.."ın mirasçılık belgesinde yer almadığı, bu nedenle söz konusu ilamın hatalı olduğu anlaşıldığından, davanın kabulü ile Mahkemenin 19.04.2012 tarih, 2012/265 Esas 2012/324 Karar sayılı veraset ilamının iptaline ve yeni mirasçılık belgesinin verilmesine karar verilmiş, karar davalılardan M.. E.. tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, mirasçılık belgesinin iptali ile yenisinin verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmişse de, varılan sonuç dosya içeriğine ve yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nun 1. maddesinde mahkemelerin görevinin kanunla belirleneceği, 2. maddesinde ise dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalar ile şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilmiştir. Aynı Kanunun 4/1-ç maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemesi veya Sulh Hukuk Hakiminin bu Kanun ile diğer kanunların Sulh Hukuk Mahkemesini görevlendirdiği davaları göreceği açıklanmıştır. Öte yandan; aynı Kanunun 383. maddesinde çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme olmadığı sürece Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilmiş, 382/2-c maddesi hükmünde ise miras hukukundaki çekişmesiz yargı işleri belirtilirken mirasçılık belgesinin verilmesi istemine ilişkin davalar da bu kapsamda sayılmış, ne var ki; mirasçılık belgesinin iptali istemiyle açılan davalar hakkında düzenleme yapılmamıştır.
O halde; mirasçılık belgesinin iptali davalarının hasımlı olarak açıldığı, sonucunun tarafları açısından kesin hüküm oluşturduğu dikkate alındığında çekişmeli yargı kapsamında kalan davalardan olduğu, bu nedenle 6100 sayılı HMK"nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan mirasçılık belgesinin iptali davalarına bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kuşkusuzdur. Görev kamu düzenine ilişkin olduğundan taraflarca öne sürülmese bile mahkemelerce kendiliğinden (re"sen) dikkate alınması gerekir.
Hal böyle olunca; mahkemece, açıklanan bu hukuksal olgular gözönüne alınarak davanın görev nedeniyle reddine, dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken yasal düzenlemelere aykırı şekilde işin esası hakkında karar verilmesi doğru değildir. Hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Davalı M.. E.."in temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle HUMK"nun 428. ve HMK."nun Geçici 3. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve 24,30 TL peşin harcın davalı Mehmet Cengiz"e iadesine 14.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.