21. Hukuk Dairesi 2018/54 E. , 2019/1310 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ: Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
A)Davacı İstemi: Davacı vekili dava dilekçesi ile 13.08.1996 ve 25.12.1996 tarihli müstahsil makbuzlarına göre teslim etmiş olduğu üründen yapılan tevkifat uyarınca Tarım Bağ-Kur sigortalılığının 13.08.1996 tarihinden başlatılması gerektiğinin tespitine karar verilmesini daha sonra ise beyan dilekçesi ve sözlü ıslah ile 01/06/1995 tarihinden itibaren tarım bağkurlu olduğunun tespitini talep etmiştir.
B)Davalı Cevabı: davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı : " Dosyadaki belgelerle sabit olduğu üzere teslim ettiği ürün bedelinden ... Zeytinyağı Fabrikası ... tarafından tanzim edilen 13.05.1995 tarihli müstahsil makbuzunda 18000 TL Bağ-Kur kesintisi yapıldığı bellidir. Davacı 2926 Sayılı Yasanın uygulanmasına ilişkin 26.03.2004 tarihli 4 No lu Tebliğ gereği sattığı ürün bedelinden yapılan tevkifatı gösterir müstahsil makbuzunu saklayarak kendisine bu konuda yüklenen sorumluluğu yerine getirmiştir. Çiftçinin teslim ettiği ürün bedelinden yaptığı tevkifatı Kurum hesabına aktarmak dava dışı işletme sahibinin, bunları takip etmek de Kurumun sorumluluğunda olduğundan davacının müstahsil makbuzu ile sabit olan tevkifat kesintisinin Kurum hesabına aktarılmamasından sorumlu tutularak sosyal güvenlik hakkına erişiminin engellenmesi yasanın ruhuna, sosyal güvenliğin temel ilkelerine ve sosyal devlet anlayışına aykırı” olduğu gerekçesiyle
" Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davacının 01.06.1995-31.12.1995 tarihleri arasında 2926 Sayılı Kanuna tabi sigortalı olduğunun tespitine, " karar verilmiştir.İstinaf Başvurusu ; Davalı Kurum vekili; davacının 2926 sayılı Yasa kapsamında tescil için 3 aylık süre içinde Kuruma müracaat etmediği gibi Kuruma intikal eden tevkifatın da bulunmadığını, usul ve yasaya aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı : " İnceleme konusu davayla ilgili olarak toplanan kanıtlar değerlendirildiğinde; ... Zeytinyağı Fabrikası ... tarafından tanzim edilen 13.01.1995 tarihli müstahsil makbuzunda 18.000,00 TL prim kesintisi yapıldığının gözüktüğü, ancak tarih üzerinde ve bağ-kur tevkifatı olan 18.000,00 TL üzerinde tahrifat yapıldığının çıplak gözle farkedildiği, ayrıca ... Fabrikası tarafından Kuruma 1995/1 ayda teslim edilen müstahsil listesinde davacının adına rastlanmadığının bildirilmesi karşısında, gerçek şahıs tarafından kesilen tevkifatın Kuruma intikali sözkonusu olmadığından davanın reddi yerine, müstahsil makbuzu ile sabit olan tevkifat kesintisinin Kurum hesabına aktarılmamasının sorumluluğunun davacıya yükletilmesi ve sosyal güvenlik hakkına erişiminin engellenmesinin sosyal devlet ilkesine aykırılık oluşturacağı gerekçesiyle davanın kabulü usul ve yasaya aykırıdır. " gerekçesiyle
HÜKÜM :"A-)1-) Davalı ... Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 14.İş Mahkemesinin 06.07.2017 tarihli, 2016/340 Esas, 2017/234 Karar numaralı hükmünün, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-(b)-(2). maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-) Davanın REDDİNE
3-) Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-) 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Kuruma verilmesine,
5-) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-) Gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
B-)Davalı Kurum tarafından yapılan 18,00 TL istinaf kanun yolu yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı Kuruma verilmesine," karar verilmiştir.
E)Temyiz: Davacı vekili;" - Tarım Bağ-Kur sigortalılığının prim tevkifatını takip eden aybaşından itibaren başlatılması zorunludur. Öte yandan, Kurumun iş bu prim ödemesine rağmen, sigortalıyı resen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği resen tescil mükellefiyetine de aykırılık teşkil etmektedir.- Yargıtayın da içtihat halini almış birden fazla Hukuk Genel Kurulu ve daire kararlarından da görüleceği üzere, tarım sigortalılığının tescilinin tevkifata dayalı prim kesintisinin bulunması ve söz konusu prim kesintisinin de kurum hesaplarına aktarılması koşulu aranmakta olduğu hususlarında kuşku bulunmamaktadır.- Bunun dışında prim kesintisi olmayan hallerde, çiftçilik faaliyetinin varlığının araştırılması yetkisi verilmiş, mahkemenin böyle hallerde yukarıda izah etmeye çalıştığımız yolu izleyerek davacının gerçek tarımsal faaliyetinin adına kayıtlı arazisinin olup olmadığı, traktörünün bulunup bulunmadığı, hangi ürünleri ekip biçtiği ve sattığı bu hususların Köy ihtiyar heyeti ve şahitler ile de desteklenmesi hususları mahkemece yöntemince araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu kurala riayet edilmeden verilmiş bulunan kararın, İstinaf incelenmesi neticesinde değerlendirmeye alınmadan salt müstahsil makbuzu üzerinden gidilerek sonuca varılması yasaya aykrıdır." gerekçeleriyle Bam kararının kaldırılarak ilk derece mahkemsi kararının onanmasını talep etmiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, davacının 01.06.1995 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, 01.06.1995-31.12.1995 tarihleri arasında tarım-bağkur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince karar usul ve yasaya uygun bulunmayarak kaldırılmış ve davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 27.11.2015 tarihli tescil talebine istinaden bu tarihten itibaren sigortalılığının başlatıldığı, 2007/44 sayılı Genelge gereği geriye dönük tescil işleminin yapılamadığının davacıya bildirildiği, 13.01.1995 tarihli, 18.000 TL prim kesintisi olan,... Zeytinyağı fabrikası tarafından düzenlenen ürün teslimine ilişkin davacının adı ve soyadı yazılı makbuzun dosyada mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
Somut olayda, uyuşmazlık konusu 13.01.1995 tarihli müstahsil makbuzundan davacının Bağ-kur dosyasında iki fotokopi mevcut olup tahrifatın birinde olduğu fakat diğerinde tahrifat yapılmadığı ve tahrifat yapılmadan da okunaklı şekilde bağkur kesintisi olduğu dikkate alınmadan ve kurumun davacının adının olmadığını iddia ettiği ...Zeytinyağı Fabrikası tarafından Kuruma 1995/1 ayda teslim edilen müstahsil listesinin de dosya arasına alınmadan hüküm kurulması hatalıdır.
Yapılacak iş, ... Zeytinyağı Fabrikası tarafından Kuruma 1995/1 ayda teslim edilen müstahsil listesini dosya arasına almak ve 13.01.1995 tarihli müstahsil makbuzunda tahrifat olmadığını gözeterek sonucuna göre değerlendirerek karar vermekten ibarettir.
O halde yukarıda açıklanan hususlarda dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerekirken davalı kurumun istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddi yönünde yeniden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASI gerekmiştir.
G)Sonuç :Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 25/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.