MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi-Ecrimisil

..K. A R A R

Davacılar, maliki oldukları 7371 ada 2 parsel sayılı taşınmazda bulunan 11 numaralı bağımsız bölümün davalı tarafından mesken olarak kullanıldığını ileri sürerek elatmasının önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, taşınmazı yükleniciden satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuş, birleştirilen davada ödediği bedelin eldeki dosya davacıları ile yüklenici İrfan’dan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın davalı-birleştirilen dosya davacısı tarafından eksikliklerinin tamamlanarak masraf yapıldığı bu suretle de alıkoyma hakkı bulunduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacılar ile davalı-birleşen dosya davacısı Mehmet vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; nihai kararın 08.06.2010 tarihinde verildiği, birleştirilen dosya davalısı (yüklenici) İrfan’ın 23.07.2010 tarihinde öldüğü, kendisine tebligat yapılamadığı, geriye mirasçı olarak ....’in kaldığı, bir kısım mirasçıların ve altsoylarının mirası reddettikleri, tebligat ve sair eksikliklerden dolayı dosyanın 23.05.2011 – 10.05.2012 – 28.12.2012 – 05.12.2013 tarihlerinde geri çevrildiği anlaşılmaktadır.
Ne var ki, geri çevirme gereklerinin yerine getirildiğini söyleyebilmek güçtür.
Bilindiği üzere; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “adil yargılanma hakkı”na ilişkin 6. maddesinde öngörülen “davanın makul süre içinde görülmesi” kavramının zorunlu içeriğinden birisi de dosyaların temyiz incelemesi için süresinde ve eksiksiz biçimde Yargıtay’a gönderilmesidir. Bu nedenle hem iç hukuk açısından hem de Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler bakımından uyuşmazlığın kesin hükümle sonuçlanmasına kadar geçen tüm süreçlerin titizlikle ve hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesi bu işle görevli olanların sorumluluğu altındadır.
Geri çevirme kararının gereklerinin yerine getirilmemesi dosyanın sürüncemede kalmasına ve adaletin gecikmesine neden olduğundan bu kez geri çevirme gereklerinin yerine getirilmesi hususunda daha dikkatli ve itinalı davranılması, aksi halin sorumluluk doğuracağının bilinmesi gerekmektedir.
Bu kapsamda; birleştirilen dosya davalısı İrfan’ın mirası reddettikleri mahkeme kararı ile kesinleşmiş mirasçıları dışında kalan tüm mirasçılarına (tüm altsoy mirasçıları dahil olmak üzere) gerekçeli kararın bilinen adreslerine tebliğ edilmesi, adresleri tespit edilemeyenlerin mernis adresine tebligatın yapılması, mernis adresi de bulunmayan mirasçılara ilanen tebligat yapılması, TMK. 612. madde kapsamında en yakın yasal mirasçıların tümünün mirası reddettiğini tespit edilmesi halinde miras, iflas hükümlerine göre sulh hukuk mahkemesince tasfiye edileceğinden, durumun sulh hukuk mahkemesine ihbar edilmesi, tasfiye memurunun atanması veya daha önceden atandığının saptanması halinde tebligatın memura yapılması,
Yukarıdaki açıklamalar uyarınca, geri çevirme ile istenen hususların eksiksiz bir şekilde temin edilip edilmediği Mahkeme Hakimi tarafından bizzat denetlendikten sonra Dairemize gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 08/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.