
Esas No: 2014/15306
Karar No: 2014/15306
Karar Tarihi: 14/12/2016
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
HİLMİ KIVANÇ BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2014/15306 ) |
|
Karar Tarihi: 14/12/2016 |
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Engin
YILDIRIM |
Üyeler |
: |
Osman Alifeyyaz PAKSÜT |
|
|
Recep
KÖMÜRCÜ |
|
|
Celal Mümtaz
AKINCI |
|
|
Recai AKYEL |
Raportör Yrd. |
: |
Ceren Sedef
EREN |
Başvurucu |
: |
Hilmi KIVANÇ |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 15/9/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca 12/12/2014 tarihinde başvurunun kabul edilebilir
olduğuna karar verilmiştir.
5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
7. Başvurucunun 26/6/2003 tarihinde açtığı tapu iptali ve
tescili davası çeşitli aşamalardan geçtikten sonra hâlen temyiz aşamasında
derdest durumdadır.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
8. Mahkemenin 14/12/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Makul Sürede
Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
9. Başvurucu makul sürede yargılanma ve mülkiyet hakları ile
yerleşme ve seyahat özgürlüğünden hak arama hürriyetine kadar birçok hakkının
ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
10. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin yargılamanın
süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak davanın ikame edildiği
tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra aşamasını da
kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği, yargılaması devam eden davalar
yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul süre şikâyetiyle ilgili kararını
verdiği tarih esas alınır (Güher Ergun ve
diğerleri, B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 50-52).
11. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın
karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama
sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki
menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Güher Ergun ve diğerleri, §§ 41-45).
12. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda
verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda yaklaşık 13 yıl 5 ay süren
yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
13. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence
altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi
gerekir.
14. Başvurucu uzun süren yargılama nedeniyle taşınmazını
kullanamadığını belirterek Anayasa’nın 35. maddesinde tanımlanan mülkiyet hakkı
ile yerleşme ve seyahat özgürlüğünden hak arama hürriyetine kadar birçok hakkınında ihlal edildiğini iddia etmişse de başvurucunun
makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği yönünde yukarıda yer verilen
tespitler ışığında anılan diğer haklarının ihlal edildiği yönündeki iddiasının
ayrıca değerlendirilmesine gerek görülmemiştir.
B. 6216 Sayılı Kanun"un
50. Maddesi Yönünden
15. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin (1) numaralı fıkrası
şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının
ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi
hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere
hükmedilir…”
16. Başvurucu manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
17. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
sonucuna varılmıştır.
18. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları
karşılığında başvurucuya net 16.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar
verilmesi gerekir.
19. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 206,10 TL harç bedelinin
başvurucuya ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede
yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
B. Başvurucuya net 16.000,00 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE,
tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
C. 206,10 TL harç bedelinden oluşan yargılama giderinin
BAŞVURUCUYA ÖDENMESİNE,
D. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye
Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede
gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar
geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
E. Kararın bir örneğinin Marmaris Kadastro Mahkemesine
(E.2014/42) GÖNDERİLMESİNE,
F. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE
14/12/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.