Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/16874
Karar No: 2015/1721
Karar Tarihi: 11.02.2015

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2014/16874 Esas 2015/1721 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2014/16874 E.  ,  2015/1721 K.

    "İçtihat Metni"

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20/03/2014 tarih ve 2013/219-2014/198 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı şirkete müvekkili tarafından verilen hafriyat, kırma, hafriyat artığı taşıma hizmetleri sonrasında icra takibine konu faturaların düzenlendiğini, fatura bedellerinin ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine takip başlatıldığını, fatura konusu işler davalının Bandırma şantiyesinde yine, davalının şantiye şefine imza karşılığı teslim edilmesine rağmen davalının borca haksız ve kötüniyetli itirazı ile takibi durdurduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığını, davacının mal tesliminde bulunduğunu iddia ettiği şantiye şefinin de müvekkili şirket çalışanı olmadığını savunarak, davanın reddi ile davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar davacı tanığı tarafından işin davacı tarafça yapıldığı beyan edilmiş ise de, alacak miktarı bakımından 6100 sayılı HMK"nın 200. maddesi uyarınca tanık dinlenmesinin mümkün olmadığı yani tanıkla ispat sınırını aştığından iddianın yazılı delille ispatlanması gerektiği, bu kapsamda davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde alacağın varlığına yönelik inceleme yaptırıldığı ancak, bilirkişi raporunda incelenen defterlerin muhasebe kavram ve ilkelerine aykırı olarak karmaşık işlendiği ve usulüne uygun tutulmadığının belirtildiği, davanın ispatı açısından davacı tarafa yemin delili hatırlatılmasına rağmen yemin deliline başvurulmadığı gerekçesiyle, dava ve davacı tarafın takip yapmada kötüniyetinin ispatlanamaması nedeniyle, davanın ve kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davacı iddiasını ispat zımnında iş takip fişlerini sunmuştur. Bu fişlerde davalı şirketin şantiye şefi olduğu iddia edilen kişinin imzası
    bulunmaktadır. Tanık olarak ifadesine başvurulan şantiye şefi de beyanında davacı iddialarını doğrulayarak teslimatın yapıldığını kabul etmiştir. Bu durumda mahkemece, davalının iş takip fişlerinde imzası bulunan kişinin şirketin şantiye şefi olmadığına yönelik savunması da nazara alınarak anılan kişinin davalının şantiye şefi olup olmadığının araştırılması, davalı şirketin şantiye şefi olduğunun belirlenmesi halinde bu belgelerde dava edilen işlerin yapıldığına ilişkin bir kısım ibareler bulunduğundan, belgelerin yazılı delil başlangıcı olduğu kabul edilerek taraflar arasındaki taşıma ilişkisi konusunda bu durumda tanık da dinlenebileceği nazara alınarak delillerin toplanması ayrıca, davalı tacir olduğuna ve davacının ticari defterleri incelendiğine göre, TTK hükümleri doğrultusunda her iki tarafın da ticari defterlerinin birlikte incelenip değerlendirilmesi gerektiğinden davalı tarafa da defterlerini ibraz konusunda mehil ve gerektiğinde ihtarlı kesin mehil verilerek taraflar arasındaki ilişkinin incelenip, belirlenmesi gerekirken anılan hususlar göz önünde bulundurulmaksızın eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğu görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi