21. Hukuk Dairesi 2018/4423 E. , 2019/1303 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 10.10.1988 tarihi olduğunun ve bu tarihten itibaren 3 ay süre ile davalılara ait işyerinde çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum ve ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Davacı, 10/10/1988 tarihinden itibaren 3 ay süre ile davalılara ait işyerinde geçen çalışmasının tespiti ile sigortalılık başlangıç tarihinin 10/10/1988 olarak tespitini, yatırılmayan primlerinin davalı tarafından yatırılmasına ve bu hizmetlerinin diğer hizmetleri ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile,... sigorta sicil numaralı davacının ... işyeri sicil numaralı dosyada işlem gören .../... adresinde bulunan SGK dışındaki davalılara ait aras çırçır fabrikası ünvanlı işyerinde 10/10/1988 tarihinden 3 ay asgari ücretle sürekli/kesintisiz çalıştığının tespitine karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 21/09/1967 doğumlu davacı adına, ... sicil numaralı ...-... unvanlı işyerinden verilen 10/10/1988 tarihli ilk işe giriş bildirgesinin 24/10/1988 tarihinde kuruma intikal ettiği,işyerinin pamuk çırçır fabrikası mahiyetinde 14/11/1987-28/02/1989 tarihleri arası kanun kapsamında bulunduğu,hizmet cetvelinde davacı adına davalı işyerinden bildirim görülmediği, 1988/1 ve 1989/1 dönem bordrolarının dosyada bulunduğu ,işverenin 1988/3 dönem bordrosunu Kuruma vermediği, 1988/1 ve 1989/1 dönem bordrosunda ismi bulunan tanıkların , davacının 1988 yılında işe başlayarak 3 ay kadar çalıştığını beyan ettiği, sigorta sicil kartı bulunduğu, askerlik hizmetini 03/03/1987-03/09/1988 tarihleri arasında yaptığı, işveren ...’ın vefat ettiği anlaşıldığından yargılama sırasında mirasçılarının davaya dahil edildiği, ... Sulh Hukuk Mahkemesi ‘nin 2004/286 Esas sayılı 16.06.2004 tarihli kararı ile ...’ın mirasçıları ..., ..., ..., ... ve ... ’ın mirası reddettiklerinin tesciline karar verildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda öncelikli olarak çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, işverenin gerçek kişi olduğu hizmet tespiti davalarında, mirasçıların mirası reddetmeleri halinde mirası reddeden mirasçılar yönünden tespit hükmü kurulup kurulamayacağı noktasında toplanmaktadır.Mirasın reddi, Türk Medeni Kanunu"nun 605 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup anılan Kanun"un 605. maddesinde, yasal ve atanmış mirasçıların mirası reddedebilecekleri belirtilmiştir. Mirasın reddi halinde, mirası reddedenler yönünden davaya devam edilemez. Bu halde mirası reddetmeyerek mirasçılığı devam edenlerin katılımı ile davaya devam edilir. Mirasçıların tamamının mirası reddetmeleri halinde Türk Medeni Kanunu" nun 612 ve devamı maddeleri uyarınca mirasın tasfiyesi yoluna gidilerek, bir tasfiye memuru atanır ve ilgili memurun davaya dahil edilmesi suretiyle davaya devam edilir.
Mahkemece yapılacak iş; yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınarak, 4721 sayılı TMK’nun 612. maddesi gereğince mirasın tasfiyesi yoluna gidilip gidilmediğini araştırmak, tasfiye yoluna gidilmiş ve bir tasfiye memuru atanmış ise ilgili memurun davaya dahil edilmesi için davacıya süre vermek, tasfiye yoluna gidilmemiş ve tasfiye memuru atanmamış ise, terekesinin tasfiyesi ve tasfiye memuru atanması için murisin son ikametgahındaki Sulh Hukuk Mahkemesine ihbarda bulunarak atanacak tasfiye memuru davaya dahil edildikten sonra hüküm kurmaktan ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı ..."a iadesine, 25/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.